şu zaman dilimi çok hızlı değişim ve gelişmelerin yaşandığı bir dönemdir. Bundan kısa bir zaman önce bugün ki gelişmeleri ve sonuçları hayal etmek bile zordu. Bu yeni döneme ve bundan sonraki gelişmelere çözüm ve öneri için iyi düşünmek ve çözüm üretmek gerekir. Bu yeni dönemin toplumdaki oluşturduğu endikasyonları  görmek gerekir. Ekonomiden sosyal yaşantıya bilgiye ulaşmada ki hızdan bilgi kirliliğine ahlaki çöküntü den yeni yaşam tarzına kuşaklar arası ilişkiden anlaşılma sorununa kadar. Aynı evde yaşayıp ayrı dünyalara sahip kişiliklerin gelişimine kadar yine aynı ortamda  (evde) yaşayıp iletişim kuramayan bireylere kadar birbirine yabancılaşmış insan yığınları ile karşı karşıyayız. Telefonun yetiştirdiği bir nesil var karşımızda anneye babaya kardeşe uzak bir nesil.

Öz güveni olmayan yüzleşmekten korkan bir nesil.

Düşüncelerini aile kültüründen uzak telefon kültüründen alan bir nesil.  Değerlerini unutan yada sırtını dönen bir nesil. Oyunun eğlencenin esiri olan bir nesil. Duygularını yitirmiş makineleşmiş bir nesil.

Düşünce mantalitesi ve değer yargıları değişmiş bir nesil.

Sevgiyi aşkı özlemi kendini unutan bir nesil

Dini kabulleri hayatın dışında yada yok kabul eden bir nesil

Yeme içme giyim kuşam tarzı değişmiş bir nesil

Aile ve akrabalık ilişkileri değişmiş bir nesil

Saygı kavramı ve kriterleri değişmiş bir nesil yeni bir dünya ile karşı karşıyayız. Bu yeni dönemi iyi tahlil edip anlamak gerekir. Düşünce dünyamızı bu süreci anlama ve çözüm üretme yönünde yeniden harekete geçirmemiz gerekir. Ne kadar görmezden gelinirse gelinsin  bu gerçeklik önümüzde durmaktadır.

İnsanlarımız gençlerimiz kızlarımız bu çarkın aralarında öğütülmeye başlamış. Ailelerden sesler gelmeye başlandı. Saklanan utanılan çekinilen gençlerin talep ve davranışları bir sorun olarak toplumun karşısında dimdik durmaktadır. Bu gelişime cevaplarımız ve alternatif  çözümlerimiz üzerinde iyi bir istişare ve çözüm üretmemiz gerekmektedir. Yoksa gençlerimiz ile aramızdaki mesafe daha da açılacak ve çözümde zorlanacağız. Şu an iletişimdeki sosyal medya ağlarının çoğunluğu siyonist Batı'nın elinde bulunmaktadır. Bu sitelerde ki hakimiyet ile korkunç algı operasyonları yapılmaktadır. Olayları kendi istedikleri şekliyle karşı tarafa servis etmektedirler. Nefislere hoş gelen yayınlar yada bilgilerle gençliğimizi etkilemektedirler. Bizi biz yapan değerlerimizi yıpratacak yada uzaklaştıracak çalışmalar yaparak gençliğimizi etkilemeyi başarıyorlar. Bundan sakınmak yada yok saymak mümkün değildir. Ya yasaklayıcı bir tavır sergilenecek bunun için çok iyi bir eğitim ve alternatif sunmak lazım gençliğe yada bu alanlara onlardan çok hakim olacak alternatif ahlaklı adaletli ve doğru bilgi akışı sağlamak gerekekir. Ben ikinci yöntemin daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim. Bunun için çok disiplinli ve iyi bir çalışma yapmamız gerekecektir. Yasaklayıcı tavırlar kişinin daha çok ilgisini çeker. Bunun için iyi bir eğitim ve önce kendimizle sonra gençlikle barışık  olmak gerekir. Bu gelişmeleri doğru okuyup gençliğimizin taleplerini karşılayacak çözümler üretmek yerinde olacak. Bunun yanında işgalci Batı'nın gerçek yüzünü halkımıza doğru anlatmak gerekir. Sömürgeci  batı bu medya iletişim aracı ile gençliğimizi ifsada uğratıp bu coğrafyayı modern sömürge ile tanıştıracak.Eskiden toprakları işgal ederek sömürgeleştiren batı şimdi zihinleri  sömürgeleştirerek halkları sömürmektedir. Bunu görüp ona göre hareket etmek gerekir.