Yönetmek çok önemli bir meziyettir. Birden fazla topluluğu yada bir partiyi bir cemaati bir STK yı bir camiayı yönetmek her şeyden önce liyakat ister. Yönetici olma ve doğru bir istikamete topluluğu götürmek ferasetli olmayı gerektirir. Salih niyetlerle başlayan hareketler yoldaki imtihan ve hendekleri aştıkları oranda sıratil müstakime doğru yürüyüşlerini sürdürebilirler. Yol dikenli ve meşakkatlidir. İmtihan kulluk yolculuğunun ayrılmaz parçasıdır.

İmtihan hayatın anlamıdır.

Önemli olan imtihanın farkında bir yaşam yürüyüşü içinde olmaktır. Gaflet imtihandan bi haber yaşamaktır. İnsanın hayat yürüyüşünde ölüm anına kadar imtihan ayrılmaz bir parçası olma gerçeği yaşamayı anlamlı kılar. Bunun farkında olma durumu ise kişinin imtihanı verme yolunda kemalat merdiveninde ilerleyişinin önünü açar. Lider olma öncü olma hem bunun farkında olan kişidir hemde tabanını bu yönde motive eden ve yönlendiren kişidir. Lider tabanından haberdar olan kişidir. Bu gün muhatap olduğumuz yapılar bir çok yönden eleştiriecak kadar eksikliklere yada yanlışlarla sarmalanmış durumda.

‌Bunun temel iki sebebi vardır. Birincisi imtihan hendeklerini umursamaz bir anlayış ikincisi ise liderin tabanın yaptıklarından bi haber olma durumu. İmtihan her kişinin ayrılmaz bir parçası olduğu gibi cemaat ve yapılarında ayrılmaz bir parçasıdır. Muhammed'i olma gereği bu anlayışın farkında olmayı gerektirir. Cemaat ve camiaların örnek ve taklit mercii Resulullah olması gerekmektedir. Vahyi  en iyi algılıyan ve yaşayan Resulullah tır. O'nun öncülüğünde ve örnekliğinde yaşam yürüyüşüne devam eden müminler yoldaki imtihan hendeklerini anlamada daha yetkin olacaklardır. O'nun yolundan sapan ve kendi yanlarından uydurulmuş anlayışlarla din adı altında hurafelere bürünmüş kişiler yada yapılar imtihan hendeklerini debelenip dururlar. Bu anlayışta  Elde edilen güç ile baskıcı ve ötekileştirici bir pratik oluştururlar. Ağızdan çıkan her kelimenin emir telakki edildiği anlayışlara emir kipi ile oluşturulan dil beraberinde diktatöryayıda geliştirir. Bu anlayış meşveret ve eleştiye kapalı olur. Tabi olanlar iyi, sorgulamayanlar iyi, itiraz edenler ise asi olarak değerlendirilir. Ötekileştirilerek dışlanır hatta yaftalayarak itibarsızlaştırılırlar. Bu anlayışta liyakat anlamını yitirir hatta liyakatten kaçınılır. Bu anlayışta yönetim adalet sıkalasını yitirir. Keyfiyet hayat bulur. Hak ve hukuktan uzaklaşır. Yönetim kendine itaatkâr kadrolara dönüşür. Kısır döngü başlar camia köle ruhlu bir yığına dönüşür. Fikir ve bilgi üretimi durur farklılıklardan kaynaklı fikir zenginliği anlamını yitirir. Gelişim durar kısır döngü ve tahammülsüzlük başlar. Süreç kendi kadrolarını yemeye başlar.  Halka verilecek mesaj etki ve anlamını yitirir. Yıkılması zor kalın duvarlar örülerek bir koza misali kendi diktatorya anlayışına kendini hapseder. Sonuç hangi oluşum olursa olsun camia cemaat parti STK bunların temel anlayışında liyakat meşveret yoksa başarılı olması zordur. İlişkilerde ve yönetim anlayışında keyfiyet başlar. Samimi yığınlar suistimal edilerek elde edilen güç kendinden sanılır. Gücün oluşturduğu iklimde elde edilen anlayış vahiyle terbiye edilmezse kişi yada yönetim anlayışı bu güce güvenerek baskıcı bir anlayışa dönüşür. Onun içindir ki bu tür imtihan hendeklerini aşmak için vahiy anlayışını içselleştirip Muhammed'i bir anlayış ile hareket etmek gerekir. Bu anlayışın gücü her gücün üstündedir. İmtihan hendeklerini aşacak işaretlerle doludur. Kardeşliğin adaletin sevginin merhametin paylaşımın değerin hayat bulduğu iklimin adıdır Muhammed'i olmak. Adalet merkezli anlayışlar ve camialar halkta karşılık bulur. Şuan halkın temel isteği adalettir. Adaleti meşvereti ve kardeşliği öne çıkaran anlayışlar liyakate önem verir. Liyakati öne çıkaran anlayışlar ise başarının diğer adı olur.