Açıklandığı gibi 7 Ekim'de AK PARTİ'nin Olağanüstü Kongresi var.

Bu kongrede partinin 75 Siyasi Kurmayı seçilecek. Merakımız Aziz  şehrimizi bu kongrede kimler temsil edecek?

 Diyarbakır'ın payına düşenler yine Diyarbakır'a küsenler mi, Diyarbakır adına turist gibi gidip gelenler mi düşecek?

Yiğit şehrin siyaset harmanında "üfare"lere mi kalacağız?

 Bu halk bitmez,  bitirilimez, biliyoruz.

Adaletle gelmeyenler, bihakkın hizmet edemezler.

Ankara'da da,  Diyarbakır'da da tutunamazlar.

Oldum olası her konuda ve tüm partilerde Diyarbakır'ı  temsilde birer yetenek olarak değil, gösterildiği,  getirildiği için temsil edenler; " Maalesef" siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda berbat bir şehir yaratmayı becerdiler.

" Kalitesiz, ucuz siyasetle ancak dedikoduya ve dünyalığa selam durmayı başardılar," desek, kimse alınmasın.

Eserleri bu kutsal şehrin meydanlarını kan, gözyaşı, fakirlik ve ahlaksızlık panayırına döndermeleri oldu, diyebiliriz.

Bu şehrin biri yerelde diğeri genelde iki başat iktidar partileri var ve çeyrek yüzyıldır değişmiyor.

Bildiğiniz gibi bunlar AK PARTİ ve HDP'dir.

Bu partilerdeki "atanmış seçilmişler “imiz Erganililerin dediği gibi bir kısmı "Ecnebi", bir kısmı "Kako". Gelin görün ki halk ikisini de elinde olmadan seçiyor ama yararlanamıyor.

 Bildiğimiz her iki partide de bu seçilmişlerimiz," Abi dedi, oldu, "siyasi erk işaret etti gösterdik" usulü ile seçildiklerinden halka  ihtiyaçları yok, halka karşı sorumlulukları da.

Halk da saçını kesip önüne koymuyor. hal bu olunca, bu partilerden ve özellikle AK Parti'den  seçilenlerin çoğu da Allah için gerekli hizmetleri zamanında getiremeyen, yapılan hizmetleri  anlatamayan 2. 3. devşirme sallabaş kadrolardan müteşekkil olunca halkın hali pürmelali de yaşadıkları da bu oluyor. Lakin halka hizmette değil, kendine hizmette "rahvan at"ı olduklarını da bilmiyor değiliz.

 Bakın bu genel seçimde her üç partiden de seçilmişlerimizin tümünü, yani camii imamından komünistine kadar, kuzu kuzu izliyoruz, seyrediyoruz.

 Biraz sabır, diyerek konumuza dönelim.

İktidar partisinin 7 Ekim 2023'te Olağanüstü  kongresi var.

 Geçen dönemden AK Parti MKYK da Diyarbakır’dan 2 temsilcimiz var.

 İkisinin de genç olmalarından dolayı enerjik olacaklarını sandık.

Ama iki bey efendi de "Yedi Uyurlar" gibi bunca yıl ayakta uyudular adeta. Halk ile  hizmet ile hasılı tüm ilişkilerde sınıfta (uyudular) kaldılar.

İktidar Yerel Yönetimler'e hazırlanırken, 7 Ekim Olağanüstü Kongre’sinde duruşu, samimiyeti, sivil demokratik cesareti, siyasi üretkenliği ve halkın nabzını tutabilen en az 2 yeni Partiliyi MKYK da görmek partide pozitif bir enerji yaratacağı açık.

 Biz de Diyarbakır halkı gibi umutla tecrübeli, duruşu, söyleyecek sözü, halkın üretken sesi olan şahsiyetleri bekliyoruz.

İktidarın yeni siyasetini halka ulaştıracak birilerini gözümüz arıyor, arayacak...

Bunlar kimler mi olmalı?

Ankara’dan gelip tanıdıklarına uğrayıp geri gidenlere değil, halka uğrayanlara sormalı ama bu sorumlular da biz tanımıyoruz.

Pardon biz halkız onlar bizi tanımıyor.

Biz biraz daha bekleyip, tespitlerimizi ve önerilerimizi Diyarbakır kamuoyuna  söyleyeceğiz elbet...

Ya da bu konuda halkımız, vakıflarımız, STK'larımız bize iktidarın siyasetinde yeni isimleri önerir mi?

AK Parti iktidarına ekonomiden hukuka "acı reçete" her yerde lazım. Tabii bunu yapacak insandır.

AK Partinin Diyarbakır tabanında da bu insanlar  vardır.

7 Ekim'deki Ak Parti olağanüstü kongresine yeniden döneceğiz...

Döneceğiz de çok şeyler dönüyor, siyasette.

Yetişebilir miyiz, bu kısır döngüye?

Emin olun, bilmiyoruz...