İslamın rahmet barış  ve adalet mesajı Arabistan’dan tüm insanlığa bir mesaj olarak dalga dalga yayılmaya başladığı bir dönemde Kürt Halkıda bu mesajdan etkilendi. Güney Kürdistan’da yaşayan Kürt halkı Arabistan’da kutlu mesajı işitince bir heyet kurup Resulullah’ı ziyaret etme kararı alırlar. Resulullahın kutlu  mesajının ne olduğunu yerinde öğrenmek istediler. Resulullah ile görüşmelerinin sonucunda İslamı kabul edip iman eden Kürt halkının temsilcileri sahabe olma vasfını elde ettiler.

Heyetin bir kısmı Resulullahın yanında kalırken bir kısmı kavmine geri dönüp kutlu mesajı getirenin Allah’ın resulü olduğunu ve hak din (İslam) ile  şereflendiklerini dile getirirler.

Kutlu mesajın ana temalarının insanlığın kurtuluş ve özgürlüğünün adı olduğunu kavmine anlatan heyet kavmininde İslamı kabul edip iman etmeleri sağlanmıştır.

Yani Güney Kürt’leri kendi kabul ve araştırmaları sonucu iman eden tek kavimdir.

İslamı kabul eden Kürt halkı o günden bu güne İslami ilimlerde ve toplumsal hayata dair çok ciddi bir çalışmaların öncüsü olmuşlardır.

Bu bağlamda İslamın irşat ve halkların kurtuluşu için İslamın yayılması ve Gönül’lerin fethedilmesi için hiç durmadan çalışan bir sürecin adı olmuştur Kürt’ler.

Kürt yiğitleri Hz Ömer döneminde Bizans’ın uç beyliği konumunda olan Diyarbekiri islam Ordu’ları ve bölgede yaşayan yiğit Kürt savaşçıları tarafından fethediliyor. Anadolunun en eski mabedi olan kutsal mekan camiye çevirilerek (bugünki ulu camii) o günden bu güne ezanı muhammediyenin sesi olmuştur.

Diyarbekir islamla şereflenip Anadolu kapılarının müslümanlara açıldığı ilk Fethin adıdır.

Kürt halkı bu Zafer’den sonra İslamın tüm Anadolu’ya açılan kapının ana öncüsü olmuştur.

Bizans’ın elinde olan Diyarbekir uzun süre buradan tüm Kürt Arap ve bölge halklarına zülüm üzere bir dayatma ve yönetim anlayışını İslam Ordu’ları dur demiştir.

Diyarbekiri Bizans’ın zülüm anlayışından Kürt’lerin öncülüğünde İslam Ordu’ları fethetmiştir.

Onlarca sahabe ve Kürt mücahitler bu fetihte şehit olmuştur. Bu şehit kanlarıyla İslamın özgürlük adalet ve merhamet duyguları tüm Anadolu’yu kuşatarak İslami yönetim halkların tercihi olmuştur. Diyarbekirin fethinden bu güne düşman işgaline uğramayan tek bölge diyarbekirdir.

İslamın kürdistan’daki kalesi diyarbekirdir.

İslami ilimlerdeki katkıları medreselerin işlerliği sonucu binlerce islam aliminin yetiştiği bereketli bir havzadır Diyarbekir. Kültürü örfü geleneği toplumsal hayat ilkeleri İslam ile yoğrulmuş bir medeniyet inşası ile bir başka olmuştur İslam tarihinde Diyarbekir.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu güne bu gerçeklik unutturulmaya çalışılmıştır.

Bilinçli bir şekilde cahil ve fakir bırakılan Kürt’lerin bu zaafından faydalanan batı devşirdiği ve emperyalist Batı’ya  hizmeti bir görev bilen Kürt’ler FETHİ çarpıtarak ıslam Ordu’larının Kürt’lerle savaşarak diyarbekiri fethettiklerini savunmaktadırlar. Buda Kürt halkına yapılmış en büyük iftira ve alçaklıktır.

Son birkaç yıldır Fethin gerçek müslüman Kürt öncülüğünde kutlanması ve Kürt halkının kendi tarihi ile yüzleşmesi önemli bir gelişmedir.

Kürt halkı uzun süredir özünden koparılarak kimliksizleştirilmeye çalışılırken Fethin içerik ve mesajı Kürt halkının öz kimliğine kavuşmasına kapı aralayacaktır.

Bu duygu ve temenni ile Kürt halkının özüne dönmesi İslami kimliğini yeniden elde etmesi için müslüman yiğit Kürt öncülerinin fetih mesajını Kürt halkı ile buluşturmasını diliyorum.