Bugun...


Mehmet Ali ABAKAY

facebook-paylas
ERZURUM… BİR TUTAM ERZURUM -3-
Tarih: 17-02-2024 00:01:00 Güncelleme: 17-02-2024 00:01:00


Hüseyin Avni Ulaş’ı rahmetle anar, Erzurumlu. Yâda gelen Ulaş’a biz de rahmet diliyoruz, Rahman’dan. O milleti için, insanı için her şeyi göze almış bir kahramandır, nesilden nesle anlatılan.  

Ömer Nasuhi unutulmazları arasındadır, son dönemin. Unutulmayan Bilmen, belleğinde saygın bir isimdir, şehrin ve dost meclislerinin, ilim ehlinin.

Kendi parasıyla birkaç uçak alıp Anadolu’ya getirten Nafiz Beg’i unutmaz, Erzurumlu. Bu denli insanını seven Nafiz Beg’i hatırlamamak, ahde vefaya saygısızlık değil de nedir?  

Emrah, Erzurum’un ismini duyurmuştur, şiirlerinde. Kimse Erzurum’dan bahsetmezse adeta şiirleri kifayet eder, gibidir. O güzel dörtlüklerle örülü şiirlerin vazgeçilmez olanları, hala ezberinde durur, Erzurumlunun.

Belleğinde canlılığını korur, şairlerin ve durmalıdır, ilk söylendiği gibi. Şiir çeşmesinin bağr-ı hûn eden mısraları, susayan yolcunun avucundan yudumladığı su misali, her bir mısra şairin ruhuna dinlenme ile nûş edilmiş gönülde dağlanmış yaralara merhem olurmuş gibi, kanlı gözyaşı didarı renklendirir, yanakları yol bilir, dudaklarında tuzluluk bırakır, eşke duçar olanın:

“Sabahtan uğradım ben bir fidana

Dedim mahmur musun dedi ki yok yok

Ak elleri boğum boğum kınalı

Dedim bayram mıdır dedi ki yok yok”

Abdurrezzak İlmî Efendi’nin insanı içinden dağlayan, esir kılan mısralarında, benlik-nefis buharlaşır, yok olur dünya hayatında sanki.

Tasavvufun enginliğinde şiire bürünün mana, bir şey istemeye utanır, Halık’ından. Bunu lisan-ı edeb ile hatırlamalı ve en azından bu sese kulak vermeli, ruhuna gıda arayan, elindeki ile yetinmeyen, dünyanın geçiciliğinin farkında olmayanlar:

“Ey bizim Cananımız! Benim göğsümde lâle misali dağ var

 Ey Gönül dostlarımız, ağzımdan ahımın dumanı çıkar, yükselir.”

Adeta asrın Fuzulîsidir, seslenen bize, bu edayla konuşturur kelâmı, yazdırır kalemiyle ve firkatten duyulan ıstırabı dillendirir:“İçimizde yanan (harlı) bu ateşten aniden kebap kokusu gelir.”

Reyhanî de halk şiirinin önemli yer tutan ve bilinen ismidir, kuşkusuz. O, herkesin, Erzurumlunun anlayabileceği şekilde dışa vurur, gönlünden geçeni:

“Bahar gelsin şu dağlara gideyim

Belki derdimize çare bir çiçek

Toplayıp devşirip derman edeyim

Açılan yaramı sara bir çiçek.”

İlmî Efendi de Reyhanî de aynı dertle hemhâldır, aynı dertten mustariptir. Lakin söyleyiş şekilleri farklıdır, nihayetinde. Onları anlamalı ve okumalı, hıfz etmeli bu günün kuşağı ki derde düşen için dermandır, söyledikleri.

Seyyahın şiire olan meyli depreşip durunca, kendi kalemine söz geçirmez olur.

Hicvin ustası Nef’î memleketi anlatılınca hatırlamamak olur mu? Sihâm-ı Kaza ve Dördüncü Murad, bilinendir, aslında.

Hazık el-Seyyid Mehmed Efendi, Erzurum için ne demiştir? Bir de bunu öğrenmek lazımdır:

“Erzurum âb u tâbın nev-bahâr olsun da gör

Çeşme-sâr-çeşm-i pinhân âşikâr olsun da gör.”

Zaten biz, bunun için Erzurum’da değil miyiz? Elbette baharda gezmek lazım, Erzurum’u ve dolaşmakla ruhun eczalarını bir araya getirmek gerekir. 

Erzurum… Bir Tutam Erzurum 

Coğrafyasının el değmemiş bakir alanlarında Narman’a uğrayın. Orada kayaların nasıl şekillendiğini görün. Tabiatın insana insan eli değmemiş tablolarına hayretle bakın.

İlginç manzaraları resmedin aklınızda, zihninize nakşedin güzellikleri, uzaklarda aramayın kayalarla çizilen tabloları hiçbir zaman. 

Erzurum… Bir Tutam Erzurum… 

Erzurumlu çok sevdiği Yunus Emre’ye bağrını cömertçe açmış, Dutçu mezarlığında, Tabduk Emre’yle. Dergâha odunun eğri olanını bile kabul etmeyen, yol vermeyen Yunusu ile Tapduk Emre yan yana mekânda kavuşturulmuş.



Bu yazı 1557 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI