Siyasetin temel amacı iktidar olmaktır. Bu yönde çalışmalar yapılır. SEÇİM sürecinde bu hız alır. Ülkemizde yalan merkezli bir siyaset anlayışı organize olmuş durumda. Tarafsız ve aklı selim söylenenler düşünüldüğünde bu yalan merkezli anlayışın bu ülkeye vereceği ne var sorusu İlk sırada yer almaktadır. Çok planlı ve organizeli bir şekilde muhalefet çalışmaktadır. Bu anlayış yerelde halen pratik bulmamış vaatlerle ve iftira yalanlarla seçmeni yanıltarak yada etkileyerek bir kazanım elde etmiştir. Bu güvenle şimdi iktidarı etkilemek ve devirmek için katlamalı bir yalan merkezli muhalefet ile karşı karşıyayız. Bu durumdan seçmen etkileniyor mu? ona baktığımızda şunu görüyoruz. İktidarın ülkenin istikbali ve bağımsızlığı için cumhuriyet tarihinde yapılmadık projeler ile akılları durduracak bir gelişme içinde, tüm engellemelere rağmen ciddi işler yapılmaktadır. Buna yoğunlaşan iktidarın ana gövdesi teşkilat ve temsiliyetteki vekiller halka bunları anlatmada bu yapılan projeleri anlayabilmiş bir durumda değiller. Halk yada seçmen bu cenahtan bir muhataplık yada ilgi beklerken bu kesim kişisel nemalanma arzusu ile halkla seçmenle buluşma seçmeni önemseme durumundan vazgeçmiş durumda. Seçmenin geldiği nokta ise bu yapılan ciddi projelerin ne manaya geldiğini gören kesim teşkilat ve vekilleri baypas ederek direk Erdoğan kimliğine teslim olup reise oy verme eğiliminde hareket etmektedir. Bir çok ilde halka dokunmaya imtina eden vekillerin kendinden menkul kazanacak vekil olacak bir oy potansiyelide yoktur. Yine bir çok ilde teşkilatların seçmende bir karşılığı yoktur. Muhalefet bu vekil ve teşkilat tablosundan güç alarak iktidarı bir dizi yalan merkezli ve teşkilat ve vekillerinde katkısı ile seçmeni etkilemektedirler. Teşkilat ve vekiller halkla aralarına ördükleri kalın duvarları yıkmadıkları müddetce muhalefetin dili bu olmaktan başkası olamaz. Muhalefet şunu çok iyi biliyor ki yapılan yatırım ve hizmetlere kendileri hayal bile edemeyeceğini , Hatta bunları yapma iradesinden yoksun olduklarını çok iyi biliyorlar. Muhalefetin iktidar oldukları dönemdeki yatırım anlayışlarının bir talan ve türibinlere oynandığını biliyoruz. Şu anki İstanbul büyükşehir belediyesi iktidarının İstanbul'un hangi sorununa çözüm üretip İstanbul'u daha ileri bir noktaya götürme projelerini yapabildi pıratiği ortadadır. Muhalefetin temel amacı ülkenin girmiş olduğu ilerleme ve bağımsızlaşma yönündeki yürüyüşünü durdurmak ve eskiye dönüşü sağlamaktır. Bunu her platformda satır aralarında dile getirmekten de çekinmemektedirler. Bu muhalefet uzaya yatırım yapmanın ne gereği var demiştir. Libya'da ne işimiz var demiştir.

Kanal İstanbul'un ne gereği var demiştir. Suriye’de ne işimiz var demiştir” gibi bir çok alandaki faaliyetleri iptal etme eğilimini deşifre etmiştir. Hükümetin teşkilat ve vekilleri bunları uygun ve anlaşılır bir dille halka ve seçmene anlatmada geri kalmıştır. Teşkilat ve vekillerin gündemlerinin temelini başka düşünceler işgal etmiş durumda. kişisel nemalanma yada siyasi nemelanma iktidarın nimetlerinden faydalanma güdüsü öncelik almaktadır. Bu yönde ortaya konulan pratik  muhalefetin elini kuvvetlendirmektedir. Hükümetin felaketi muhalefetten ziyade basiretsiz teşkilat ve vekillerin tutumudur. Teşkilat ve vekiller iktidar olmanın gücü ile nemalanma ve kişisel emellerinden başka bir endişe taşımamaktadırlar. Hükümeti deviremeyen güçler teşkilat ve vekilleri bu anlayışla kuşatarak hükümeti devirme emellerine ulaşmak istemektedirler. Buda muhalefetin seçmen üzerindeki etkisini artırmaktadır. Teşkilatlardaki yanlışlıklar hükümeti temsiliyetteki liyakatsizlikler seçmeni hükümete karşı etkilemektedir. Teşkilatlar ve vekiller halka seçmene sadece hükümetin yaptıklarını uygun bir dil ile anlatsa ve ahlaklı bir duruş sergilese seçmen pozitif etkilenir.  Gel gör ki bunu anlamak yada teşkilatlarda görmek zor. Bu pratikten sonra şu an seçim olsa seçmen tepki olarak vereceği oyun adresi hükümeti olumsuz etkileyecek bir durumdadır. Acı ama gerçek bu minval dedir.