Bugun...


Şaban yoldaş

facebook-paylas
CENNET VE NİMETLERİ
Tarih: 11-10-2020 18:36:00 Güncelleme: 11-10-2020 18:36:00


‘‘Onlar ki, iman etmişler ve salih ameller işlemişlerdir, ne mutlu onlara, varacakları yer de ne güzeldir!’’ RA’D-29

Bu hafta ki yazım da Rabbimizin, çekilen sıkıntılara ve yapılan güzel amellere karşı vereceği ebedi mükafat olan Cenneti ve nimetlerini kısaca anlatmaya çalışacağım.

Cennet sekiz kattan oluşmaktadır. Bunların isimleri Kur’an’da şöyle zikredilmektedir.

İman edip Salih ameller işleyenlere gelince, onlar için Firdevs Cennetleri konak olmuştur. KEHF/107

Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan Cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn Cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. TEVBE/72

Evet iman edip de O Salih amelleri işleyen kimselerin yaptıklarına karşılık konukluk olarak kendilerine Me’va Cennetleri vardır. SECDE/19

Ve beni Naim Cennetinin varislerinden eyle! ŞUARA/85

Ya o mı hayırlı, yoksa müttekilere va’dolunan Huld Cennetimi? FURKAN/15

Ey kavmim! Bu dünya hayatı ancak (bir meta) bir kazançtan ibarettir, Ahiret ise (Darül-karar) durulacak yurddur. MÜ’MİN/39

Rablarının indinde selam yurdu (Darü’s selam) onlarındır, bütün yapacak oldukları işlerde kendilerinin velisi de odur. EN’AM/127

O Rab ki, lütfundan bizi asıl (Darü’l Mukameye) Cennete yerleştirdi. FATIR/35

Her Müslüman kendi ameline göre Cennetin bir katında ebedi olarak kalacaktır. Erkekler dünyadaki eş veya eşleri ile birlikte olacaklar. Bayanlar da yine kendi eşleriyle birlikte olacaktır. Bayanlardan, Dünya hayatında bir den fazla evlilik yapmış olanlar kendilerinin seçeceği, ahlaken en ahlaklı olan eşi ile birlikte olacaktır. Mümin ve kafirlerin buluğ çağına ermeden vefat eden çocukları hesapsız Cennete girecekler. Bunların oradaki durumları ile ilgili İslam alimleri fikir ayrılığına düşmüşler. Bazı İslam alimleri Cennete büyüyeceklerini, bazıları ise, çocuk olarak kalacaklarını ifade etmiştir. Bu konuda ihtilaf vardır. En doğrusunu Allah bilir. Müminlerin buluğ çağına ermemiş ve ebeveynlerin telkini ile ibadet etmiş, Namaz kılmış çocukları ise yaptıkları ibadetlerin hürmetine Cennete büyümeye devam edeceklerdir. Bekar olarak vefat eden erkek ve bayanlar ise orada kendilerinin de istedikleri ve kendilerine uygun olan biri ile evleneceklerdir. Cennete her kes fazlasıyla memnun edilecektir. Orada gece yok, kişi zevk ve lezzet için uyuyacak, Cennettekilerin Yüzlerinde mutluluk parıldar, tıpası mühürlü bir kaptan cennet suları içerler.

Taşı ak inciden yapılmış çadırlarda, kırmızı yakut sedirlerde otururlar, yer yaygıları yeşil ipekliden dir, bal ve şarap akan ırmakların kenarlarına dizilmiş koltuklara kurulurlar, bu ırmak kenarları huriler ve hizmetçilerle dolup taşmış, Bunlar sanki yakut ve mercandır, daha önce onlara ne insan, ne cin el değinmemiştir. Cennet makamlarında dolaşırlar, oranın havası ne soğuk, nede sıcaktır.

 

Bayanlar yürüdüğü zaman eteklerini yetmiş bin gılman (hizmetçi) taşır, bununla ilgili TUR/24. Ayette şöyle buyrulur ki: ‘Kendilerine ait hizmetçiler, sanki sedef içinde saklı inciler gibi onların etrafında pırıl pırıl dönerler.’’ Giydikleri ak ipek elbiseleri gözleri kamaştırır, başlarında ince ve mercan taçlar vardır, alımlı, ağırbaşlı ve hoş kokuludurlar.

