Sık kullandığımız bir cümle: “Zaman ne çabuk geçti?” Daha dün ramazan orucunun bu yıl 29 gün olduğunu ve bu uzun sürenin nasıl geçeceğini; aslında geçecek gibi olmadığını anlatmaya çalışıyorduk. Evet, 29 gün nasıl biter? Ancak bugün 28. Gün... Yani o bitmez diye gözümüzün korktuğu, gözümüzde büyüttüğümüz günler sona eriyor ve bitmez tükenmez diye endişe ettiğimiz oruçlu günler bitiyor.
Biz psikolojik olarak oruçlu olduğumuz günlerde kendimizi kısıtlı gibi hissediyoruz. Aslında bu hal bizim ruh dünyamızda yaşadığımız bir paradokstur. Gerçekte böyle bir durum yok. Çünkü ramazan dışında zaman zaman çeşitli nedenlerle kahvaltımızı doğru dürüst yapamadığımız, öğlen yemeğini yiyemediğimiz, su içmeye bile fırsat bulamadığımız olmuştur.
Gelelim insan olarak yanılgılarımıza: Evet vehimlerimiz çeşitlidir; bunlardan biri de zamanın bitmeyeceği vehmidir. Evet farkında değiliz ama zaman çok çabuk geçiyor! Tıpkı rüzgarın önündeki sinek gibi... Konuyla ilgili şöyle iki mısrayla konuyu sürdürelim:
“Vakit, o kadar düşmanız ki ona,/
İçiyoruz onu kana kana!”
Oturduğumuz yerde: “Öf vakit geçmiyor, aklıma gelmiyor ki sabah olmuş!” Aslında zamanın geçmiyor gibi olması içinde bulunduğumuz dünyanın sıkıntılı olması ya da üzüldüğümüz bir ortamda olmamızdan kaynaklanmaktandır. Neşeli olduğumuzda şunu deriz:” Zaman ne çabuk geçti?”
Sahi bu zamanla olan düşmanlığımızın nedeni nedir? Aslında zamanla dost olmamız gerekir. Çünkü zamanın geçmesi demek, bizim ömrümüzden eksilmenin olması demektir. Yani hep geçmesini istediğimiz zaman ömrümüzü bitiriyor. Zamanın geçmesi bizim zararımızadır. Mademki zamanla baş edemiyoruz o halde kendimizle baş etmeye çalışalım.
Kendimizle baş etmemiz demek zamanı en iyi biçimde değerlendirmek demektir. Öncelikle bizi yaratıp çeşitli özelliklerle donatan Rabbimizin gönderdiği elçi Hz. Muhammed’in (s.a.v) gösterdiği ve kerim kitabı Kur’an’nın çizdiği çerçevede hayatımızı düzenleyip yaratılışımızın amacına uygun davranarak genelde insanlığa; özelde de İslam’a ve Müslümanlara yararlı işler yapmaya çalışmaktır. Toplumumuza yararlı eser bırakmak da iyi davranışlar arasındadır.
Yüce Allah’ın da bizden istediği zaten budur: ”İman edin ve salih ameller (iyi ve yararlı işler) yapın.” İşte bu şekilde zamanla düşman değil, dost olmuş oluruz.
Hayırlı bayramlar dilerim.
gaziantep escort,gaziantep escort
başakşehir escort,ikitelli escort,güneşli escort,kayaşehir escort,bağcılar escort,esenler escort,eyüp escort,güneşli escort,kumburgaz escort,topkapı escort
flyjota.com Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu
deneme bonusu bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri