Bugun...


Muharrem Mermutlu

facebook-paylas
ABD ve TALİBAN
Tarih: 11-09-2021 00:02:00 Güncelleme: 11-09-2021 00:02:00


Uzun süredir İslam coğrafyasında işgalci Batı'nın öncülüğünü yapan ABD Afganistan'da yirmi yıllık işgalden sonra 31 Ağustos gece yarısı kalan askerlerinide çekerek Afganistan'dan ayrıldı. Afganistan şuan Taliban kontrolünde. Taliban'ın ikinci imtihanı başlamış durumda.  Cemaat yönetmekle ülke yönetmek çok farklı bir anlayış. Müslümanların bu yönde çok ciddi deneyimleri yoktur. Sadece İran'da diktatör şah rejimini İslami direniş hareketi İslami bir devrim ile devirmiş ve bir İslam devleti kurmaya muvaffak olmuşlardır. Bu devlet müslüman cemaatlere  rol model olma yönünde iyi bir örneklik teşkil edecek bir durumdayken işgalci batı müslümanları İran  İslam devletine karşı mezhepsel ve tarihsel önyargılar oluşturarak karşı bir anlayış geliştirerek müslümanları etkilemeyi başarmış durumdalar. O nedenle İslam ülkelerindeki Batı yanlısı iktidarlara karşı cemaatsel olarak verilen mücadelede devlet olma toplumu yönetme noktasında tecrübeden uzak bir durumdalar. Mısır'da ihvan hareketi iktidar olmayı becersede kalıcı olmayı sürdüremedi. Batı destekli içerdeki işbirlikçiler iktidarı tekrar geri alarak ihvan hareketinin öncületini şehit ederek ülke yönetimini tekrar ele geçirdiler.  Taliban hareketi bir ilki başararak ülkedeki dış unsurlarıda dışarı atarak ülkede hakimiyetini ilan etti. Akla gelen ilk soru ABD neden ülkeyi böyle terk etti ve Taliban'a ülkeyi teslim etti. Bu sorunun onlarca cevabı kafalarda dolaşırken gelişmeler İslam dünyasını çok ciddi etkileyecektir.   İşgalci Batı'nın dünyada hüküm sürdüğü bu dönemde müslümanların devlet yönetme kabiliyeti merakla beklenmektedir. Bir cemaatin etki alanı ve ilişki ağı ile bir devletin etki alanı ve ilişki ağı birbirinden çok farklı bir durum oluşturmaktadır. Müslümanlar uzun bir aradan sonra gündemlerine devlet olma modelini yeniden tartışmaya alarak geçmiş tecrübelerden bugüne toplumsal ilişkiler ele alınacaktır. Bilginin iletişimin teknolojinin ahlakın değerlerin dün ile bugün arasındaki geçişler konuşulmaya  başlanmış durumda. Taliban ülkeyi bugünün gercekliği ile İslam'ın tevhit adalet ve hakkaniyet anlayışını uygulayabilecek mi ? Uygulamayı becerse işgalci Batı'nın ekonomik baskısına sosyal mezhepsel etnik ayrımcılığına nasıl bir cevap vereceği ve bariyerleri nasıl aşacağı merakla beklenmektedir. Muhammed'i bir anlayışı uygulamada İslam'ın direniş cephesinin bir parçası olmada önündeki engelleri ve Batı'nın oyunlarını bozma da  Taliban'a çok ciddi bir görev düşmektedir. Taliban İran İslam devletini ve ihvan hareketinin geldiği sonucu ( Mursi ) iktidarını çok iyi tahlil ederek bünyesindeki farklılıkları ve dış güçlerin oyunlarına karşı Muhammed'i cizgi de ki samimiyetini göstermesi gerekmektedir. Ümmet olma müslümanları yönetme yada bünyesindeki tüm farklılıkları yönetmenin temel esası adalettir. Adaletli bir anlayış ile hakkaniyeti elden bırakmaması ve Muhammed'i bir cizgide dünya insanlığının kurtuluşuna açılan bir pencere olabilir. Bu anlamda Taliban hareketi komşusu ve takriben 42 yıllık İslam devleti olma tecrübesi ile İran İslam devletinden çok istifade edebileceği gercekliğide unutmamak gerekir. Şunuda unutmamak gerekir ki işgalci batı ne kadar güçlü olursa olsun ne kadar planları ve oyunları olursa olsun İslam bunların üstesinden gelecek gerçekliktedir. Bugün ki müslümanların  güçsüzlüğü yada zayıflığı bir yese düşme olarak anlaşılmamalı.

Adaleti merkeze alarak   Kur'an-ı  ve Muhammed'i bir uyanış müslümanların yeniden diriliş hareketinin miladı olabilir. Taliban yıllardır bir çatışma ortamından devlet yönetme sürecine girmesi ve bünyesindeki farklılıklara adaletle yaklaşması uluslar arası ilişkileri sürdürülebilir bir sürece çevirmesi her kesimin merakını çekiyor.



Bu yazı 4520 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI