Her insan uykudayken en az 4 ile 6 arası rüya görür. Uyandığımız zaman bir veya bir kaçını hatırlarız. Kimi insan ise hiç birini hatırlayamaz. Rüya ile ilgili Kur’an da ayetler ve Peygamber Efendimizin (SAV) Hadis-i şerifleri vardır. Peygamber Efendimiz (SAV) bir hadisi şerifinde şöyle buyurur:  Rüya üç kısımdır: Bir kısmı; Ademoğlunu üzmek için şeytandan olan korkulardır; bir kısmı, kişinin uyanıkken kafasını meşgul ettiği şeylerdendir; bunları uykusunda görür; bir kısım rüyalar da var ki, onlar Peygamberliğin kırkaltı cüzünden birini teşkil eder... Rahmani rüya da iki çeşittir. Bir, melek aracılığı ile görülen rüya, bu rüyanın yoruma ihtiyacı vardır. Birde aracısız olarak direk Allah’tan görülen rüya, bu rüyanın yoruma ihtiyacı yoktur. Görüldüğü gibi çıkar.

Rüya ile hayata yön vermek yanlıştır. Çünkü beklenti içine girilir. Görülen rüya çıkmaz veya geç çıkarsa psikolojiyi olumsuz etkiler. Peygamber Efendimiz (SAV) hicretin ilk yıllarında, rüyasında Mekkeye gidip, saçlarını kazıtarak Hac yaptıklarını görür. Bunu sahabeleri ile paylaşır ve bu yıl Mekkeye gidip Hac yapacaklarının müjdesini verir. Fakat o yıl gidemezler. Peygamber Efendimiz (SAV) çok üzülür. Yüce Allah, Fetih süresi 27. Ayeti indirir. Şöyle buyurur: Andolsun ki, Allah gerçekten peygamberine o rüyayı hakkıyla doğru gösterdi, Şanıma yemin ederim ki, İnşaallah Mescid-i Haram'a güvenlik içinde başlarınızı kazıtarak, korkusuzca gireceksiniz!  Ancak O, sizin bilmediğiniz şeyleri bildi de ondan önce yakın bir fetih verdi.  Gördüğümüz rüyalara hayatımızda küçük bir yer verebiliriz.

Rüyalar, rüya sözlüklerine bakılarak sağlıklı bir şekilde tabir edilemez. Rüyada görülen nesneler önemlidir. Ancak her nesnenin birden fazla anlamı vardır. Rüya sözlüğüne bakarak yapılan yorumun yanlış çıkma olasılığı çok yüksektir. Çünkü rüyalar genel bir anlam ifade etmektedir. Rüya tabiri yapmak ilim ve feraset işidir.  Peygamber Efendimiz (SAV) bir hadisi şerifinde şöyle buyurur: Müminin feraseti vardır. Bununla ilgili Allah, Yusuf süresi 21. Ayette Ona rüyaların tabirini de öğrettik. Diye buyurur. Yüce Allah seçkin Peygamberine öğrettiğini beyan ediyor. Demek oluyor ki, bu iş ilim ve külli iradeye bağlı bir şeydir. Kahinlikle veya doğuştan verilmiş bir yetenekle her hangi bir ilgisi yoktur.

Peygamber Efendimiz (SAV) bir hadisi şerifinde şöyle buyurur: Rüya ilk yorumcuya göre vuküa gelir, öyleyse rasgele kimselere anlatmayın. Burada ilk yorumcu rüya yorumundan anlayan veya feraset sahibi Salih biri olmalı, kalbine doğan ilk yorum ne ise rüya öyle tecelli eder. Bu konuda bilgi sahibi olmayan birinin gelişi güzel yorumuna göre çıkmaz.

Rüyalar hal ve duruma göre farklıdır. Aynı rüya kişilere göre farklı yorum getirebilir. Mesleğe göre, evli veya bekar, zengin veya fakir, kadın veya erkek, bunlara benzer bir çok duruma göre aynı rüyadan farklı yorum çıkabilir.

Peygamber Efendimiz (SAV) bir hadisi şerifinde şöyle buyurur: Güzel rüya gören Allah-u Tealaya hamd ve şükretsin ve onu sevdiklerine anlatsın. Bir başka hadisi şerifinde ise, Biriniz hoşuna gitmeyen bir rüya görünce uzandığı zaman diğer yanına dönsün, 3 sefer soluna tükürsün. Allah’tan o rüyanın hayrını talep edip, şeytanın şerrinden Allah-u Tealaya sığınsın ve kimseye anlatmasın. Bu takdirde rüya, ona zarar vermez.

Uyku ile uyanıklık arasında görülen rüyalar. Duyu organlarının hareketsiz kaldığı zamanda Misal Aleminde görülen rüyalardır. Alem-i Misal, maddi alem ile ruhlar alemi arasında bir köprü alemidir. Bu rüyaların çıkma olasılığı çok yüksektir.

Büyük alim, İmam-ı Gazali Hazretleri  Şöyle buyurur:

“Allah-u Teala’nın  güzel bir surette rüyada görülmesi caizdir.”

Bu tevile göre yine buyuruyor ki:

 “Görülen bir şeyi Allah-u Teala, görenin istidadına göre bir misal olarak halk eder. Görülen o şey, gerçekten zat-ı ilahi değildir. Çünkü o bu şekilde görünmekten münezzehtir.  Peygamber  (SAV) Efendimizin de görülmesi, aynı şekildedir. O’nun da (SAV) muhtelif şekilde görülmesi olur. Hepsi görenin istidad ve kabiliyetine göredir, Peygamber Efendimizi  (SAV)  gerçekten kimse göremez. Ancak, ilimde, amelde ve halinde ona tam varis olanlar hariç. Bunlar görür… Çünkü bu zümre her bakımdan ona varistir. Selametle