Kürt’ler Mezopotamya’nın en kadim ve yerleşik halklarındandır. Bölgede derin geçmişi olan Kürt kavmi İslam dinini hz Muhammet ile kabul etmiş ilk iman eden kavimlerdendir. İran bölgesi Kürt’leri ise hz Ömer döneminde Müslüman olmuştur.

İslam dinini kabul ettikten sonra ilimde bilimde sanatta askeri kişilikte tarihi süreçte bir çok başarıya imza atmış ve tarihe altın harflerle geçmiştir Kürt’ler.

Bir çok devlet ve imparatorlukla beraber yaşamış olan Kürt’ler son imparator Osmanlı devleti ile beraberken emperyalist Batı Osmanlı devletiyle beraber olan kavimleri ayrı devlet kurma vaadiyle etkileyip Osmanlı imparatorluğunun parçalanmasını sağlarken. Kürt’ler emperyalist İngiliz’lerin teklifini red edip Osmanlı ile beraber olmayı hatta İngiliz’lere ve emperyalist Batı’ya karşı savaşmayı tercih etmiştir. Bu tepki emperyalistlerin beklemediği bir durumdu. Özellikle İngiliz’ler ve Fıransız’lar Kürt’ler üzerine o günlerdendir hesaplar yapmaktadır. Kürt halkı dinine bağlı yiğit cesur sözünde vefalı bir kavimdir.

Bu yönüyle Kürt’leri emperyalizme hizmetkar yapmak çok zor bir durumdu.

Öncelikle Kürt halkını bu özünden uzaklaştırmak gerekiyordu. Emperyalist anlayış bu cepheden işe başladı.

Temeli Marksist bir düşünceye dayanan ulus birlikteliğinden ziyade ideolojik birlikteliği önceleyen PKK yapısı ile Kürt halkını buluşturdular. Kürt’lerin yaşadığı sorunları ve milliyetçilik duygularını halkta bir plan içerisinde işlediler.

PKK Kürt halkı için mücadele eden diğer yapıları kısa sürede sindirip tek başına kaldı. Kürt halkı tüm yaşadığı olumsuzlukları PKK şahsında dillendirmek zorunda kaldı. Kürt halkının değerleri ve kabulleri ile PKK’nin dayatmaları birbirinden çok uzak hatta ters anlayışta olmasına rağmen.

PKK’nın elindeki silah ve güç halkta mahalle baskısı oluşturmasına sebep olurken toplumun en silik kişilikleri ideolojik ve örgüt etiketi ile kendini toplumda farklı göstermek durumuna iterek baskının en had safhasını uyguladılar. Silah ve şiddet merkezli güç ile Kürt halkı sindirildi.

Bu süreçte bir ekipte bu ortamdan faydalanarak kaos ekonomisinden rant elde edip ekonomik olarak palazlandılar.

Sonrasında siyasettede varlık ifade eden PKK halk üzerinde ciddi bir etki oluşturdu. Halkı’n ekonomik sosyal ve psikolojik sorunları ve gençliğin çaresizliği PKK nin halkta taban bulmasına zemin hazırladı. Tüm bunlar gelişirken halk özellikle gençlik Kürt halkının değerlerinden uzak laik seküler bir anlayışla dine mesafeli bir toplum oluşturdu.

Bu anlayış ve kabul farklı düşünen Kürt’leri düşman görmelerini hatta yok edilmesi anlayışını geliştirdi. İdeolojik olarak aynı çizgide olan Türk yada Arap’ları farklı düşünen Kürt’lere tercih etmeleri Kürt halkının Nasıl bölündüğünün delilidir.

PKK anlayışında inançlı Kürt’leri düşman belirlerken Türk solundan kişileri PKK kadrolarında yönetici  olma hatta milletvekili yapma tercihleri düşündürücüdür.

Çok değil bundan bir nesil önce Kürt’lere en büyük düşmanlığı yapan emperyalist batı bu gün Kürt’lerin hamisi olması düşündürücüdür. Emperyalist Batı hiçbir düşünceyi devleti yada oluşumu menfaati olmadan asla desteklemez Yardım etmez. Bugün PKK nin başarısızlığından Kürtlerden  çok İsrail Fransa Almanya tedirgin olmaktadır. Sanki bu ülkeler için hareket eden bir örgüte dönüştü PKK.

Tüm bu anlattıklarımız ışığında emperyalist batının hangi devlete el atmışsa orada savaş ölüm yıkım eksik olmamıştır. Sözde demokrasi özgürlük getirme vaadiyle Irak’ta Suriye’de Afganistan’da Libya’da Yemen’de ve birçok ülkede bunu görmüşüz. Bugün arıyla namusuyla inançları ile tüm eksikliklere rağmen bu çoğrafyada yaşayan Kürt’ler PKK aracılığı ile felakete sürüklenmektedir.

Emperyalist Batı buralarıda işgal ettiği ülkelere benzetmeye çalışmaktadır.

Kürt halkı olarak bu oyunu görmüş ve inançlı Müslüman Kürt halkı asla buna alet olmayacak ve müsaade etmiyecektir. Kürt’lerin gerçek özgürlüğü inançlarını özgürce yaşamak olduğunun ve emperyalistlerin bundan dün korktukları gibi bugünde korktuklarını bilmekteyiz.

Bizlerde Selahattin’i eyyübinin Şex SAİD’İn direniş ruhu batının ve PKK nın korkulu rüyasıdır. PKK Kürt halkını bu Özden uzaklaştırma projesidir. Mazlum Kürt’lerin duygularının suistimal ederek sonuca gidileceğini sanmak aptallıktır.