"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışı ile şekillenen devlet anlayışında devlete düşen görevlerle birlikte toplumun temsil noktalarınada bir çok iş düşmektedir. Son zamanlarda sivil toplum kurumu olarak şekillenen yapılar topluma farklı alanlarda yardım ederek devletin sosyal yapısına katkı sunmaktadırlar. STK'lar ana işlev olarak devleti yönetmeye talip olmayan halka hizmeti esas alan bir anlayışla toplumun "Şehirlileşme" sürecine katkıda bulunacak sürecin ana aktörleridir.

Toplumun ihtiyaçlarının ve taleplerinin giderilmesi aynı zamanda hükümetle halk arasında köprü olma  sorumluluğu STK'ların asli görevlerindendir. STL'lar kendi sorumluluk alanında çalışma programı yaparak ve bunun etkilerini  takip ederek yapılan çalışmaların sonuçlarına göre değerlendirme yapmalıdırlar. STK'lar bu çalışmaları kişisel çıkar alanına çevirmemeleri gerekir. Maalesef bu gün STK lar toplumsal sorumluluktan uzak sadece bir tabela ile kişisel çıkarları için kullanması amacından sapma göstermektedir. Siyasi bir basamak yada ekonomik bir rant kapısı olarak kullanılması amacından sapma göstergesidir. O nedenle her STK kendi alanı ile ilgili çalışmalar yapmalı ve bunu toplumda kurumsallaştıracak bir caba içerisinde olmalıdır. STK'lar toplumsal barışın ana dşnamikleridir.  Devlette STK'ları kendi iktidarlarının arka bahçesi görmemelidir. ortak bileşen ise *halka hizmet halka hizmettir" anlayışı ile devlet STK'ların  tüm eğilimleri halk için olmalıdır. İslam medeniyetinin teşekkülün de sivil toplumun katkısı göz ardı edilmeden bugün ki işlevselliğini değerlendirmek gerekir. Ülkemizdeki sivil toplum anlayışı ile batı toplumlarındaki sivil toplum anlayışlarını ve toplumsal işlevselliğini görmek gerekir. Devletin sosyal yapısına katkılarını halkın devletten taleplerini devlete iletmede ki aracı olma fonksiyonunu iyi değerlendirmek gerekir. Bu gerçeklikler ile bakıldığında   işlevselliği ve etkisi  topluma ve hükümete çok alt seviyededir. Bir toplum bu anlamda geliştikçe ilerlemeside hız alacaktır. STK'lar görevlerini kendi yetki alanlarında kurumsallaştırdıkça halkın şehirlileşerek medeniyet üretmede Münevver lerini (aydınlarını) çıkaracaklardır. Devletin ve STK'ların bunun farkında olarak kendi sorumluluk alanlarınıda bilmesinde fayda vardır.