Bir toplum geçmişini bilirse anını doğru yaşar geleceğine emin adımlarla ilerler. Uzun süredir batılı kafanın kendi dünyası ışığında bizlere yalan bir tarih anlayışı dayatmaktadır.

Bu yanlış tarih anlayışı ile toplum bir karmaşa yaşamaktadır.

Geçmişi ile Alakası kesilen toplum geçmişine düşman kendine yabancı bir duruma gelmiştir.

Örfüne kültürüne geleneklerine ters bir anlayışta bir toplum inşa edildi. Toplum hafızası yok edilen Halkı’mızın geçmiş ile bağı kesildi. Geçmişini bilmeyen yada yanlış bilen halkımız istenildiği gibi yönlendirilmektedir. Geçmişteki tarihi olayların tam tersi bilgiler ile beslenen halkımız kendi değerlerinden uzaklaşmıştır. Yeryüzünde bir medeniyet ve insanlık abidesi olan tarihimiz bizlere yanlış tanıtılmıştır.

Tarihimiz insanlığa ve islama hizmet anlayışında iken tüm yeryüzü mazlumlarına umut olurken sömürgeci ve işgalci Batı dört elle düşmanlık yapmıştır.

Batının Tarih akışı zulüm ve işgalci anlayışa zemin hazırlayacak bir caba içinde olmuştur. Yeryüzünü insanlığın ortak değeri ve istifade edilmesi gereken bir konumdan işgalci ve sömürgeci  bir anlayışa evirmişlerdir. İşgalci Batı kendi çıkar ve menfaati için yeryüzü cennetini cehenneme çevirmiştir. Bizim tarihimizde ise yeryüzünü cennete çevirme ideali ve hedefi vardı.

Bunu  çok net gördük kahraman kişiliklerimiz ve uygulamalarımızın Nasıl çarpıtılarak halkımıza dayatıldığını.

Geçmiş tarihimizdeki işgalci Batı’nın  bu toplumla olan ilgi ve Alakası bugünde devam etmektedir. Kültürel ve etnik zenginliğimizi düşmanlığa ve ayrıştırıcı bir anlayışa evrilmesi için ciddi cabalar  harcamaktadırlar.

Batının en büyük meziyeti olan ikiyüzlü duruşu sırıtırcasına karşımızda.

Menfaat ve bencillik üzerine kurulu olan batı ANLAYIŞI varlığını sömürü ve zulümle sürdürmektedir.

İşgalci Batı tarihi zulüm ve kan üzerinedir.

Bizden çaldıkları ilim ve bilim ile bir gelişmişlik yada kalkınmışlık göze çarpsada aslında içi boş bir kütük gibidir. Korku ve şantajla toplumları bir fitne mantığında etkileyip karmaşa çıkararak kontrol etmeyi beceren bir anlayışla hareket etmektedirler. Bu karmaşadan faydalanıp toplumlara bir üstünlük dayatması yaparak o toplumun zenginliklerini sömürme ANLAYIŞI ile hareket etmektedirler. Bizim tarihi geçmişimiz ve referanslarımız insanlığa faydalı ve paylaşımcı bir anlayışta şekillenmiştir.

İşgalci batının tarihi ise zulüm ve kan ile  sömürgeci bir anlayışta sürmüştür.  Bugün bile bu yolda yürümeye devam etmektedirler.

Batının tarih anlayışından sıyrılıp  geçmişimizi doğru bilip batının iki yüzlü ve bölücü etkisinden kurtulmamız gerekir.

Yalan ve iftiralarla dolu yanlış tarih bilgimizle  bugün halkınızın bir kısmı işgalci batının ekmeğine yağ sürmekteler. İşgalci Batı asil ve fedakar Halkı’mızın iyi niyetini suistimal edip toplumda fitne odakları oluşturmaktadır. Bunu yapmak içinde iki yol izlemektedir. Önce yanlış bir tarih bilgisi sonra yalan vaadler.

Bu batının asla vazgeçmediği tarihin her döneminde uyguladığı bir yoldur.

Bunu unutmamak gerekir ki batı ANLAYIŞI Müslümanlara bir özgürlük hak hukuk anlamında elinden tutmaz. Yıllarca batı anlayışına hizmet edilse bile batı işgalci ve sömürgeci anlayışla hareket eder. Bu gün ki pratiği budur dünde böyleydi. Yarın Nasıl oluru kestirmek zor değildir.

Çünkü batı vahiyden yüz çevirmiş ve vahyin doğruları ile savaşan bir anlayışla hareket etmektedir. Müslüman toplumlar ise vahiy ANLAYIŞI ekseninde hareket etmeyi öncelemektedirler.

Müslüman öncülerin düşünce merkezleri bu vahiy bilgisi ile işlemektedir. Vahiy ANLAYIŞI sömürgeci batının en net düşmanıdır. Çünkü vahiyle beşeri düşünce birbirine uymaz. Vahiyin olduğu yerde zulüm sömürü olmaz. Batı’da zulüm ve sömürü anlayışında hareket etmektedir. O nedenle Batı’nın birincil düşmanı vahiy anlayışında olan müslümanlardır. Müslüman toplumları ifsat etmek ve kontrol etmek için müslümanların tarihini yanlış bir şekle sokmak gerekir. İşgalci batının sömürü batağından kurtulmamız için kendi gerçek tarihimize yüzümüzü dönmemiz gerekir. Batı tarihi utanılacak bir geçmişe sahip iken müslümanların tarihi temiz ve gurur vericidir.