İşgalci ABD bir müddettir vekalet savaşı ile terör örgütleri üzerinden bölge ülkelerini terbiye ediyordu.
Birbirine zıt ve hatta birbirleri ile savaşan örgütleri destekleyerek toplumda taban bulmalarını sağladılar. Her türlü ekonomik lojistik ve silah desteği ile palazlandırıp hatta uluslararası desteğide sağlayarak bir güç haline gelmesinin zeminini oluşturdular. Bölge ülkelerini bu terör gücüyle kontrol etmeye çalıştılar.
Bölge ülkelerinin ekonomik gücünü ve kalkınma hızını buralara yapılan harcamalar ile geriletmeye çalıştılar. Toplum yıllardır örgütlerin varlığı ile zihinlerini meşkul ediyordu.
Korku güç şiddet ölüm kaos cezalandırma gibi ortaya konulan eylemler halk üzerinde devlet otoritesinin yıpranmasına sebep olurken terör örgütlerinin elindeki erk ile halk üzerindeki etkisinide iyi irdelemek gerekir.
Terör örgütleri toplumların kabusu haline gelmiş durumda idi. Devlet mekanizmasınında pasif yada farklı bir plan ile olaya yaklaşması halkta terör gücünün baskısı ile örgütlere yönelime dönüşmüştü.
Toplum kendini savunma (koruma) refleksi ile ters düştüğü örgüte karşı diğer örgüt ANLAYIŞI ile kendini koruma yada ifade etmeye çalıştı. Toplum örgütler yumağına döndü.
Önce karşı örgüte kendini koruma amaçlı bir kabulle başlayan eğilim sonrasında örgüt etiketinin vermiş olduğu güç sayesinde toplumda kendini farklı ve güçlü gösterme duygusu örgütü sahiplenmeyi geliştirdi.
Kimisi bu aidiyet duygusunu ekonomik ranta çevirirken kimisi siyasi ranta çevirdi. Kimisine toplumda örgüt gücüyle varlık ifadesinde bulundu.
Bu kişilerin toplumdaki iç dünyaları.
Önemli olan işgalci ABD yada batının bu örgütler üzerinden bölgede istedikleri hedeflerine ulaşma Arzu’larının yerine gelmiş olmasıydı. Yine ne hazindir ki bu işgalci Batı ANLAYIŞI işi bittiğinde bu örgütlerin göz yaşlarına bakmadan yok etmeleridir. Ülkemizde dış güçlere hizmet eden bir anlayış ile dini duyguları suistimal ederek toplumda irtica yaygarası koparmasına sebep olan geçmişte Cemaat yapılanması ile laik seküler düşüncenin toplumda bunu sebep göstererek yaptığı baskı ve güç gösterisi toplumda islama karşı kararlar alınmasının sebebini oluşturdu. Şimdilerdede DEAŞ terör örgütünü işgalci Batı tarafından kurulup mazlum Müslüman halkın duygularını suistimal ederek bir güç haline getirip İslami olmayan bir çok eylemle şiddet ve korku izi toplumlarda bırakan bu örgütle İslami anlayışın ve Müslüman kişiliğin yıpratılması hedeflenmişti. Yine DAİŞ’in varlığı ile PYD /YPG Örgütünün varlığına meşruluk katan hatta bölgede PYD/YPG nin DEAŞ ile mücadele etmesinden kaynaklı bir statü verilme cabaları dikkat çeken bir durumdur. Türkiye’nin itirazı üzerine bu plan bozulmuştur. Türkiye’nin kararlı ve ısrarcı duruşu ile Bunda bir sonuca gidemeyeceğini anlayan işgalci Batı önce kendilerinin kurduğu ve büyüttüğü DEAŞ’l işi bitti ANLAYIŞI ile örgüt liderini infaz ettiler.
Şimdi Türkiye ile yapılan anlaşmalarla PKK ve bileşenlerinininde aynı akibetlerinin karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Bu demektir ki artık bölge bu örgütler üzerinden dizayn etme dönemi bitmiştir. Örgütlerin toplumlardaki varlıkları eskisi gibi olmayacaktır. İşgalci batı ve ABD yeni oyunlarla karşımıza çıkacaktır. Bunca halkınızın ölmesini ve kayıplarımızı bir kalemde silen batı ikiyüzlülüğünü ve bölge halklarını Nasıl kandırdıklarını görmek gerekir. PKK ve bileşenlerine binlerce tır silah veren işgalci Batı binlerce Kürt’ün ölmesi pahasına sırtını çevirebilmektedir. İşgalci batı için önemli olan kendi menfeat ve hedeflerdir. Bölge halkları içinde oluşturduğu örgütler onlar için bir çete ve kullanılan piyondan başka bir anlamı yoktur. İşgalci Batı için örgütler işi bittimi kendileri tarafından yok edilecek birer piyon olmaktan öte bir anlam taşımamaktadır. Yine işgalci ABD şunu ifade etmekten geri kalmamıştır. Bizim askerlerimiz neden ölsün bizim için savaşacak aptallar vardır. Biz Suriye’de iki nedenle varız bir İsrail’in güvenliği ve petrol için bunu açık beyan etmekten çekinmeyen işgalci ABD Kürt’leri (PKK) yı Nasıl kullandıklarının işaretidir. Yine Güneye çekilen ABD askeri gücü petrol bölgelerinin korumasını PYD/YPG güçleri ile sağlayacaklarını ifade etmeleri PKK nin kime hizmet ettiğinin göstergesidir. Örgütler kim tarafından kurulmuşsa yada ipi kimin elimdeyse ona çalışan piyon yada çete olmaktan öte bir anlamı yoktur.