Gelişmemiş toplumları yönetmek etkilemek kolaydır. Zihin dünyaları çok dar ve kısıtlı düşüncededir. Hayal ve umut kurguları yüksektir. Fikri kabullerinde sabitlik ve düşmanlık ötekileştirici bir davranışa iter. Çekememezlik kıskançlık en önemli meziyettir. Günlük ve anlık düşünce sarmalından kurtulamazlar.
Yapılan işin sonucunu düşünmekten uzaktırlar.
Yapılan işin kime yaradığını sonuçta bundan kim kar elde ettiği hesabından uzaktırlar.
Dar bir dünyada kendilerini avutmaktan öteye geçemezler. Karşıdakinin ne söylediği yada haklı olma ihtimaline kulaklarını kapatırlar.
Ön yargı ile değerlendirmekten kurtulamazlar. İçte ayrı düşünürler, farklı düşünenin önünde farklı olurlar. Kişilik olarak bir çelişki dünyasında yaşarlar. Bu zihniyet te mayalanan kişilikler şiddet eğilimli olurlar. Güdülmeye kullanılmaya müsait olurlar. Zaman’la değerlerine muhalif söylem ve pratik ortaya koyarlar. En yakınları ile kavgayı düşmanlığı önceller bir duruma gelirler. Toplumda ötekileştirme zeminini hazırlarlar. Toplum üzerinde hesabı olan güçler destekledikleri örgütlerle bu durumdaki halkları kullanmaya çalışırlar. Bu güçler kendi emellerine ulaşmak için istedikleri gibi toplumu yönlendirebilirler. Bazen devlete karşı bazen hesaplarına gelmeyen hükümetlere karşı bu örgütleri organize edebilirler. Devletleri hükümetleri kendi çıkarları için bu yapılarla kontrol altında tutarlar. Ülkelerin zenginliklerini veya stratejik alanlarını kendi çıkarlarına yönelik teşkilatlandırırlar. Sürekli bir yenilgi ve aşağılık kompleksi içinde debelenir dururlar. Ömürleri uzun olmaz. Eğitimli bir toplum bu anlayışın panzehiridir.
O yüzden eğitim, yarınları görme ve güce karşıdırlar. İnsanların cehalet ve fakirlikleri onların en istedikleri sonuçtur. Yalan ve iftira üzerine bir bilgi sarmalıyla toplumu yönetmek isterler. Organizasyondaki hiyerarşi ve disiplin bir diktatör anlayışındadır. Yine bu anlayıştan en çok bu anlayışın peşinden giden halk zarar görecektir. Bu anlayışın başarılı olma ihtimali zayıftır. Her başarısız hamle beraberinde tahammülsüzlüğü getirecektir. Her yenilgi kendi tabanına halkına zarar verecek eylemi geliştirecektir. Yenildikçe hırçınlaşan iftira ve yalan üzerine propagandalar ile halkı etkilemeye çalışacaktır. Çok ilkel ve Moda’sı geçmiş tedavülden kalkmış bir anlayış ile halkı etkileyip kurtuluş umudunu bir hayal olarak topluma enjekte etmekten geri durmazlar. Yenilgi ve yanlış yaptık itirafıyla erdemli bir duruştan uzaktırlar. Ancak efendilerine hizmet edecek bir anlayışta hareket ederler. Kukla kişiliklerini köle anlayışında bir toplum dizaynında hissettirirler. Hak olmayan hiçbir anlayış sonuca gidemez. Yenilgi kaçınılmaz olur.