Seçimler ülkedeki sorunların çözümünde yeni kapıların Aralanmasını sonuç itibari ile sağlar. 
Kürd sorunu ülkemizin en temel sorunlarından biridir. 
Kürd sorununun çözümü yada halkımızın taleplerini doğru okumak gerekir.. Yanlış teşhis çözümsüzlük  olarak karşımıza çıkar. 
Kürd sorunun çözümü sorunun oluşum sürecini bilmekle başlar. Sorunun oluşum nedeni doğru çözüm kodlarını bize vermektedir. 
Cumhuriyetin kuruluş sürecinde mazlum kürd halkına reva görülen zulüm sorunun başlamasının temel nedenidir. 
İnkar asimilasyon yok sayma politikaları kurucu iradenin kürd sorununun  zeminini oluşturmuştur. 
Kurucu iradenin neden kürd halkına bu zulmü reva gördüğünü anlamadan kürd sorununa çözüm üretmek doğru adrese bizleri götürmez. 
Kurucu irade hedeflenen bir projenin taşeronluğunu yaparak kürd halkını bu projeye uygun hale getirmeye itmiştir.
Osmanlı'nın en sadık ve uyumlu kavmi olan kürd halkı yıkılış döneminde Osmanlıya ihanet etmeyen hatta her cephede savaşan işgalci güçlere karşı tavizsiz bir duruş sergilemiştir. 
Kürd halkının bu duruşu işgalci batıyı rahatsız etmiş ve yıkılan devlete karşı kurulan yeni devletin kurucu erkine kürd halkını bu zulmü reva görmüştür. 
Kürd sorununun temelini cumhuriyetin kuruluş kodlarında aramak gerekir. 
Bu süreçte kurucu erkin sözünde durmaması ve yapılan ihanetlere karşı şex Sait başta olmak üzere kürd halkı İngilizlerin kurduğu ve güdümünde olan cumhuriyete karşı ayaklandılar. 
Bu ayaklanmalar tüm Kürdistan bölgesinde ara ara devam etti kanlı bir şekilde bastırılan ve liderleri asılarak cezalandırılan kürd halkı akıl almaz eziyetler reva görüldü. 
Kürd halkını inkar ve asimilasyon anlayışında değerlendiren sistem nihayetinde 12 Eylül darbesi ile onbinlerce kürdü hapishalerde akıl almaz işkence ve zulme tabi tuttular.  Sonrasında  köylerini boşaltarak yapılan baskılar Kürd halkının dağa çıkmasına neden oldu.  Bir proje olsada dağa çıkma ve köy boşaltmalar halkı perişan etti. 
Bu inkar ve zulüm anlayışı Ak parti hükümetine kadar katıksız devam etti. Mevcut yasalar çerçevesinde yeni kurulan hükümet Kürd halkının nefes alacak bir çok adımı attı. 
Öncelikle Ak parti hükümeti sorunu kabul ederek işe başladı ve bu süreçte devletin yaptığı zulüm ve inkar politikalarına karşı Kürd halkından özür beyan etti. 
Kürdistan bölgesinde güveni ve huzuru tesis etmede ısrarcı oldu. 
Köye dönüş anlayışını destekledi ve geliştirdi. 
Kürtçe isim köy isimlerini serbest bıraktı. Dil kurslarının açılmasını serbestleştirdi. Kürtçe müzik kitap dergi yayınına imkan tanıdı. Devletin televizyonunda Kürtçe kanal kurdu. Ana dilde eğitimin birinci basamağı olan Kürtçe seçmeli ders imkanını getirdi. Üniversitelerde kürdoloji bölümlerini açtı. Kürd gençlerinin okuması için en uçra bölgelere üniversiteler kurdu. Kürdistan bölgesine akıl almaz yatırımlar yapıldı. Güven ve istikrarla birlikte bölgede yüzlerce fabrika kuruldu. Düşünce özgürlüğü nün önünü açtı. Resmi dairelerde Kürtçe tabela ve konuşmanın önü açıldı. Parlementoda Kürt milletvekillerinin temsiliyetinin önü açıldı. 
Bu ve buna benzer birçok gelişmeler Ak parti hükümeti döneminde yaşanan gerçeklik. 
Ak parti kürd sorununun çözümü için dış güçlerin müdahalesine rağmen çözme iradesi gösteren tek anlayıştır.   
Kürd halkı çözümü içerde araması gerekirken önce kürdlere sonra bu ülkeye düşman olan işgalci batı ile iş tutarak şiddet merkezli bir anlayışla hareket etmesi çözümsüzlüğü derinleştirmiştir.   
Bin yıllık birlikteliğin son yüzyılın da yaşanan bu ötekileştirici asimilasyoncu anlayış inkarcı politika tanımlanma gereği  duyulursa bir proje olduğu görülmektedir. Çünkü kürd halkı ve önderleri bu coğrafyadaki birliktelikleri hep kardeşlik paylaşımcı bir hukukta hayat bulmuştur. Ak parti bu kardeşlik ve paylaşımcı hukuku yeniden inşa etme çabası ile hareket etmektedir. 
Kürd halkının değerleri dikkate alınarak hareket edilmesi bu proje anlayışın en çok etkileyen bir sonuç. 
Çünkü cumhuriyet kurulduğundan bu yana sahneye koyulan projedeki temel hedef kürd halkının tarihinden uzak değerlerinden uzak inançlarından uzak işgalci ve sömürgeci batı yanlısı sapık anlayışların savunucusu şiddet ile bir hakimiyet kurma hedeflenmiştir. 
Sonuç bu seçimde kürd halkı özüne dönme huzur inançlarına bağlı değerleri ile barışık dış güçlerin kuklası olmayı red eden kardeşlik duygularının öne çıkarmıştır. Bu yeni dönem kürd halkının özgürleşeceği  sorunlarından azade olacağı bir milad olacaktır.