“Dost bivefa, felek birahm, devran bisükun,
Dert çoh, hem-dert yoh, düşmen kavi, tali’ zebun!”
Fuzuli
Geçen hafta yolda yürüyordum; etrafa bakarken gözüme bir olumsuz görünüm ilişti: Dünya Kavşağından sonraki ilk kavşakta (Mastfıroş Caddesi’yle Diclekent Bulvarı'nın kesiştiği kavşakta, (Fours Ofis'in önü) gördüğüm manzara dikkatimi çekti ve üzüldüm. Kavşağı ve etrafındaki refüjleri yeşil bitkilerle güzel güzel yetkililer! Ellerine sağlık, çok teşekkür ederiz. Ancak, adı geçen kavşağın Araştırma Hastanesi'ne giden yol üzerindeki refüjün yaya geçişi için ayrılmış olan kısmıyla kavşak arasındaki küçücük refüj ve sol tarafta Four’s Ofis’in önündeki yeşillendirilmesi gereken Kayapınar Belediye’sine ait olan alan neden bu yeşillikten mahrum bırakılmış anlayamadım! İlgilenilmesini dört gözle beklerim.
Kayapınar’daki cadde ve bulvarlarda bulunan kavşaklarda, bina, dükkan/mağaza/iş yeri ile kaldırımlar arasındaki belediyeye ait yeşillik için bırakılmış köşelerin de yeşillendirilmesi şehrimize güzellik kazandıracaktır. Bu konuyu daha önce Güney Doğu Güncel Gazetesi'ndeki ki köşe yazımda da dile getirmiştim. Sabırla bekledim ancak bugüne kadar olumlu ya da olumsuz bir yanıt alamadım. Adı geçen kurumların basın ve halkla ilişkiler birimleri ne işle uğraşıyorlar acaba? Kurumlarıyla ilgili böylesi yaşamsal öneme sahip basında çıkan yazıları da dikkate almıyorlarsa başka ne işle uğraşıyor basınla ilişkiler şubesi? Kendi alanınızla ilgili işlerle uğraşırsanız dah yararlı olursunuz! Diyarbakır gibi sıcak, insanların bir m2 de olsa yeşil alana hasret olduğu bir şehirde üzülerek belirteyim ki yeşil bitkilere yeterince önem verilmiyor. Esnafın insafına ve inisiyatifine bırakılmış bu yerler ya serinliğin düşmanı betonla doldurulmuş ya da çöp hafriyat dökme alanı haline getirilmiştir.
Öneriler:
Söz konusu yerler belediye tarafından yeşil alan durumuna getirilmelidir.
Kaldırımlar, sorumlu temizlik görevlisi işçilerce düzenli kontrol edilip temiz tutulmalıdır.
Diyarbakır sıcak bir iklime sahip olduğu için kaldırımlara klasik şekilde belli aralıklarla kavak, akasya ya da çınar ağacı dikilmelidir. Yeni sistemde ağaçlar sadece refüjlere dikilmekte ise de bu serin ve soğuk iklimli şehirler için geçerlidir. Bize uymaz.
Çöp bidonları döküldükten sonra bulundukları yerler de temiz, deterjanlı suyla yıkanmalıdır.
Çevre, sinek, haşerat ve böceklere karşı sık sık ilaçlanmalıdır.
Refüj ve yeşil alanların sulanması için yapılan altyapı çalışmaları gözden geçirilmeli ve iş bitirme kontrollerinde işin aslına uygun mu yoksa göstermelik mi yapıldığına dikkat edilip öyle onay verilmelidir. Çünkü bakıyorsunuz yapılış sırasında müteahhitlerce toprağın altına koca koca hortumlar yerleştiriliyor; ancak iş bitip sulamaya sıra gelince yine tankerlerle sulamanın yapıldığını gözlemliyoruz. Burada bir terslik var. Ya bu alt yapı gereğince yapılmamış ya da belediye yetkilileri bu sistemi çalıştıramıyor ve yeşil alanların sulama işi dedelerimiz zamanındaki yöntemlerle yani tankerden su fışkırtarak, etraftaki cadde ve kaldırımları da kırmızı toprakla kirleterek/çamurlayarak yapılıyor. Bu işte bir terslik var! Yazıktır, günahtır, harcanan paralara yazık... İhale verilirken dünya kadar hesaplamalar yapılıp tonlarca paralar harcanıyor ancak sonuç olumsuz.
Belediyelerce cadde kenarlarındaki kaldırımlarla binalar arasındaki yeşil alan için tasarlanmış alanlar ne yazık ya ki beton yığınına çevriliyor ya da çöp alanına dönüştürülmüş durumda! Boş arsalara ve parkların kenarlarına çöp ve hafriyat dökülüyor. Belediye neden müdahale etmiyor? Bunu yapanlara ağır cezalar verilmeli ki yapılmasın! Yeşil alanlar, dükkan, mağaza ve iş yerleri önündeki yeşil alanlara insanın ruhunu okşayıcı, iç açıcı güzel kokulu rengarenk çiçekler, güller ve süslü bitkilerinin ekilmesi zorunlu hale getirilmelidir. Önümüzde seçim var. Belediyelerin yöneticileri ya resmi ya da sivil kıyafetle incelemeler yapmalı ve bu eksiklikleri yerinde görüp çözüme kavuşturmalıdır.
Pazarlarda zabıta ekipleri fiyat denetimini sık sık yapmalıdır.
Minibüsler ve halk otobüsleri durak dışında durmamalı ve en önemlisi de fazla yolcu almamalıdır. Toplu taşıma araçlarının (otobüs, minibüs) klimaları, periyodik bakımı yapılmış, temiz, çalıştırılmaya hazır durumda bulundurmalıdır. Yetkililerce sık sık denetlenmeli, vatandaşın toplu taşımada sıkıntılar yaşamamasına özen gösterilmelidir. Toplu taşıma aracında yolculuk yaparken tanık olduğum konuşmayı aktarmak istiyorum: Bayan bir yolcu şunu sordu: ”Kaptan, klimanız çalışmıyor mu, sıcaktan bunaldık?” Verilen cevap şöyle: “Belediye tarafından bize verilecek bir yazıyı bekliyoruz!”
Böyle bir şey olabilir mi? Halk otobüsleri hat alırken yolcuların rahat edebilmeleri için hangi koşullar gerekiyorsa sözleşmeyle kayıt altına alınıyor. Hat alan vatandaş söz konusu sözleşmedeki şartları eksiksiz kabul eder ve ancak öyle sözleşme imzalanır. Aksi durumda belediye hat vermez/veremez. Tabi ki bu koşulların içerisinde aracın yeni olması, klimasının çalışır durumda olması ve mevsimine göre çalıştırılması, aracın kapasitesinin üzerinde yolcu almaması, durak dışında durmaması koşulları yer almaktadır.
Bizden söylemesi! Bizim görevimiz söylemek; yetkililerin görevi de dikkat çektiklerimizi yapmaktır.
“Amacımız zülf-i yare dokunmak değildir.
Kaş yapayım derken göz çıkarmak hiç değildir.”
başakşehir escort,ikitelli escort,güneşli escort,kayaşehir escort,bağcılar escort,esenler escort,eyüp escort,güneşli escort,kumburgaz escort,topkapı escort
deneme bonusu veren siteler slot siteleri casino siteleri bonus veren siteler