Uzun süredir herbirimiz bir yerlere savrulmuş durumdayız. İşgalci ve sömürgeci batı bizleri öyle bir tarumar etti ki yüzyıldır bunun acısını çekiyoruz. Osmanlıyı yıkmayı başaran batı Osmanlı içinde batı hayranı olarak etkilediği kişiliklerin yıkılan Osmanlı yerine yönetime gelmeleri ve batılı olan müslüman olmayan bir kesiminde isim değiştirerek bu ekiple beraber bu ülkeyi bu toplumu dizayn etmeye kalkmaları çok bedellerin ödendiği faili meçhullerin kol gezdiği halkı zülüm ve baskıyla sindirmeyi becermeleri nereden nereye geldiğimizin en net göstergesidir. Uzun yıllardır bu toplumu yöneten kadroların bu halktan ziyade batıyı memnun edici davranışlarda hareket etmesi dikkat çeken bir durumdur. Bu anlayış öncelikte bu işe ihanetle başladı. Osmanlı’nın işgal esnasında işgale direnen ve batıyla iş tutmayan halk önderlerine ihanet ettiler. Batı savaşla bu toplumun dizayn edilemeyeceğini fark edince bu işi kendi yandaşları ve ihanetçileri başa getirerek toplumu dizayn edip kendi çıkarlarına uygun hareket edilmesini sağladılar. Batı’nın çıkarlarına karşı çıkanları isyancı gösterip toplumda yalan ve iftiralarla karalayarak kanlı bir şekilde yok ettiler. Geri kalanında sürgün ve faili meçhullerde sindirdiler. Uzun yıllar kendi destekledikleri sözde devlete karşı örgütler icat ederek toplumun uzun bir süre nefes almasına müsaade etmediler. Şiddet ölüm kaos bizim kaderimizin bir parçası olma durumuna getirdiler.
Ya taraf olacaksın yada öleceksin anlayışı ile hareket edilip halkı sözde devlet düşmanlığı ile yaftalayıp bu devletin sahibi olma küstahlığını gösterdiler. Bu devleti ve halkı batı çıkarlarına hizmet ettiren bu mandacı zihniyet halkın buna tepki göstermemesi için iki şey becerdiler. Bir halkı tarihinden uzaklaştırdılar. Halk özünden tarihinden be haber bir anlayışta yetişti. Eğitim sistemi ve tüm kültürel çalışmalarda bu hedeflendi. Çünkü bu halk tarihi ile tanışsa tarihi gerçeklikleri bilse durum çok farklı olacaktı. İkincisi ise bundan daha önemlisi bu halkı değerlerinden inançlarından uzaklaştırdılar. Bu halkı öyle bir hale getirdiler ki özünden uzaklaştı. Müslüman toplumda salyangoz satan anlayışa evrildi. İhanet dört bir yanda kol gezdi. Bunun farkına varan düşüncesi ne olurda olsun sesinin duyulmaması için taşeron örgütlerin ismi altında faili meçhule kurban gitti. Tabiiki bu işgal bu sömürü bu zülüm bu ihanet sürdürülebilir değildir. Bu halk şu zaman diliminde çok ciddi bedeller ödeyerek bu üzerimizdeki neciz ve karanlık perdeyi aralama durumuna geldi. Oynanan oyun ve entrikaları görür bir nesil yetişti. İşgalci batıya hizmet eden anlayış deşifre oldu. Sahte ve küstah kişilikler halkın yanında itibarsızlaştı. İhanet şebekesinin silsilesi deşifre oldu. Şeref dolu tertemiz tarihimiz insanlığa hizmeti ve adaleti esas alan bir anlayışın adıdır. Bu halk özüne döndüğünde Batı’nın yeryüzü hükümranlığı ve küstah davranışları nihayetlenecek. Batı’nın işgalci ve sömürücü anlayışı etkisizleşecek. Batı’nın bizlere reva gördüğü ölüm ve fakirlik bitecek. Batı’nın yeryüzü kaynaklarını hünharca kullanma fantezisi bitecek. Batı’nın insanlığa vaat ettiği sahte mutluluk bitecek. Batı’nın demokrasi dediği iki yüzlü yönetimin nasıl bir sömürü ve zülüm aracı olduğu bilinecek. Batı’nın nasıl bencil ve egoist olduğu görülecek. Kısaca bu halk özüne dönerse her şey aslına rücu edip yeryüzünde taşlar yerine oturacaktır.