Yeryüzü insanlığın ve diğer canlıların yaşam alanıdır.

Bu yaşam alanı yerinde kullanılırsa tüm canlılara yetecek kapsamdadır. Yeryüzü insan dışındaki tüm varlıklar ekolojik denge içerisinde yaşam sürecini sürdürmektedir. İnsanoğlunun ilk kavgası ilk peygamber adem as oğlu Habil ile Kabil’in savaşıdır. O günden bu güne bu günden kıyamete kadar bu savaş sürecektir. Yaratıcı olan Allah insanlara daveti yeryüzünde bir ahlak yürüyüşüne davettir. Ahlak şemsiyesi altında adalet barış kardeşlik içinde yaşamaya davettir. Bunlarıda tevhit kapsamı içerisinde yapmayı öğütlemektedir.

Bu kapsamda son kutsal kitap kur’an da Allah bizlere bir çok misaller vermektedir. Öğüt ve ders almak için bizlere merhamet eden Allah bizleri uyarmaktadır. Bunları unutan yada göz ardı eden insan yeryüzünü yaşanmaz bir savaş arenasına çevirmektedir. Zülüm haksızlık şiddet ölüm açlık fakirlik salgın hastalıklar bencillik bu Allah’ın uyarılarına duyarsızlıkların sonucu insanoğlunda kendini göstermektedir. Bugün batı ve ABD bu bataklığın dibinde debelenip durmaktadırlar. Bu şer ittifak yeryüzünü cehenneme çevirmiş durumda. Yeryüzü kaynaklarının kullanımından tutun insanlığı getirdikleri sonuç zülmün diğer adı olmuştur. Batı yönetim anlayışı sömürü merkezli zemininde halkını para ile konfor ile ancak bugüne kadar susturabildi.  Vicdanı ile yüzleşen halk batı anlayışının bu bencil ve sömürgeci anlayışına tahammül etmesi mümkün değildir. Corona virüs ile birlikte batı kendi üstündeki maskesini düşürdü. Vahşiliği ve barbarlığı deşifre oldu. ABD şu yüzyılda bir insanın ten rengine tahammül edememenin barbarlığı ile dünyaya rezil oldu. Anlaşılan o ki batı hiçbir yönü ile bizlere örnek olacak nitelik ve kapasitede değildir. Yıllardır halkımızı yanıltan ve batıyı halkımıza şirin gösteren köle ruhlu satılmış aydınlar yazarlar sanatçılar siyasetçiler deşifre olmuştur. Batı’nın insanlığa vereceği hiçbir şey yoktur. Sadece acı gözyaşı şiddet ölüm ve gericiliğin adıdır batı ve ABD.

İslam alemi olarak Allah merkezli düşünce sistemini yeniden yaşamalı ve insanlık ile buluşturmalıyız. İnsanlığı ve yeryüzü canlılarının kurtuluşu buna bağlıdır. Yeryüzünün yaşanılabilir bir coğrafyaya dönüşmesi insanların özgürlükler içinde hareket edebilmesi için hak ve adaletin tesisi için paylaşım ve üretimin adil olması için batı ve ABD anlayışının  yeryüzü yönetiminden el çektirilmesi gerekir. Son yüzyılda dünyayı yönetme küstahlığına soyunan BATI ve ABD bir yüzyıl dahi insanlığı yönetememiştir. İktidarı eline geçirdikten sonra yeryüzünde kan şiddet ölüm savaş fakirlik kaos ihanet satılmışlık bencillik israf lüx faşist anlayış sınıfsal ve ırkı farklılıktan kaynaklı aşağılama eksik olmamıştır. ABD merkezli ten renginden dolayı hunharca katledilen mazlum bir vatandaşın kanı ABD ve BATI anlayışını deşifre etmiştir. Batı’nın temel dayanağı olan kapitalizm ve çok kutsadıkları yönetim şekli “DEMOKRASİ” iflas etmiştir. ABD Irak’a Suriye’ye Afrika’ya Afganistan’a Vietnam’a kısaca girdikleri her yere “DEMOKRASİ “ getireceğiz vaadi ile önce işgal ettiler sonra oraları birer ölüm arenasına çevirdiler. Haksız yere suçsuz milyonların kanı bu işgalci yalancı ABD ve BATI’nın eline bulaşmıştır. İflas eden bu anlayışın artık insanlığa vereceği bir şey yoktur. Tekrardan özümüze dönüm yeryüzü insanlığının ihtiyaç duyduğu adil bir düzenin inşasına başlama zamanıdır. Müslümanların tarihi bu anlamda temiz ve tüm inançların tüm düşüncelerin özgür yaşadığı bir tarihi gerçekliğe sahiptir.