Siyasal ortamda son yıllarda moda bir kabul ortalıkta dolaşıma girmiş. “Mağdurları oynamak!” Evet, bu deyim çokça kullanılır oldu. Aslında doğru kullanılsa elbette ki olumlu bir sosyal ve siyasal gerekçedir. Çünkü  mağdur olmanın anlamı şudur: Suçsuz olduğu halde, yani davranışları suç teşkil etmediği halde suçlu olduğu kanaatine varılarak kişinin mahkûm edilip cezalandırılması demektir. Böylesi bir durumda gerçekten kişinin mağduriyeti söz konusudur. Ancak ters olan ya da yanlış olan; suçlu olduğu yargı makamlarınca tespit edilmiş ve mahkum edilmiş birinin siyasal kimliğinden dolayı mağdur kabul edilmeye çalışılması ya da mağdurlardan sayılmaya çalışılmasıdır. Eğer eldeki kesin kanıtlarla suçlu olduğu açık olan kişi de mağduriyetten yararlanacaksa bu toplumsal yaşamda çok kötü sonuçlara bizi götürür. Böylesi bir durumda toplumdaki suçlar nasıl önlenecek?  Eğer suçlular mağduriyetten dolayı rağbet görecekse suç da rağbet görecek ve cazip hale gelecektir. Oysa kötülük adı üstünde kötüdür. Kara olan beyaz olamaz!  

Bugünlerde gündemde olan siyasi soruşturmalardan biriyle ilgili sonuç ne olursa olsun yani ister suçlu tespit edilsin, ister suçsuz ilan edilsin ilgili kişilerin siyaseten mağdur olacakları ileri sürülmektedir. Şunu da rahatlıkla ileri sürerek şunu söylerler:” Biz bu filmleri çok gördük!” 

Bu filmleri görmüş olabilirsiniz; ancak filmlerin içeriği farlı olabilir düşüncesiyle ihtiyatlı konuşmak gerekir. Geçmişteki benzer gibi görünen davalara örnek verirler; ancak bu davalarda suçlu ilan edilenler aslında toplum nazarında ve gerçekte suçlu değiller. Örnek olarak Cumhurbaşkanımız sayın R. Tayyip Erdoğan şiir okuduğu için mahkum edildiğini söyleyebiliriz. Oysa gün gibi ortadadır ki içeriği suç teşkil etmeyen şiiri okumak suç olamaz. Üstelik şiirin şairi el üstünde tutulan biriyse... Böylesi olaylarda doğaldır ki mağduriyet vardır ve buna toplum karar veriyor. Ancak bu masumiyet her zaman aynı sonucu yani mağduriyeti doğurmaz. Buna rahmetli Erbakan’ın olayını örnek verebiliriz. Erbakan 28 Şubat mağduru olduğu halde toplum onu mağdur görmedi. 

   “Kanıtlanmadığı sürece her şüpheli masumdur!” ilkesi gereği henüz sonuçlanmamış İBBB başkanının soruşturmasıyla ilgili olarak “mağduriyetten yararlanacak” ya da “mağduriyetten yararlanmak için 3 yıl öncesinden cumhurbaşkanlığı adaylığını öne aldı.” gibi iddialar ileri sürülmektedir.  

   Hoşumuza gitsin gitmesin, şunu kabul etmek durumundayız: Mağduriyet suçsuzluk durumunda söz konusudur, suçluluk durumunda mağduriyet olmaz! Bekleyelim görelim, bu göz altına almalar nasıl sonuçlanacak! Ortada fol yok, yumurta yok! 

   Her şeyin hayırlısı olması dileğiyle...