Yaşanılan depremin büyüklüğü ve etki alanı düşündürücü bir boyutta.

Depremin bilimsel olarak tanımı olduğu gibi ilahi olarak ta bir sonuç ilişkisi vardır. Tarih buna şahittir. Lakin bu depremde farkli bir özellikte görülmektedir. Emperyalist ülkeler bir ülkeyi etkisi altına almak için bir çok kontrollü hamleler yaptığını biliyoruz.

Ekonomik, sosyal, siyasal, darbe gibi olaylarla ülkeleri etkisi altına alıp istedikleri şekle sokabiliyorlar.

Son dönemlerde farklı yöntemlere başvurdukları gözlenmektedir. İklim,yağış,yangın, bulaşıcı hastalık, virüs (biyolojik) savaşlar  ve bunun yanında şimdi depremleri harekete geçirecek fay hatlarını etkileyecek operasyonlar yapmaktadırlar.

Ülkemizdeki bu depremin böyle planlı ve programlı bir emperyalist güçlerin ellerindeki teknoloji ile harekete geçirdikleri şüpheleri kuvvetlendirmektedirler.

Mevcut hükümeti ve anlayışını bu gün elinde güç olan emperyal anlayışla uyuşmadığı için girişilen mücadele derinleşerek devam etmektedir.

Bu deprem hamlesin den sonrada şiddeti artarak bu mücadele devam edecektir.

Yeni bir dünya inşaasında  bulunan ABD öncülüğündeki emperyalist haydut ülkeler hedeflerine ulaşmak için tüm yolun meşruluğu yönünde hareket etmektedirler.

Kendi iktidar ve yönetim erki için yukarıda saydığımız yolların hepsini kullanmaktan geri durmazlar.

İnsanların ölümü ülkelerin yıkılması emperyalist anlayışın umurunda değil. Gözleri kör olmuş kulakları sağır olmuş kalbleri mühürlenmiş bu zalimler yaptıkları ile Allah'a karşı açtıkları bu savaşta başarılı olma ihtimali sıfırdır.

Bu tiğnetteki batılı anlayış tarihin her döneminde var olmuşlardır ama sonları hüsran ve mağlubiyet olmuştur.

Ama bu emperyalist anlayış görevini yerine getirmekte çok ısrarcı ve çalışkan durumda.

Bizlere gelince müslümanlar basit ve görevi olmayan işlerle vakit geçireceğine tarihini iyi bilip anlayıp bugününü inşa etmeli ve yarınına düşündüğü hedefe yönelik ısrarcı bir şekilde çalışması gerekmektedir.

Var olan sorunlarımızı kendi içimizde ve değerlerimizin ışığında çözme eğiliminde olmalı.  İhtilaflarımızdan ziyade ittifaklarımızı öne çıkaracak birlikteliği öncellememiz gerekir. 

Bugün en büyük sorunumuz İslam'ı ve değerlerini cemaat, parti yada bir kuruluşun varlığına basamak olarak kullanma acizliğin de bulunmamızdır. Olması gereken tüm yapılarımızı İslam'a hizmetkar kılacak anlayışta Allah'a kul olma yarışında olmamızdır.

Bu bağlamda Kardeş olmayı becerip Sonrasın da her kardeşimiz bulunduğu cemaat parti yada yapıda bunu anlaşılır kılacak mücadelede bulunmasıdır. Sonrasında herkes kendi alanında mücadele ile yeryüzüne adaleti hakim kılacak İslami mücadelenin neferi olmaktır.

O zaman bu küstah emperyal güç ve büyük şeytan ABD mazlum halklar üzerinde oyunlar oynayamaz.

Bugün ABD'nin bu şımarık hareketinin bir sebebi de bizlerin bu dağınıklığı dan kaynaklanmaktadır.

Bunu da unutmamak gerekir ki ABD'nin bu haydut anlayışını ancak Muhammed'i İslam biltirecektir.

Onun için birlik vahdet kardeşlik....

Adalet hakkaniyet saadet...