İkinci dünya savaşından sonra İngiliz-ABD öncülüğünde bir dünya şekillendi.dengeler değişti güç dağılımı terse döndü.

Bu blokun karşısına Sovyet sosyalist cumhuriyeti birliği şekillendi.

İngiliz-ABD anlayışı ülkeleri kontrol etmek için önce o ülkeleri kendilerine itaat eden kadrolarla dizayn ettiler.

Kontrolden çıkma eğilimini önlemek için terörle kaosla uğraştırdılar. Tarihlerini özlerini geçmişlerini düşünmemeleri için zihinlerini sürekli meşgul ettiler.

Uzun yıllar kardeş kanı boş yere döküldü. Aynı toplumda ideolojik olarak farklı düşünenleri buluşturarak kaos ortamları oluşturdular. Buda yetmezmiş gibi belli aralıklarla bu oluşturulan karmaşa ortamı bahane edilerek “darbe “ yaptılar.

Her darbede toplumun değerleri ile buluşmasının önüne kalın duvarlar örerek kendine yabancı olma  anlayışın oluşmasını sağladılar. Halkları hep kullandılar niyetlerini suistimal ettiler.

Son yaşanan 15 temmuz darbesi diğer darbelerden bazı alanlarda farklılık göstermiştir. Bu ülkede askeri darbe gördük medya darbesi gördük siyasi anlayış darbesi gördük.

15 temmuz darbesi kendine cemaat diyen halkın dini duygularını suistimal eden bir din şarlatanının askeriyedeki kadrolarının yaptığı darbe girişimidir.

Bu anlayışın  Çok sert ve kanlı olan bu kalkışma hareketi  halkın iradeli karşı duruşuna takılıp başarılı olamamışlardır.

Bu ülke halkının dini inançlarını kullanarak bu mazlum halkın duygularını suistimal ederek kendini “hizmet” kadroları olarak tanımlayan feto anlayışı dış güçlerin bir kuklası olarak hareket etmesi deşifre olmuştur.

Batı emperyalist anlayışı ne kaybettiğinin farkında olarak yerel partnerleri ile azgınlaşmış tarzda nasıl hırcınlaştıkları görülmektedir.

Bu darbeci diktatör anlayışın toplumu ve ülkeyi kontrol etmek için her alanda organize olduklarını görmekteyiz.

Eskiden darbeleri konuşma yada irdelemeden uzak bir durumdaydık. 15 temmuz fetö darbe girişimi ülkedeki bir çok kadroyuda deşifre etmiştir.

İpi emperyalist Batı’nın elinde olan bu kukla yapıların devri geride kaldı. Artık bu ülke kuklalarla değil kuklaları elinde oynatan kuklacıları deşifre etme durumuna gelmiştir.

Bu durum emperyalistleri şaşkına çevirip oyunlarının bozulmasının paniğini yaşamaktadırlar.

Bu ülke bu irade ve samimiyetle hareket etse emperyalist batı geri adım atma durumunda olacaktır. Çünkü batı içi çürümüş boş kalasa benzer.

Dışardan bakıldığında heybeti korkutur lakin dokunduğunda tereddütsüz yere düşüp parçalanır.

Batı bu durumda.

Bu ülke tüm dünyaya bunu deşifre etmiştir.

15 temmuz darbe girişiminin başarısızlığı süriyede Akdeniz’de Libya’da ve terörle mücadelede Türkiye’nin hareket anlayışının zeminini oluşturmuştur. Yani içi boş kalas yere düşmüş emperyalist anlayışın gücü deşifre olmuştur.

Bu süreç bir çok yeni işlerin yapılmasının kapısını aralamıştır. Ayasofya camisinin açılması bunun işaretlerinden biridir. 86 yıldır bu ülkede baskı uygulayarak açılmasına müsaade edilmeyen Ayasofya camisi bu temeller ışığında açılmıştır.

15 temmuz hain darbe girişiminden sonra bu anlayışa hizmet eden yerel işbirlikçi Batı’nın kuklaları bu ülkeden temizlenme sürecide başlamış oldu.