Bugun...


Sait Bayram

facebook-paylas
Kınama ve lanetleme yetiyor mu?
Tarih: 27-10-2020 00:02:00 Güncelleme: 27-10-2020 00:02:00


Biz Müslümanlar, Avrupa’nın ya da bir başka kıtadaki Hristiyan veya Yahudi bir ülkenin İslamiyet’e yani dinimize yönelik sarf ettikleri olumsuzluklar da sadece kınamak ve lanetlemekle yetiniyoruz maalesef.

Buda beni derinden üzüyor!

Bunu Kudüs’te de gördük, Fransa’da da, Danimarka’da da veya Finlandinya, İzlanda gibi ülkelerde de gördük, görmeye devam ediyoruz.

Her Müslüman öldürüldüğünde, İslam’a ve Peygamberine dil uzatıldığında kınıyoruz, ya da lanetliyoruz.

Peki; kınamak veya lanetlemek yetiyor mu?

Peygamberimize uzatılan dile yeterince cevap oluyor mu?

Benim naçizane fikrim yetmiyor!

Daha farklı tepkiler göstermemiz gerekiyor

Neler mi?

O ülkelerin mallarını boykot edebiliriz ya da tüm diplomatik, ekonomik ve kültürel ilişkilerimizi kesebiliriz!

Bunları yapmadığımız zaman Avrupa ülkelerinin de içlerinde çıkan İslam düşmanlarına yaptırım yapmamasına yol açıyor.

Evet, her türlü misyonerlik ve ifsat faaliyetleriyle dinlerinden koparamadığı Müslümanlara 'terör ve aşırılıkla mücadele' adı altında her türlü baskı ve ayrımcılığı yapılmakta, Charlie Hebdo gibi İslam düşmanı basın ve medyayı himaye ederek onları cesaretlendiriyor.

Sadece kınamakla olmuyor diyorum, biz her kınamamızda Müslümanlara yönelik baskılar giderek artıkça artıyor.

14 Ekim tarihinde kanunlara uygun faaliyet yürüten İslami yardım kuruluşu Barakacity'in Paris'teki merkezine ve kurumun başkanı İdris Sihamedi'nin evine Fransız polisi şafak vaktinde baskın yaptı. Barakacity'e yapılan baskında merkezin kapılar kırıldı, güvenlik kameraları parçalandı, mescit olarak kullanılan bölüm darmadağın edildi.

Evinde ve ailesinin gözü önünde gözaltına alınan Sihamedi'ye, hanımına, 4 ve 9 yaşındaki kızlarına polis şiddet uyguladı. Oysa Barakacity sadece bir yardım kuruluşudur

Fransa'daki bütün cami, lokal, okul ve kurumlar izin, her türlü kontrol ve ağır denetimlere tabi tutuluyor, İslam'a ve kutsal değerlerine her türlü hakaret ve düşmanlık himaye görürken Filistin'i işgal eden, soykırım uygulayan siyonist rejimi eleştirmek ise antisemitizm diye yasaklanmıştır. Bununla birlikte Fransa Başkanı Macron, 'Fransa Müslümanı' adıyla kendilerine göre bir Müslüman tipi oluşturmaya çalışmaktadır. İçişleri Bakanı ise market raflarında 'helal gıda' reyonunun bulunmasını hazmedemediğini, Charlie Hebdo'nun rezil karikatürlerinin okullarda öğrencilere gösterileceğini ve kitaplara girebileceğini söylemektedir.

Tüm bunlar, İslam ve Müslümanlara açılan topyekûn bir savaştan başka bir şey değildir.

Avrupa ülkelerinde Müslümanlara mal edilmeye çalışılan şaibeli saldırıların İslam'ı Batı'da yok etme projesinin bir parçasıdır aynı zamanda.

Avrupa ve Fransa, İslam'a karşı açtığı bu savaşı kazanamayacaktır. Aziz İslam'a karşı mücadele etmeye çalışanlar, dün olduğu gibi bugün de kaybedenlerden olacaktır.

İzzet ve irade sahibi İslam ülkeleri, Fransa'nın bu İslam düşmanlığına karşı mutlaka harekete geçmeli, dünya genelinde Müslümanların hak ve hukukunu koruyacak bir mekanizma mutlaka kurulmalıdır. 



Bu yazı 5477 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI