İmam Hüseyin, Muhammed'i dinin yeniden müslümanların ve sonra gelecek olan neslin islamı anlaması için başını ortaya koymuş bir İslam öncüsüdür. 
Dini sorumluluğu gereği bu davranış şekli İslam'ın yeniden hayat bulmasını sağlamıştır. 
İslam'ın adaletin özgürlüğün sembolü olan bu kıyam nesilden nesile bir destan gibi ulaşmıştır. 
İmam hüseyin'in kıyamı ve şehadeti tüm müslümanları ilgilendiren sorumluluk içeren bir durumdur. 
Resülüllah'tan sonra gelişen  ve emevi iktidarının oluşumuna kadar geçen süreçte ki olaylar Muhammed'i düşünen müslümanlar ile karşı düşünce geliştiren uydurma dinin iktidar  savaşıdır. Muhammed'i İslam ile işgalci ve saltanatı emevi iktidarını birbirinden ayırmak  gerekir. 
Her aklı başında müslüman bu gelişen olaylardan ders çıkarıp bugünün yezitlerine ve işbirlikçi hainlerine karşı tavrını netleştirmelidir.
Sufi berket'e sormuşlar sen şii'misin sunni'misin   el cevap; kerbela'dan sonra ne şii'lik kaldı ne sunni'lik yanlızca  iki mezhep kaldı ; biri hüseynilik diğerise yezidilik.  
Ben Hüseyin'iyim  demiş  Muhammedilik budur. İzzet budur şeref budur hak budur  Adalet budur müslüman olmak budur.
Muhammed'i müslümanın Şia yada ehli sünnet ayırımı yapması İslami bir duruş değildir. 
Olaylar ders alınması gereken sonuçlardır. 
Hilafet ve imamet tarafgirliği müslümanlara kazandıracakları bir şey değildir. 
Hatalar bugünün kavga nedeni olmamalıdır. 
Bu farklılıkların tahlil ve çözümü Allah'tan korkan alimlerin işidir. 
Hikmetler ve derslerle dolu bu süreç hakkın muhammed'iliğin tarafında olduğunu bilmek gerekir. 
Her kim ki muhammed'ilikten uzak kendi nefsi ve yanından uydurulmuş bir anlayışla ötekileştirici dil kullanırsa indallahtaki sorumluluk ve vebali çok büyüktür. 
İnsan hata ve yanlış yapmaya meyyaldir. Lakin hak üzere olmak haktan yana olmak hakkın sesi olmak marifetin ve irfanın sonucudur. 
Allah bu anlayışta ki kullarını zaten ayan etmiştir. 
Resulullah'ın ve Kur'an'ın dilinde bu çok açık ve nettir. 
İlmin şehrine ilmin kapısından girilir. 
Hakkın yoldaşı olan yiğidin yanında durulur. 
Bu çağdaki biz müslümanlar bu hak ve adaletin  ölümsüz öncüsü olan Muhammed'i çizginin takipçisi hüseyni kıyamı   iyi tanıyıp vahdeti bunun etrafında toplama gayretinde olmalıyız. 
Küfür bir çok alanda top yekün müslümanların üstüne gelerek İslam düşünce serüvenini tarumar etmiştir. Fıkhı ve bir takım siyasi düşünce farklılıklarına saplanarak ayrıştırıcı bir dil kullanan müslümanlar ya iyi niyetli değil yada ahmak dostturlar. 
Her iki halde ayrım noktası olarak sorumluluk gerektiren durumdur. 
Bu gün ki müslümanların büyük çoğunluğu eksik bilgi yada reaksiyonel tepki olarak bir düşünceye karşı karşıt düşünce fikri geliştirmektedir. 
Bu işin önünde olan temsil konumundaki Allah korkusu ile hareket eden öncüler bu tür ihtilafların oluşturduğu sorumlulukların duyarlılığı kapsamında daha yapıcı ve mutedil davranmalıdırlar.
Şia'yı doğru tanımak için doğru kaynaklardan faydalanmakta fayda vardır. Mesela çağımızda imam Hümeyni'nin beyan ve yaklaşımları ve bu yolu takip eden rehbetiyet müslümanlara verdiği mesaj önem arz etmektedir. 
Siyasi ve tarihsel düşünce farklılıklarının ehil alimlerce konuşulmasını bununla birlikte Muhammed'i İslam anlayışı etrafında müslümanların siyonizme ve küfre karşı tek bir cephe oluşturulmasını istemektedir. 
Yine bunun yanında düşünce farklılıklarının oluşturduğu farklı düşünme reflekslerinin fikri zenginlik ve İslam medeniyet oluşum süreci olduğunun altını çizmişlerdir. 
Müslümanların  cemaat ilişkilerindeki şu hususu çok dikkatli tetkik etmeleri gerekmektedir.  
Cemaatler İslam'ı kendine hizmet eden bir kabulle hareket ediyorsa bu işte ciddi bir sıkıntı vardır. O zaman o cemaat olmaktan çıkmış şirketleşmiştir. Bir rant ve iktidar olma sürecine girmiştir. 
Bu anlayışta cemaate itaat İslami doğruların önüne geçmiş olur ki bu felaketin başıdır. 
Bu anlayışta ötekileştirici bir dil gelişir ve adam (müslümanları) harcamak çok kolay olur. Bu sapma noktasıdır. 
Olması gereken cemaat ve müslümanların Allah'ın dinine hizmet eden bir anlayışta olmasıdır. 
Bunun ismi "Allah'a kulluk" demektir. Vahdet zafer o zaman gelişir. Vahdetin önün deki en büyük engel cemaate kulluk anlayışıdır. 
Hakikatte müslüman kişilik ancak Allah'a kul olur. Bu Allah'a  kulluk kabulü müslümanların birlikteliğinin harçıdır çimentosu dur. 
İmam hüseyinin kıyamı müslümanlara verdiği mesaj budur. 
Zulüme küfre enaniyete iktidar hırsına saltanata kibre egoya bencilliği sömürüye diktatörlüğe emperyal düşünceye karşı durmak ve insanlığı tevhide adalete özgürlüğe kardeşliğe barışa selamete merhamete adil paylaşıma hakikate Allah'a kul olmaya çağıran bir kıyamdır. 
Bu kıyam kıyamete kadar insanlığa rehberlik edecek bir ışıktır.