Bugun...


Muharrem Mermutlu

facebook-paylas
MİLLİ VE SİVİL ANAYASA
Tarih: 31-10-2020 00:02:00 Güncelleme: 31-10-2020 00:02:00


 Toplumlarda düzen ve nizamın sağlanması yasalarla olur.

Yasalar toplarlarda herkesin uyması gereken kurallardır.  Bu kurallar (yasalar) toplumun değerleri ile gelenekleri ile örfü ile çelişmemesi gerekir. Her toplumun inanış ve değer yargıları farklılık gösterebilir. O nedenle yasalarda değişken ve uygulanabilir olmalıdır.

Toplumun düzenini ve değer yargılarını hiçe sayacak yasalar toplumlarda adaletsizliğe sebebiyet verebilir. Adaletle yönetilmeyen toplumlarda zülüm boy gösterir. İthal yasalar değerlerden uzak yasalar topluma uymadığı için yasaların toplumsal mutabakatı geçersiz olur. Uygulandığında baskı olur. Osmanlı imparatorluğu ademi merkeziyetçi ve toplumun değerleri dikkate alınarak uyguladığı hukuk ve yasalar yeni kurulan cumhuriyetle geçersiz kılınarak Avrupa’nın birçok ülkesinden ithal edilen yasalarla anayasa oluşturulmuştur. Bu yasalar Almanya İsviçre Fransa gibi ülkelerden derlenerek hazırlanmıştır. Bunuda çağdaşlık ve medenileşme için yapıldığı iddia edilerek topluma dayatılmıştır. O günden bu güne halk toplumun  değerleri ile çelişen ve kendini inkar eden yasaların tasallutu altında kalmıştır. Toplumun kendi değerleri ile hareket etmemesi için darbe kaos terör ekonomik kriz yada mahalle baskısı gibi toplum üzerinde vesayet baskıları oluşturarak toplumu dizayn etmek mümkün olmuştur. Vesayetçi zihniyet gücünü ithal yasalardan alarak hareket etmektedir. Bununla toplumun güçlenip irade ortaya koymasını engelleniyor. İthal yasalarla yönetilen toplumlar kalkınma gibi kültür oluşturma gibi toplumun değerlerini yaşayıp medeniyet üretmede yetersiz kalırlar. Yasaların sahibi batı buna müsaade etmez. Bartı güdümlü korkak kaos ile terör ile sıkıntı ile yaşayan bir toplumun oluşmasını ister ve batıya köle yönetimleri halkın başından eksik etmezler. Cumhuriyet kurulduğundan bu güne seküler anlayış başta olmak üzere birçok yasa halkımızın gerçekliğine uymayan  bir anayasa ile yönetiliyoruz. Artık Türkiye’nin geldiği nokta yerli ve sivil bir anayasa ile ülkenin dünyaya karşı gösterdiği irade ve kararlılık bunu kaçınılmaz kılmıştır. Türkiye’nin teröre karşı göstermiş olduğu irade ekonomideki gelişme kalkınmadaki yerli yatırımlar dış politikadaki güçlü ve kararlı duruşu halkın yerli ve milli olma tutumu ülkenin geldiği nokta sivil ve milli bir anayasa ihtiyaç duymaktadır. Türkiyenin islam coğrafyası başta olmak üzere tüm mazlumların sömürgeci Batı’nın kıskacından kurtulması için ortaya koyduğu iradenin ve dik duruşun sivil ve milli bir anayasa ile perçinleşmesi gerekir. Sivil ve milli bir anayasa Türkiye’yi güçlü ve tüm islam coğrafyasının ve mazlum halkların uyanış sebebi olacaktır. Halkı ile barışık halkının değerlerini önemseyen bir Türkiye gücüne güç katarak büyüyecektir. Bu güç Batı’nın islam coğrafyasındaki kaynakları sömürmesinin alanlarını daraltacaktır. Küstah batı müslüman ve mazlumların kaynaklarını sömürerek oluşan  zenginliğinin şımarıklığını yaşıyor. Batı içi boş kütük misali sadece söylemde tehdit ve şantajla ayakta durmaktadır. Batı’nın elinde binlerce mazlumun kanı vardır. Batı bu kanda boğulacaktır. Bir an önce hiç vakit kaybetmeden sivil ve milli bir anayasa yapılmasının gerekliliğini görüp toplumsal bir mutabakat ile yapmak gerekir.



Bu yazı 3797 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI