12 Mart 1921 İstiklal Marşımızın kabul edilişinin 100. yılı kutlu olsun.

Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Milli Mücadele’nin başlamasıyla birlikte yeni bir marşa ihtiyaç duyuldu. Milli Eğitim Bakanlığı bir yarışma açtı. Bunu yazabilecek en önemli isimlerden biri olan Mehmet Akif Ersoy’a bu önemli görev iletildi. Tacettin Dergahında yazılma süreci başladı.

100 yıl önce bugün, 12 Mart 1921 tarihinde TBMM'de yapılan oylama sonucunda Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı şiir, İstiklal Marşı olarak kabul edildi. Mehmet Akif Ersoy, 500 liralık ödülü, Ben bu şiiri para için yazmadım, diyerek kabul etmemiştir. İstiklal Şairimiz bu şu şiiri millete armağan etmiştir.

İstiklal Marşı'nı, Safahat adını verdiği esere niçin koydurmadığı sorulduğunda, O benim değil, milletimindir, cevabını verdi. Acaba yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı? diye sorulduğunda da; O şiir bir daha yazılamaz, onu ben de yazamam; onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. Allah, bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın, cevabını vermiştir.

"Girmeden tefrika bir Millete düşman giremez.

Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez." Hürriyet ve İstiklal aşkı bu milletin ruhudur diyerek milli mücadelenin yol haritasını ortaya koymuştur.

Bu büyük ruh ve mücadelenin izinde, İstiklal marşımızın 12 Mart 1921 tarihinde kabulunun 100. yıl dönümünde İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere, istiklal mücadelesinde ve Vatanın bölünmez bütünlüğü için can veren bütün Şehitlerimize Allah'tan rahmet, Gazilerimize de sağlıklı ömürler diliyorum.

Stratejist-Araştırmacı-Yazar

Strateji Enstitüsü Genel Müdürü