Bugun...


Mehmet Ali ABAKAY

facebook-paylas
ÇEŞMELER BİZE NE SÖYLER?-1
Tarih: 19-04-2024 00:01:00 Güncelleme: 19-04-2024 00:01:00


 

Bir yudum su verdin ise…

Sonrasında ne gelir?

“Bir hastaya vardın ise,

Bir yudum su verdin ise,

Yarın anda karşı ge le

Hakk şarabın içmiş gibi”

Yunus Emre’ye nispet edilen muazzam ifadeler.

Her şehirde, kazada, köyde su ihtiyacını karşılamak için çeşmeler yapılırdı, önceleri.

Kervanların yolu üzerinde çeşmelere rastlandığı gibi, kimi zaman umulmadık mahallerde çeşmeler görülür.

Sadece insan için mi?

Ağzı var dili yok canlılar için de çeşmeler yapılırdı, kuşkusuz.

Suyun olduğu yerde hayatın varlığı, mühür gibi işlenmiştir, tarihimizde.

Neden çeşmeler yapılırdı?

Hayır ve dua almak için mi, sadece?

Tabiattaki dengeyi sağlamak için yapılmaz mı, çeşmeler?

Kurak mevsimlerin olduğu coğrafyalarda bir yudum suyun yerini ne tutar?

Her kesin bildiği şekilde konuyu ele almak gereksiz gibi.

Etrafımızda kaç çeşme kaldı, dünden bugüne?

Sokak başında, mahallede kimi susuz çeşmeler, ne söyler bize?

Çoban Çeşmesi şiirinde Şair, ne söyler?

“Derinden derine ırmaklar ağlar

 Uzaktan uzağa çoban çeşmesi

 Ey suyun sesinden anlıyan bağlar

 Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi”

Faruk Nafiz Çamlıbel’in şiirinde çoban ve çeşme nasıl bir araya gelir?

Şiirin diğer dörtlükleri:

Göynünü Şirin’in aşkı sarınca

Yol almış hayatın ufuklarınca

O hızla dağları Ferhat yarınca

Başlamış akmağa çoban çeşmesi

O zaman başından aşkındı derdi

Mermeri oyardı taşı delerdi

Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi

Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi

Vefasız Aslı’ya yol gösteren bu

Kerem’in sazına cevap veren bu

Kuruyan gözlere yaş gönderen bu

Sızmadı toprağa çoban çeşmesi

Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda

Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda

Ateşten kızaran bir gül arar da

Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi

Ne şair yaş döker ne aşık ağlar

Tarihe karıştı eski sevdalar

Beyhude seslenir beyhude çağlar

Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi

Bulunduğunuz yerde çeşmeleri araştırın, sorun ve soruşturun.

Kaçının suyu akıyor,  kaçının suyu kesik?

Bu çeşmeler neden yapılmış?

Üzerinde kitabesi var mı?

Kitâbesi varsa ne yazdırmış, yazdıranı?

O kitâbeyi, kitâbeleri okuyanı kalmış mı, bugün?

Bir beldede çeşmeler, ilk yapıldığı gibi duruyorsa mesele yok.

Kazada bir kenarda duran, şehirde yapıların arasında kaybolmuş, harap olmuş çeşmeler ne söyler lisân-ı hâlle bize?



Bu yazı 127 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI