CHP'den ilk büyük kopma dörtlü grupla olur, sonradan partileşince DP ortaya çıkar.

Bayar, Menderes, Zorlu, Polatkan on senelik iktidardan sonra devrilir, biri sonradan salıverilecek müebbed hapse, üçü sehpaya gönderilir.

CHP, kendi içinden çıkan, parti kuran, kendisini muhalefete sürükleyen Demokrat Parti'ye acımamıştır.

Bakmayın AP de CHP'den kopan DP devamıdır, sonradan DYP oldu ve tarihe karıştı, nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsa ismi şimdi DP olarak mecliste.

Bu arada Cumhuriyetçi Güven Partisi doğdu, CHP'den. Birkaç seçimle sembolü koç olan parti, unutuldu, gitti.

Timisi olmak üzere küçük çaplı kopmaları anlatmaya gerek yok.

Bilinmesi gereken Menderes ve Bayar, CHP'liydi.

Bayar, Çankaya ekibindendi. Menderes, Aydın ve civarında toprağı bol olan, sözü geçen isimdi.

Nihayetinde kimi zaman yavrusunu yiyen canlı türleri vardır, acıkınca ve zor duruma düşünce.

CHP'de bu tür siyaset tarzı, zaman içinde olmuştur

İsmet İnönü, "Genel Sekreteri" olan Bülent Ecevit'e koltuğu terk eder.

Bülent Ecevit, 1980'e kadar koltukta kalır.

Demokrasi hüllesi ile Necdet Calp kapanan parti yerine yeni parti kurar.

CHP, SODEP derken Ecevit, DSP'yi kurar.

Ayrılmalar, bütünleşmeler olur.

Karayalçın, Öymen, Gürkan, Çetin derken, ipleri Baykal eline alır.

Baykal'ı ne olduysa koltuktan eden durum sonrası Kılıçtaroğlu başa geçer.

Sonrası malûm.

İnce, ince ayarla dışlanır, parti kurar.

Sarıgül, çareyi partide bulur.

Parti, sadece tek isimle şekillenir.

Birkaç TV kanalı finanse edilir.

Unutulmasın ki hemen hemen her partinin bizde ya günlük-haftalık gazetesi vardır ya da dergisi.

CHP'nin destekleyici gazeteleri vardır, televizyon kanalı mevcut.

CHP Dönemi'nde Vali partinin il başkanı, belediye başkanı konumundaydı.

Şimdiki kayyım misali, bir başkanlık.

Kılıçtaroğlu, Karabulut soyadını değiştirmiştir, biliniyor, bu.

TV Spor Yorumcusu- Gazeteci olan bir genç de soyadını beğenmez, İmamoğlu yapar.

Bu İmam kim? Bilinmez, doğrusu.

Şimdi, Kılıçtaroğlu'na bayrak açmış.

Kılıçtaroğlu, kendisini ilçe belediye başkanlığından İBB Başkanlığı'na taşımışsa da CHP koltuğu bir hevestir, doğrusu.

Eğer  koltuk alınırsa bir gelenek oluşur.

Soyadına "oğlu" kelimesini ekleyenin başkan adayı olma hakkı doğar:

-Kılıçtaroğlu

-İmamoğlu

-Şekeroğlu

-Kibaroğlu

-Efendioğlu

-Ağaoğlu

...

Bakarsınız, Sinanoğlu çıkar  Velioğlu ya da Özeloğlu...

Cumhuriyetin devrim yasasında ünvanlar kaldırılmıştı.

Şaka bir yana biri aday olsa ve soyadı" Şeyhoğlu" ise ne olur?

Bu adayın bir de kazanması söz konusu olsa...

Dünya gariptir.

Olur da olur.

CHP ne yapacak, ne yapmalı?

İlk yapılacak şey, bundan sonra ortaya çıkması muhtemel böyle durumun önüne geçmek için tedbir alınmalı.

Tarihte bilindiği gibi bir çok beylik var, oğlu ile isimlendirilen.

Samsun ve civarı Çandaroğulları, Balıkesir'de Karesioğulları, Çukurova'da Ramazanoğulları, Diyarbekir'de Şeyhoğulları,..

Korkumuz, CHP'nin bu tür bir yanlışlığın içine girmesi.

Zaten şimdiki Genel Başkan Kılıçtaroğlu, İBB Şehremini İmamoğlu'na "CHP evladı" demişti, "onun için benim de evlâdım sayılır." meâlinde söz söylemişti, son kucaklaşmaların birinde.

İmamoğlu seçilirse bunun habercisi, bu.sözler bilinir.

CHP'de kurultaylar hep tartışmalı, gösterişli olur.

Yeni kurultay için ne demeli?

Bilemiyoruz, zaman gösterir, olanı ve biteni.