Her insan farklı düşünebilir farklı kabulleri olabilir nitekim toplum bu farklılıklarla anlam bulur.

Fikir zenginliği farklı görüşleri olan kişilerden oluşmuş toplumlar daha gelişmeye açıktırlar.

Tek tip düşünce ve kabulle hareket eden anlayışların geldiği sonuç diktatörlük tür.

Bu da gelişmenin önündeki en büyük engeldir. Yeni fikir ve düşüncelere açık olmayan toplumlar geri kalmaya kullanılmaya mahkumdurlar. Gelişmemiş toplumlarda kişiler başka güçlerin maşası olmaya meyyaldirler.

Hangi düşünce ve fikirde olunursa olunsun yapılan mücadele ve geliştirilen eylem tarzın sonucu kime yarıyor sorusunun cevabını sorgulamak gerekir.

Emperyalist güçler toplum mühendisliği ile kendi çıkarları için fikir farkı gözetmeden sonucu kendilerine yarayacak her düşünceye sahip kişiler yada yapıları kullanmaya çalışırlar. Hedefte bir devletin yıpratılması varsa o devlete muhalif düşüncedeki kişi yada gurupları desteklerler. Sömürgeci ve işgalci emperyalist batı ortadoğu  devletlerinde rejim karşıtı yada rejime muhalif yapıların her türlü destekleyerek devletlerin yıpratılması güçsüzleştirilmesi muhalif yapılar içinmi yoksa emperyal çıkarları için mi? Bu anlamda bu desteklerin sonucunda hedef muhalif güçlere bir kazanım oluşturmak değildir. Hedef istikrarsızlık ve kaos oluşturup sömürgeci düzenin devam etmesidir. İşgalci batı bu hassasiyeti neden İsrail'in zülümüne karşı Filistin için düşünmüyor? Neden yemen için düşünmüyor neden Afrika'daki mazlum halk için düşünmüyor. İşgalci Batı'nın bizlere mazlum halklara dost olması mümkün değildir. Düşünce ne olursa olsun rejim karşıtı yapıları kendi çıkarları için desteklerler ve kullanırlar. Düşünce fikir ne olursa olsun yerli ve milli düşünmek gerekir. Batı'nın kuklası piyonu olmamak gerekir. Yapılan eylemin mücadelenin kime yaradığını düşünmek gerekir. İşgalci batı önce bizlerin düşünme melekelerini işgal edip bunları düşünmemizi sağlamıştır.

Tarih gösteriyor ki  İşgalci batı hiçbir mazluma dost olmamıştır. Bilakis mazlum halkların kanı halen işgalci Batı'nın elindedir. Ne yapılırsa yapılsın yapılan işin sonucunun düşünülmesi gerekir. Hedef halkların özgürlüğü ise işgalci Batı'nın kendileri dışında hangi halka özgürlük vermiştir  Sorgulamasını yapmak gerekir. İşgalci Batı'nın mazlum halklara sunduğu ölüm kaos ve karmaşadan başka birşey değildir. Açlıktan ölümü ve fakirliği bizlere kader olarak dayatan batı bizlere dost olamaz. Bu gün dünya bu haldeyse  insanlar eziliyorsa hakları yiyiliyorsa fakirlik varsa adaletsizlik varsa sömürü varsa savaş varsa ölüm varsa kaos varsa bunun tek sebebi işgalci batıldır. Buna sebep olan Batı'nın mazlumları kurtarma cabası palavradır. Timsah göz taşlarıdır. Sorunlarımızı yine kendi içimizde ve tarihi getçekliğimizde çözme iradesi göstermemiz gerekir. Batı'nın çetesi olmak kurtuluş değildir. Batı asla mazlumlara dost olmaz.....