Diyarbakır, uzun bir hikâye..

Birçok uygarlığı içinde barındıran medeniyeti dünden bu güne farklı inançlarla dillerle yaşanmış şehir.

Her dönem zulme ve zalime karşı başkaldırmış, her zaman mazluma kucak açmış bir coğrafya merkezi...

 Diyarbakır ilmin alimin başkentliğini yapmış.

Diyarbakır, her zaman devlet adamı yetiştirme merkezlerinden olmuş.

Bugün Diyarbakır neden bu durumda?

Diyarbakır'ın son yıllarda durumuyla  vahim bir manzaraya sahip.

 Diyarbakır Türkiye’deki iller arasında ilk sırada.

Zalim Siyonist rejimine karşı alanlara çıkan ve bunun bayraktarlığını yapan şehir.

Diyarbakır önümüzdeki yerel seçimlerde şanını taşıyacak, ağırlığını kaldıracak bir belediye başkanı seçme arifesinde.

Diyarbakır, dedeleri olan şeyh Said için her zaman savunmada bulunmuş.

Şeyh Said ve arkadaşlarına dil uzatanlara gereken cevabı verilmiş.

Diyarbakır AK Parti Milletvekili  meclis bahçesinde şehre yakışmayan bir hareket yaptı.

Bir yanda meclis kürsüsünden inerken kalp krizi geçiren muhalefet partisi Saadet Partisi'nin milletvekili varken...

Diyarbakır gündemi cız-bız değil.

Diyarbakır gündemi Filistin Gazze ve Şeyh Said...

Diyarbakır'ı ismine şanına layık olmayanlar mı,  temsil ediyor?

Diyarbakır'ı küçük düşüren meclis bahçesinde yapılan bir etkinlik AK parti eksiğidir.

İki kelimeyi bir araya getirmeyen insanları vekil yaparak Diyarbakır'ı bitirmeye çalışan mı var?

 Bu haliyle kim AK Parti'ye oy verecek?

AK Parti ilk önce şapkayı önüne koyacak mı?

Bunu  düşünecek mi?

Bir fikir muhasebesi yapacak mı?

Diyarbakır'da yıllarca vekillik yapan, bakanlık yapanlar var.

Şimdiye kadar bu vekiller Diyarbakır'ın ağırlığını taşımış mı, kimi vekiller?..

Filistinli kardeşlerimiz aç-perişan, susuz, ayakkabısız cephede savaşırken bizim işimiz  cızbız ciğer kebabı mı olacak?

 Gazze'de insanlar aç, bî-ilaç, yaralanırken, barkları başlarına yıkılırken, şehit olurken Diyarbakırlı Vekil'e kim akıl vermişs, yeni bir meslek sahibi mi kazandırmak istiyor?

 Ciğercilik bir meslek mi?

Sakatad ile şehir mi tanıtılır?

Kavunla karpuzla, peynirle pirinçle mi şehir tanıtılır?

Bu şehrin ön plâna çıkması gereken değerleri bu denli ucuz mu?

Şehri tanıtmak için kelleci-paçacı mı olmak gerekir?

Yarın Diyarbakır böreği, açması, çöreği ile meşhur olmak isteyenler çıkabilir mi?

Bir porsiyon ciğerin fiyatını bilen var mı?

Asgarî ücretle çalışan biri, dört kişilik âilesiyle ciğer sefası geçirebilir mi?

Bu emekçi insan, 1500 TL'yi her hafta dışarda bir öğünlük yemeğe ve çaya ödeyebilir mi?

Asgarî ücretli haydi, ayda bir bu ciğer sefasını sürdürebilir olsun.

7.500 TL alan emekli ne yapsın?

Sayın Vekil, bir oyuna mı geldi.

Meclis'te başka bir Vekil, Saadet Partisi Milletvekili Merhum Hasan Bitmez yere düşerken çok çirkin bir ifade kullanıyor.

Hem de Kadın bir milletvekili.

AK Parti'nin kimi milletvekilleri bir âlem gibi.

Merkez Bankası Başkanı 165.000 TL ile geçinemiyor, kiralık ev tutmadığı için ana-baba evine taşınıyorsa...

Nereden nereye...

Siyaset böyle bir ortamda.

Yarın biri vekili görüp, " Sayın Vekilim, bir porsiyon ciğer ısmarla" dese ne olacak?

Siyaset ince bir iştir.

Bir şehrin karaciğer kebabı / çartlak kebabı ile tanınması çok vahîm.

Başka yerde de şırdan var.

Bizde kelle-paça, kibe-mumbar var.

Bizde neler yok ki!...

Kaburga dolması var.

Sumaklı dolma ve sarma var.

Ayvalı kavurma var.

Pestil/ bastık, Cevizli sucuk/ benî, Pekmez/ Dıms ve daha neler neler...

Bu şehir, turizme değerleriyle kurban edilirken istihdam mı sağlanır?

İş ve aş, istihdamla olur, üretim ile olur.

Fabrikalar gerekli, üretim atölyeleri esas.

Mangal başında ateşte ciğer pişirmekle nereye kadar?

Dört porsiyonu 1000 TL'yi geçen ciğere asgarî ücretli, emekli yakin durur mu?

Bu akılda olanlar, fakirin sofrasında sabah sıradan kahvaltı, akşam çorba, bulgur ve makarnadan oluşan yemekten haberdar mı?

Diyarbakır, ciğer ile tanıtılıyorsa diğer sakatadçıların günahı ne?

Kadayıfı unuttuk mu?

Hayır, unutmadık.

İstanbul'da bir kilosu 500  TL'den başlıyor.

Söz sizin Sevgili okurlar!..

Ben, susuyorum...