İhtiyarlamaları, yıpranmaları söz konusu değildir. Cennet bahçelerinin ortalarında kurulmuş yakut köşklerin içindeki çadırlarda kalırlar, iri gözleri efendilerinden başkasına kaymaz. Cennetliklere ve hurilere testiler, ibrikler ve kaselerle içenlerin tadına doyamayacakları ak renkli su ikram edilir, hizmetlerini göz değmemiş inciler gibi hizmetçiler ve gençler yapar. Yiyip içtikleri her şey çok güzel bir misk kokusu olarak etrafa saçılır. İşlediklerinin mükafatı olarak emin bir barınağa kavuşmuşlardır, bahçeler ve pınarlar içinde yeşillikler ve akarsular arasındadırlar. Her şeye Kudretli bir Melik’in katında sadakat koltuğundadırlar. Orada kerem sahibi Melik’in yüzüne bakarlar.

Nimetlerin parlaklığı yüzlerine vurmuştur. Darlık ve sıkıntı nedir bilmezler, tersine Rablerinin çeşit çeşit hediyelerine mazhar olurlar.

Efendimiz (SAV) Şöyle buyurur: Allah, Cennet ahalisine: Ey Cennet ahalisi! diye hitap buyurur. Onlar: Ey Rabbimiz! Sana iki defa icabet ederiz ve kullukta daimiz. Hayır, senin iki elindedir derler. Allah: Razı oldunuz mu? buyurur. Kullar: Ya Rab! Nasıl razı olmayalım? Sen bize mahlukatından hiç bir kimseye vermediğini ihsan buyurdun! derler. Allah: Bundan daha kıymetlisini vereyim mi? buyurur. Onlar: Ey Rabbimiz! Bundan daha kıymetli ne olabilir ki? derler. Bunun üzerine Allah: Ben size rıdvanımı (razımı) helal kılıyorum ve artık bundan sonra sizlere ebediyen kızmam! buyurur.”

Onlar canlarının istediği ile ebediyyen baş başadırlar. Orada ne korkarlar ve ne de üzülürler, ölüm endişesinden uzaktırlar. Onlar orada her türlü nimeti tadarlar, oranın yemeklerini yerler. Oranın zemini gümüş, çakılı mercan, bitkisi zaferan, Kâfur kumullarında bitmiş gülsuyu taşıyan bulutlardan yağmur alırlar. Bu su kendilerine çeşit çeşit kaplar ile sunulur. Kaplar inci, yakut ve mercan süslemeli, havalanmamış içki ile karışık tatlı su ile dolu, madeninin sadeliğinden dolayı üzerine düşen ışığı yansıtarak içindeki içkiyi bütün allık ve inceliği ile gösteren, insan elinden benzeri çıkmamış, işleme ve süslemesini insanın başaramayacağı kaplardır.

Bu kaplarla cennetliklere yüz parlaklığı, güneş ışığını hatırlatan hizmetçilerin elinden sunulur. Cennetlikler emniyet içinde birer meliktirler. Sevincin her türlüsünü tadarlar, orada her istedikleri kendilere verilir, her gün Arş’ın çevresine varırlar. Ve kerim olan Allah’ın yüzünü görürler. Allah’ın yüzünü görmekle diğer cennet nimetlerine bakarak elde edemedikleri büyük bir nimete nail olurlar ve gözlerini başka tarafa çevirmezler. Eğer Allah kendi görüntüsünü onların hafızasından silmezse Cennet nimetleri kendilerine zevk vermez olur. Çünkü Allah-u Teala eşi ve benzeri olmayan bir güzelliğe sahip olduğu için herkes Yüce Allah’a bakmanın doyumsuz zevkinden başka bir şey istemez olur. Onlar devamlı şekilde bu nimetler arasında dolaşırlar ve yok olacaklar diye korkmazlar.

Ebu Hüreyre’nin rivayet ettiğine göre, Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyurur: “Cennette şöyle bir ses gelir: Ey cennetlikler! Sizlere öyle bir sıhhat veriyorum ki, ondan sonra ebediyen hasta olmayacaksınız. Ölümsüz bir hayat bulacaksınız. Ardın da yaşlılık olmayan bir gençliğe ereceksiniz. Arkasından ümitsizlik gelmeyecek bir mutluluğa ulaşacaksınız.”

 

Yüce Allah, ARAF süresi/43. Ayette Şöyle buyurur: Orada kalplerinde bulunan kini çıkarıp atarız. Onların altlarından ırmaklar akar. ‘Bizi buna erdiren Allah’a hamdolsun. Eğer Allah bizi doğru yola sevk etmeseydi biz doğru yola erişemezdik. Şüphesiz Rabbimizin Peygamberleri bize gerçeği getirmiştir.’ Derler. Onlara şöyle seslenilir: İşte size Cennet! Yaptıklarınıza karşılık buna varis oldunuz.

Allah tüm Ümmeti Muhammed’e bu güzelleri nail etsin. Selametle



Bu yazı 5549 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI