Bugun...


Mehmet Ali ABAKAY

facebook-paylas
SEZAİ KARAKOÇ ve BİR KARŞILAŞTIRMA-3
Tarih: 01-07-2023 00:01:00 Güncelleme: 01-07-2023 00:01:00


Nuri Pakdil, daha çok kıyıda kalmayı amaçlamış, kalabalıklar içinde görünmek istememiştir.

Fakat www.edebiyatdergisi.com ile uzun zaman önce yayınlanan Edebiyat’ın devamı niteliğinde olan bu çaba, Pakdil’in yeni kitaplarının vitrini misalidir. Karakoç, sanal âlemde Diriliş’i tanıtma uğraşı içine girmemiştir.

Karakoç ile Pakdil, hiçbir zaman fotoğraflarının çekilmesinden hazzetmez.

Onların fotoğraflarının bilinen sayısı onu geçmez.

Bu fotoğraflar da rızalarının dışında çekilmiş gibidir.

Kim bilir, belki Ali Emirî Efendi gibi fotoğraftan hoşlanmama sebepleri vardır.

Yüzlerinin tanınmaması, fikirleriyle bilinme isteğidir, bu iki ismi fotoğraftan uzaklaştıran sâik.

Karakoç, Diyarbakır’a gittiğinden beri gelmemiştir.

Ergani’ye birkaç kez gelip gittiği bilinir.

Karakoç’a Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca verilen ödül bile şairlerin kalabalıklar karşısına geçmesini sağlamamıştır. Bu ödül için tören istememiş olması, kendi iç dünyasında önemlidir.

İsminin Diyarbakır’da bir liseye bir bulvara verilmesi bile şairinin ilk esnada haberdar olmadığı bir durumdur.

Karakoç, eserlerinde (şiir ve hatıralarında) Diyarbakır ve Ergani’den bahseder.

Ergani Halk Kütüphanesi’ne çıkan her eserini muntazam olarak gönderir.

Erganili olması sebebiyle Makam Dağı, onun için ayrı bir önem taşır.

Müstearlarında “Zülküf” adı geçer.

Zülkifl Nebî, birçok kitabında yerini alır.

2000’li yıllarda oluşum içinde olan “Uzak Ülke” adıyla çıkan bir dergide Şairi Diyarbakır’a getirmeyi konu alan yazımız, dergide hayatiyet bulmadı.

En azından bu yazının yer almasını çok isterdik, bu gün bu makalemizi ele alışımızı zengin kılma adına da olsa.

Yakın zamanda Diyarbakır’da yaptığımız iki panele oldu. 

Üç sempozyum gerçekleşti, memleketinde.

İsmine biri Diyarbakır’da Anadolu Lisesi biri Ergani’de ilköğretim olarak iki okula ismi verilmiş, Diyarbakır’da da ismi, bir bulvara verilmiştir.

Bir makalemizde şehri dünya gözüyle görmeden giden Hattat Hamidü’l-Amidî ile Ahmed Arif’ten bahsederek, Sezai Karakoç’un davet edilmesi gerektiğinden söz etmiştik.

Günümüzde kimi yazarlar ve şairler, davet edilmedikleri için gelememiştir, şehirlerine. Gelseler bile kimsenin duymasını istemez.

Biz Sezai Karakoç’u şehrine, Diyarbakır’a ya davet etmesini bilmiyoruz ya da davete ön ayak olacak isimler bulamıyoruz.

 Yakın zamanda şehrimize gelen Malatyalı bir şair ile konuşmamızda, çıkarttığı dergi ve kitaplar hususunda konuşma imkânı bulduk. Çıkardığı dergisinden yana kimi açıklamalar yaptıktan sonra gece yarısına ulaşan sohbet, ertesi güne yerini bırakmıştı.

Şair-Yazar-Fikir Adamı Sezai Karakoç’a ilişkin bu uzun açıklamaları vermemizin sebebi, Diriliş Ekolü’nün çıkış sebeplerinin ve çıkışından günümüze uzayan çizgisinin anlaşılması içindi.

Karakoç konusunda kimi zaman çalışmalar yaptık.

Bu çalışmaları zaman içinde sizinle paylaşmaya çalışacağız, şimdi.

Kitaplaşma aşamasına doğru bu makaleleri, tartışmaya açtık…

Yazdığımız fakat yayınlamadığımız kimi eleştiriler de bulunmaktadır.

Üzerinden zaman geçmesine rağmen bu eleştirilerin önemli olduğunu gördüğümüz için aynı tat ile okuyacağınızdan eminim.

Kaynak: Metnin önemli bölümü "Diyarbekir Yalnızlığı&Yalnız Diyarbekirliler"  isimli Kasım 2014'te yayınladığımız kitabımızdan alınmıştır.



Bu yazı 2609 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI