Geçen haftaki yazımda “BATI ve DOĞU; insanlık sınavında sınıfta kaldı!” diye yazmıştım. Bu sınıfta kalışın nedenini de açıklamıştım. Bu yazımda da kaldığım yerden devam etmek istiyorum. “BATI ve DOĞU; uygar olduğunu, Orta Doğu ve Doğu’daki halkı Müslüman olan ülkelerin ve yönetimlerinin uygarlıkta geri kaldıklarını göğüslerini gere gere iddia etmektedirler. Ancak bu tür iddialar yani “ben üstünüm, ben uygarım, ben insan haklarına saygılıyım, bundan ötürü “ben insancılım” demek sadece sözle olmaz. Bu iddiaların ileri sürülebilmesi için kişilerin yaptığı iş ve işlemlerin, davranışlarının uygar insanların yaptığı davranışlarla örtüşmesi gerekir. Yani “İş kişinin aynasıdır!” Kişileri en iyi analatan onların yaptığı uygulamalar, davranışlar ve tutumlardır. Ötesi boş ve kuru iddiadan öteye geçmez.
Fransız devriminden sonra BATI ülkeleri, hayatlarından dini uzaklaştırdıklarında istedikleri gibi davranarak Rönesansla birlikte oluşan sanayi toplumu; maddi açıdan zengin, kalkınmış, bir topluma dönüşünce; bu durumun uygarlık olduğu yanlışlığına düştüler ve diğer insanlara da şunu önerdiler: “Ya siz de bizim gibi sanayi toplumu olup kalkınıp uygar olursunuz ya da biz sizi insan olarak kabul etmeyiz.” Uygarlığın, sadece maddi zenginlik, kalkınmışlıktan ibaret olmadığını göz ardı ettiler!
Uygarlığın bizdeki adı medeniyettir. Medeniyet; “medine” yani şehir kelimesinden türemiştir. İnsanların topluluk halinde yaşadığı sosyal bir oluşum olan şehirlilik demektir. Bir arada yaşamak zorunda olan insanların oluşturdukları bu sosyal ortamda karşılıklı olarak birbirlerinin yaşama, barınma, mal mülk edinerek geçinip mutlu olma haklarına saygı göstermek zorunluluğuna medeniyet ya da günümüz modern deyimiyle uygarlık denir. Görüldüğü üzere uygarlık; insan davranışlarıyla ilgili bir kavramdır. Lüks malikanelerde yaşayıp, kendisi dışındaki hemcinslerini böcek gibi görerek onların durumundan habersiz yaşamak; onları, canı istediğinde öldürmek ya da onlara zulmetmek, varlıklarını ellerinden almak, evlerinden, yurtlarından topraklarından onları kovmak değildir uygarlık! Uygarlık hemcinsleriyle bir arada karşılıklı anlayış içerisinde birbirlerine hayat hakkı tanıyarak yaşamasını becerebilmektir.
Şimdi bakalım dünyaya ve özelde de Orta Doğu’ya! Aman Allah’ım! Her taraf dağınık, adım başı BATI ya da DOĞU’nun askeri üsleriyle doldurulmuş, istediği zaman ve dakikada istediği yeri yerle bir edebilecek biçimde kuşatılmış bir Orta Doğu! Çünkü BATI canavarının BÜYÜK ORTA DOĞU PROJESİ uygulanacak! Pasif veya aktif maşalara bakıyorsunuz; sırada Orta Doğu Ülkeleri’nin başında bulunanlar başta olmak üzere BATI’nın yaramaz çocuğu ve maşası İsrail ortada cirit atıyor. İsrail’in sırtını sıvazlıyorlar ve uygarlık gereği davranıp yaptıklarına dur demiyorlar? Uygar olduğu yarışını kimseye kaptırmak istemeyen BATI! Bu muydu senin uygarlık anlayışın ey batasıca BATI! Senin durumunu mısralarla anlatayım:
“Geçmişle hesaplaşmaysa İslamofobinin nedeni,
Hitlerofobi, Armageddonofobiler de gerekmez mi?
Gerek yok İslamofobi’ye, güçsüzdür Müslüman!
Yok ki bugün size karşı çıkabilecek ehli iman!
İşte Filistin, işte Suriye, işte Afganistan,
İşte Irak, işte Mısır, işte Libya, işte Pakistan!
İşte Miyanmar, işte Yemen, işte Hindistan,
Dünyadaki Müslümanlar sayenizde perişan!
Sizsiniz, Guatemala’da yürekleri yakan,
İşkencede Firavun’u hayrette bırakan!
Hem gelmiş bizi toprağımızdan kovuyorsunuz!
Hem hala bize “başımızın belası” diyorsunuz!
Kim “Dağdan gelip bağdakini kovuyorsa!”
Kim petrole göz dikip haksızlık yapıyorsa!
Kim çocuklarımızı öldürtüyorsa, odur baş belası,
Kim ekmeğimize göz dikiyorsa, odur itin alası!
Allah’a emanet olunuz!
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort