Bu gün siyasetteki her gelişme ekonomiyi de beraberinde etkiliyor. Emperyalist ve işgalci batı halkı Müslüman olan bir çok ülkeyi kontrol etmek için ekonomik olarak baskı uygulamaktadır. Halkları yokluk ve pahalılık la iktidara karşı tepkiselleştirip  hükümetlerin bağımsız hareketlerini kontrol altına almak istemektedirler. Bir çok hükümet bu baskı ve ekonomik krizlere boyun eğerek işgalci Batı'nın talimatları ile hareket etmektedirler. Piyasalardaki dalgalanmaların temel sebebi kapitalist sistemdeki işgalci anlayışın rahat hareket etmesinin zeminini oluşturmaktır. Bugün dünyada bir çok ülke ya bu sömürgeci çarka teslim olmuş yada sıkıntılarla boğuşmaktalar. Ekonomisi Türkiye'den kötü olan bir çok ülke sömürgeci batıya teslimiyetlerinden dolayı rahat içinde yaşamaktadırlar. Yada ekonomisi bizden iyi olan ülkelerde parasının değeri düşmekte sıkıntılar yaşamaktadırlar. Temel sebep küresel sömürgecilere itaat yada başkaldırıdır. Bu gün Türkiye küresel güçlerle bir mücadele içindedir. Bu mücadelenin de bedelini ödemektedir.küresel güçler kendi düşünce dünyalarında bir Dünya düzeni tahayyül ederek  ona göre dünyaya bir nizam vermek istemektedirler. Bunu yaparken de hiçbir kural dinlemeden kendilerini her şeyim merkezine koyarak davranmaktadır lar.  Bunu yaparken önünde ki engelleri kural tanımadan yok etmeye çalışmaktadırlar. Direnenleri ise savaşla ekonomiyle kaosla örgütlerle terbiye etmeye çalışmaktadırlar. Halkların bu tiyatroyu görmemeleri içinde müthiş bir algı operasyonu ile kendi lehlerine yönlendirerek düşünmemelerini  sağlamaktadırlar. İnsanı etkileyen tüm araçlar bu işgalci ve sömürgeci anlayışın elindedir. Onun için bu gün ekonomideki dalgalanmalar hayat pahalılığı kaoslar bu anlayışın sonucudur. Yine mevcut hükümet onların dediği gibi Suriye'den çekilse PKK ile mücadeleyi bıraksa Libya'dan çekilse Azerbaycan'la beraber harekat etmese gaz ve petrol aramalarını bıraksa Afrika'da elini çekse balkanlardan elini çekse içine kapanık itaatkar bir devlet olsa ağalar paşalar gibi yaşarlar. Sömürgeci batı ve ardındaki Siyonist anlayış bu pencereden durumu değerlendirmektedir. Türkiye'ye biçilmiş rol  ölme ama yaşamada arada sekarat halinde bir yaşam dayatılmaktadır. Sürekli batıya mühtaç bir ülke  Batı'nın emir ve komutasında yaşayan itaatkar bir ülke olmasını istenmektedir. Hiçbir zaman  batı bu isteminden vazgeçmemiş ve halklarıda bunun dışında düşünmemiştir. Özgürlük demokrasi insan hakları ancak onların çıkarlarının birer basamağı olarak seslendirilmiştir. Bir çok Arap ülkesi monarşi ile kraliyet ile yada bir aile tarafından yönetilirken bu ülkeler işgalci batıya itaatkarlıklarından dolayı bu anlayışlar sorgulanmamaktadır. Bilakis beraber hareket etmenin resmini ifşa etmekten çekinmemektedirler. İşgalci batı sahtekar ve ikiyüzlü Zelil bir anlayıştadır. Halkımızın bu işgalci Batı'nın gerçek yüzünü görmesini temenni ediyorum.....