Corona virüs tüm alışkanlıklarımızı alt üst etti. Olaylara bakış açımız değişti. Küstah Batı’nın gizlenen yüzü bir kez daha görüldü.

Batı toplumu yaşlıların yoğunlukta olduğu bir toplumdur. Corona virüsünde etkilediği kesim daha çok kronik hastalığı olan ve yaşlı gurubudur. Dünyaya insan hakları dersi vermeye çalışan batı kendi insanlarını nasıl heder ettiklerini gördük. Batı devletlerinin yetkili ağızları “biz yaşlılara maaş ödemekten bıktık” yani Corona virüs ile ölsünler mesajı verildi.

Yine yaşlıların kaldığı bakım evini çalışanların terk edip orada yaşayan yaşlıları ölüme terk etmeleri.

Yine yaşlı anne babaya çoçukların ilgisiz kalıp eve hapsetmeleri

yine yaşlıları başlarına bu virüsten dolayı bela açtıklarını

yine hastanelerde yerlerde ölüme terk edildiklerini gördük.

Yine market alışverişlerinde ki bencilce birbirlerine davrandıklarını gördük.

Kısaca batı tükenmiş bir durumda karşımızda. Bu anlayıştır ki Suriye’de Afrika’da yemende Libya’da ve bir çok islam coğrafyasında insanların ölmesi için silah ve lojistik destekle örgütler üzerinden yada işbirlikçi hükümetlerle halkları katliama tabi tutmaları. Görünen o ki küstah Batı’nın “demokratlığı”

“insan hakları” savunuculuğu özgürlük ve adalet söylemleri yalanmış. Halklarımızı kandırmak ve yanıltmak için söylenmiş süslü kelimelerden ibaretmiş. Bu yalan vaad ve söylemler ile milyonların katili olan küstah batı yolun sonuna gelmiş durumda. Şimdi bizlere şirin gösterdikleri o makyajlı batıyı savunanlar ne yapacak.

Bu yalana kendileride inanmadıkları halde bizlere savundukları batıyı nasıl savunacaklar. Bu katliam ve zulume ortak olan yerli işbirlikçi aydın yazar siyasetçi sanatçı iş adamı kimlikli insanlar nasıl halkın yüzüne bakacak. Eli kanlı batı işte bu. Osmanlı imparatorluğu tarih sahnesinden çekildikten sonra yeryüzü iktidarına soyunan batı sadece kendini zenginleştirilmiş geri kalan halkları sömürerek bu sonucu oluşturmuştur. Bu gün yeryüzü bu haldeyse bu gün insanlık bu haldeyse bu gün bu felaketler yaşanıyorsa bunun müsebbibi batı anlayışıdır. İnsanlığa ait yeryüzü kaynaklarını nasıl hor kullandıklarını görüyoruz.

İslam anlayışı ihtiyaç kadar üretmeyi ön görürken

batı ürettiği kadar tüketmeyi hedefler.

İslam anlayışı paylaşmayı ve yaşatmayı hedeflerken batı bencillik ve ölümü öncelemektedir.

İslam barış ve esenlik isterken batı savaş ve kin üzerine hayat bulur. İslam adalet isterken batı güç merkezli hareket eder.

İslam tutumlu ve yerinde ihtiyaç kadar kullanmayı isterken batı israf ve keyfilik ukalalığını Yaşar.

Tüm bunlar dünya halkları tarafından görüldü. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Batı iflas etmiş bir durumdadır.

Batı’nın yeryüzü insanlığına verecek hiçbir şeyi yoktur. Batı küstah ve emperyal düşüncededir. Yeryüzü insanlığı adalete barışa ve kardeşliğe yüreği çarpmaktadır. Zülüm kemiğe dayanmış bir sona geldik kim adalet barış ve kardeşlik bayrağını açarsa yeryüzü halkları o bayrak altında toplanacaktır. Corona virüsten sonra dünya başka bir güne başlayacaktır. Yeni bir dünya müstaazaf halkların mazlumiyeti üzerine yeniden kurulacaktır. İşgalci ve küstah batıyı doğru tanıyıp insanlığın gerçek düşmanları olduklarını deşifre etmemiz gerek