Bugun...


Şaban yoldaş

facebook-paylas
TASAVVUFTA FENA FİLLAH MAKAMI
Tarih: 11-10-2020 19:06:00 Güncelleme: 11-10-2020 19:06:00


Ölmeden önce ölün. (Hadis-i şerif)

Fena fillah! Ölmeden önce ölmüş gibi olup yokluk sırrına ermek, Allah’ın varlığında yok olmak, erimek anlamına gelir. Tasavvufta evrende Allah’ın varlığından başka gerçek varlık yoktur. Varlıklar onu gösteren birer aynadan ibarettir. Fena salikin noksanının zevali, beka ise salikin kemalinin kıyamıdır.

Cüneydi Bağdadi (k.s.) fenayı üç mertebeye ayırır:

Birincisi: Amellerini yaparak, cehd ve gayret sarf ederek, nefsine muhalefet ederek ve onu istemediği amelleri yapmağa zorlayarak kötü sıfatlardan, huylardan ve tabiî özelliklerinden fani olmaktır.

İkincisi: Hakk’ın senden istediği şeye uymak, seninle onun arasında hiç bir vasıta kalmamak, her şeyden kesilip sırf O’na teveccüh etmek için ibadet ve taatlardaki zevk alma düşüncelerinden fani olmaktır.

Üçüncüsü: Vecdin mertebesinde Hak şahidi (nuru) galebe edince, artık Allah’ı müşahedeye ermenin farkına varmaktan da fani olmaktır. İşte o zaman sen fani bakisin. Fiziki varlığın (resmin) kalır, ama ismin (ferdiyetin) kalkar, artık sen başkasıyla var olursun.

Kul bir mürşidi kâmile intisab ettiği zaman yaptığı amellerle bu yol fenafil ihvan ile başlar

Fenafil ihvan: Tarikatta ihvan ve kardeşlik sevgisini gönle yerleştirip arzu ve isteklerini kendi arzu ve isteklerinin önünde tutmak, onlarla sevgiyle kaynaşmaktır. Kendisine verilen manevi hal ile kendini diğer Sofi kardeşlerinden küçük görür ve onlara aşırı muhabbet besler. İçten gelen bu tevazu hali bir süre sonra kapanır. Nefsi ile baş başa kalan kul imanı nispetinde musibetlere ve imtihanlara tabi tutulur. Sabırla bu musibet ve imtihanlara tahammül eder ve gerekli amelleri yaparsa Fena fiş şeyh makamına geçer.

Fena fiş şeyh: Kulun şahsi irade ve arzularını şeyhinin arzu ve iradesinde yok etmesi, kendi arzu ve iradesinin yerine şeyhinin arzu ve iradesini koymasıdır. Kul bu makamda kendisine verilen manevi hal ile şeyhinde fani olur. Büyük bir Tutku ile şeyhine bağlanan kul kendinden geçer. Her an şeyhinin huzurundaymış gibi edepli bir şekilde hareket eder. Şeyhi için yazdığı anlamlı şiirler ve sözler kendi iradesi dışında kalbinden diline akar. Bir süre sonra kendisine verilen manevi hal kapanır ve nefsi ile baş başa kalır. Burada kul başına gelecek imtihan ve musibetlere hakkıyla sabredebilirse, gerekli amelleri yaparsa manevi âlemde şeyhi onu eğitir, edep terbiye öğretir. Efendimizin sav. Huzuruna çıkacak kıvama getirir ve manevi âlemde ‘’al sana ümmet’’ diye Efendimize (SAV) Teslim eder. Fena fir Rasul makamına geçer.

Fena fir Rasul: Kulun şeyhinde fenayı yaşadıktan sonra Hz. Peygamberin (SAV) Şahsında sevgi ve aşkla erimesi, onun şahsiyetinde fena bulmasıdır. Rasulullah’ın (SAV) Sıfat ve ahlakını benimseyip onunla bezenmesidir. Kul burada Efendimizde sav. Fani olur. Her an Efendimizin sav. Huzurundaymış gibi yaşar ve öyle hareket eder. Burada kendisine verilen manevi hal artık geri alınmaz. Bu makama gelen salik fena filan makamına kesin olarak geçer. Çünkü kendisine verilen hal ve maneviyatla Efendimizin sav. Bütün sünnetlerini zevk ve lezzet alarak yapar. Efendimiz sav. Manevi âlemde bu makama gelen salik’i eğitir, terbiye eder ve nihayet Allah’ın huzuruna çıkacak duruma getirir ve Yüce Allah’a  ‘’al sana kul’’ diye teslim eder. Böylece kul fena fillah makamına gelmiş olur.

 

 

Fena fillah: Salikin kendi sıfat ve vasıflarından sıyrılıp Allah’ın sıfatlarıyla bezenmesidir. Bu makama gelen kul Allah’ın cemalini müşahede eder ve kendinden geçer. Hali aşk ve kendinden geçiş halidir. Konuştuğu her şey kalbinden diline akar. Hikmetli ve etkileyici sözler sarf eder. Artık o insan olmuştur. Her hali ile şeriatta uygun bir hayat sürer. Yüzü nurlu, kalbi huzurludur. İçinde bulunduğu hal ve maneviyattan ötürü, başına gelen musibetlerden zevk ve lezzet alır. Sürekli Allah’ın huzurunda olduğunu bilir ve öyle davranır. İnsanlarla konuştuğu zaman bile Allahtan gafil değildir. Kalbi sürekli olarak Allah’ı zikir halindedir. Uyuması sadece bedenin dinlenmesidir. Ruh’u devamlı uyanık ve alemleri dolaşmaktadır. Bu makama gelen kul isterse beka billah’a (sebepler âlemi) gelir. İsterse bulunduğu ruh makamında sürekli olarak kalır.  Selametle.



Bu yazı 9380 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI