Tağşiş: Bir şeyin içine başka bir madde karıştırma; katıştırma. Saflığını bozma. (TDK Sözlüğü) Diğer deyimle gıda maddelerinde sahtekarlık yaparak insanların sağlığını bozmak, insanların sağlığını bozmaya yönelik eylemlerde bulunmak! Terörün çeşitleri vardır. Bu eylem de insan sağlığını bozup ölüme götürdüğünden terördür. Yani insanları öldürmeye teşebbüs etmek! Devlet nasıl ki vatan savunmasına gerekli önemi vermek zorundaysa; aynı ölçüde insan eğitimine ve sağlığına da önem vermelidir. Çünkü söz konusu olan insandır! Madem ki insan sağlığı söz konusudur; zararlı ya da öldürücü nedenleri ortadan kaldırmak devletin önemli görevlerindendir.

Çaresi, devlet görevini yapacak! Türkiye’de bu konularla ilgilenmesi gereken kurumlarımız vardır. Koskoca Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığımız var. Görevlendirilen ekipler sayıca yeterli midir? Bu elemanların teknik ve akademik bilgi düzeyleri nedir? Kaç tane gıda mühendisi görevlendirmiş? Bu elemanları da denetleyen var mı, bunlar görevlerini gereğince yapıyorlar mı?

Tüketiciye gülünç bir öneri sunuluyor: “Ucuz olan yemeği yemeyin, ucuz satılan gıdayı almayın! Bu saçma bir çaredir! Tam da gıda teröristinin işine geliyor bu! Gıda teröristi için kolayı var bunun! Yapacağı iş belli: Hemen ucuza mal ettiği yiyeceğinin fiyatını artırır ve öylece pahalı satar olur biter! Bu saçma çareyi önerenin aklına şaşarım! Aman ne güzel bir öneri! Yesinler! 

Adam sahtekarlık yaparak insan sağlığına yönelik zarar veriyor ve ileride ölümüne de neden oluyor; ancak aynı iş yeri hala işlerliğine devam ediyor. Yahu bu adam sahtekar! Sahtekar adamdan her şey beklenir! Eski dönmelerde yaşanmış bir olayı örnek vermek istiyorum: Hadis derleyici bir bilgin bir yerde birinin bir hadis bildiğini öğrenir. O hadisi almak için kilometrelerce yol katediyor ve bin bir sıkıntı ve zorlukla adamın yaşadığı yere gidiyor. Adamın kim ve nerede olduğunu soruyor. Diyorlar ki işte şu adamdır. Bilgin, adama doğru giderken adamın, atını yakalamak elinde bir tabak sallamakta olduğunu görüyor. Ancak hadis derleyici bilginin dikkatini bir şey çekiyor: O adamın salladığı tabak boş... Hadis bilgini geri dönüyor ve o damdan o hadisi almaktan vazgeçiyor! Nedenini soranlara şu cevabı veriyor: “Bu adam atı kandırdığına göre beni de kandırır! Ben kandıran birinden hadis almaktan vazgeçtim!”

Halife, İmam-ı Azam Ebu Hanife’ye: “Gel kadılık yap!” diyor. İmam da görev almak istemediği için; ”Ben kadılık yapamam!” diyor. Halife: “Sen yalan söylüyorsun!” diyor. İmam şu tarihi cevabı veriyor: “Eğer ben doğru söylüyorsam, ben kadılık yapamam! Yok, eğer ben yalan isem- ki sen yalancı olduğumu söyledin - yalancıdan kadı olmaz! Yalancı yani sahtekar bir kişi güvenilirliğini kaybetmiş ve artık onun söz konusu işi yapmaması gerekir; ancak bizde durum tam tersine adam göğsünü gere gere insanlara zarar vermeye devam ediyor.

Şimdi soruyorum yetkililere! Gıdada sahtekarlık/terör estirme olayı cana kastetmek değil midir? Biri eline bıçak alıp adamın karnına vuruyor ve adamı öldürüyor; bir diğeri eline silahı alıp adamın canına kastediyor ve adamı öldürüyor ya da öldürmeye teşebbüs ediyor. Hukuk ikisine de ceza vermiyor mu? Peki gıda sahtekarlığıyla teröre bulaşan, insanı öldürmeye kast eden ya da teşebbüs eden kişi neden ceza almıyor; neden iş yeri açık ve sahtekarlığına/cana kastetmeye olayına devam ediyor?