Bugun...


Yasin Güler

facebook-paylas
Türkiye’de Darbe Avrupa’da Teknoloji Öylemi?-2
Tarih: 21-10-2021 00:03:00 Güncelleme: 21-10-2021 00:03:00


Bir önceki yazımızda ülkemize yapılan askeri darbelerin tarihlerini vererek ve o yıllarda Avrupa’da ki teknoloji ve yazılım faaliyetlerine değinmiş olsakta yazının devamını getireceğimizi dile getirmiştik. Bazı toplum yararına olan projelerin önceliği sebebiyle yazıyı siz değerli okuyucularımız ile paylaşamamıştık.

Bu sebepten ötürü öncelikle özür ile başlamak istiyorum.

Ülkemiz ilk olarak  27 Mayıs Darbesi, 27 Mayıs 1960 tarihinde yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşmiş ilk askerî darbedir. Ayrıca 27 Mayıs Askerî Müdahalesi ya da 27 Mayıs İhtilali olarak da anılır demiştik. Bu tarihlerde dönemin başbakanı asılmış ve Türkiye ‘’sosyopolitik olarak geriledi’’ deseler de aslında 1960 lara kadar inşa edilmiş teknolojik alt yapıların olduğu devasa projelerde birer birer sonlanmış, ne tesadüf ki bu tarihte bizim ülkemizde fabrikasını kurduğumuz araçların yazılım ve programlama metotları Avrupa’da yükselişe geçtiğini dile getirmiştik.

Peki, neydi o programa dilleri

Özet olarak

Compatible Time-Sharing System (CTSS), Sketchpad (Robot Draftsman), IBM 360 M 360 Sistemi (S/360), BCPL, ("Basic Combined Programming Language"), ve yazılımların yapı taşı olan Prosedürel e değinmiştik.

1960 lardan sonra 22 Şubat ayaklanmasını kısaca hatırlayalım

22 Şubat 1962’de Harp Okulu Komutanı Kurmay Albay Talat Aydemir'in, o yıl Harp Okulu’nu bitirme döneminde bulunan 600 kadar asteğmeni toplayarak son günlerde yaşanan olayları anlatmasıyla başlamıştır. Çünkü 20 Şubat günü Hükümet ve Genelkurmay, belirli birlik kumandanları için süratle atama ve gözaltına alma işlemleri başlatmıştır. Bunun üzerine harp okulu öğrencileri, komutanlarını teslim etmeme kararı alırlar ve 22 Şubat 1962 tarihinde Talat Aydemir ve arkadaşları, ordu içindeki 27 Mayısçıların tasfiyesi için, 20 Şubat günü atama ve gözaltına almalara karşı bir direniş başlatır. Ancak netice olarak Talat Aydemir'in atamaların durdurulması yönündeki ısrarını İsmet İnönü kabul etmez ve Aydemir gözaltına alınır, öğrenciler ise memleketlerine gönderilir.

1960 olayları içersinde yer alan 1962 yıllarında geliştirilen yazılım dillerini bir önceki yazımızda dile getirmiştik.

(ayrıca bakınız : https://www.guneydoguguncel.com/yazarlar/yasin-guler/turkiye-de-darbe-avrupa-da-teknoloji-oylemi/1810/ )

12 Mart 1971 Muhtırası

1969 seçimlerinden sonra Süleyman Demirel yönetimindeki Adalet Partisi iktidara gelmişti. Cumhuriyet Halk Partisi ise ana muhalefet konumundaydı. Fakat 1968 yılından beri süre gelen anarşi ve terör olayları ülkeyi günden güne yıpratmaktaydı. Sık sık yaşanan öğrenci hareketlerine karşı, polis ile üniversite öğrencileri arasında çatışmalar vuku buluyordu. Bu güvenlik zafiyetlerinin yaşandığı düzensiz ortam, ordunun müdahalesini hazırlayan temel etkendi.

 

 

1971 yıllarında oluşturulan Creeper, 1971'de BBN çalışanı Bob Thomas tarafından TENEX işletim sistemi için yazılan deneysel bir bilgisayar programıdır. Orijinal program, ARPANET kullanan TENEX işletim sistemi ile çalışan DEC PDP-10 ana bilgisayarlarının arasında hareket etmek için tasarlandı. Ray Tomlinson bir sonraki sürümde, programı basitçe yer değiştirmek yerine kendini bilgisayarlar arasında kopyalayacak şekilde tasarladı. Creeper'ın bu kendi kendini kopyalayan sürümü, genellikle ilk Solucan (virüs) olarak kabul edilir.

Program, verilere herhangi bir zarar vermediği için kötü amaçlı bir yazılım değildi. Çalıştığında sadece, terminalde "I'm the creeper: catch me if you can"(Ben creepr'im: başarabilirsen yakala) mesajının çıktısını vermesini sağlıyordu. Bunun üzerine geliştiriciler Reaper’i geliştirdi, Ray Tomlinson tarafından ARPANET üzerinde çalışan Reaper’in amacı kendi kendini kopyalayan Creeper'ı silmek için oluşturulan benzer bir programdı.

Peki, o yıllarda Türkiye teknolojik anlamda ne konumdaydı?

Türkiye'de bilim ve teknoloji alanında belirli bir politika izleme arayışı ve ilk politika formülâsyonları bu dönemlerde planlı olarak başlamıştır. Bilimsel faaliyetin yönlendirilmesinde rol alacak ilk kurum (TÜBİTAK), yine aynı dönemin (1963) ürünüdür. TÜBİTAK 5 yıllık eylem planı içersine aldığı, 1960 larda sekteye uğrayan Uçak fabrikası projesinin bir başka yönü olan pilot yetiştirme eğitimlerini ele alacak fakat her ne kadar, İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın [1968-72] son yıllarına ait yıllık programlar ’da ve üçüncü beş yıllık kalkınma Planı’nda [1973-77]) teknolojik gelişme ve teknoloji transferi konularına da değinse de dördüncü beş yıllık kalkınma Planı’nda (1979-83) ilk kez "teknoloji politikalarından söz edilmiş olmada, "teknoloji politikalarının sanayi, istihdam ve yatırım politikalarıyla birlikte bir bütün olarak ele alınması ve belli sektörlerin kendi teknolojilerini üretecek biçimde geliştirilmesi" öngörülmüş ise de, bunlar hep kâğıt üzerinde kalmıştır.

1980 Askeri Müdahalesi

1971 muhtırası tam olarak amacına ulaşamamıştı. Ülkedeki terör, anarşi ve milli güvenliği tehdit eden unsurların önüne geçilememişti. 1972 yılında başta Deniz Gezmiş gibi birtakım devrimcilerin idamı üzerine olaylar daha da alevlenmiş, silahlı çatışmalar artmıştı. Artık ülkede neredeyse her gün bir bomba patlıyor, bir kahve taranıyordu. Sağ ve sol görüşlü gençler üniversitelerde birbirlerine saldırıyordu. 1979 yılına gelindiğinde darbenin ayak sesleri kendini göstermeye başlamıştı. 19 Temmuz 1980 tarihinde Nihat Erim'in suikasta uğraması da olayların patlak verdiği bir dönüm noktasıydı. Askeri darbe için alt yapısı tartışmalı bir şekilde olsa da sonuç itibarıyla 12 Eylül 1980 gecesinde, düzenli bir biçimde Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından devlet yönetimine el koyuldu. İhtilal bildirgesi sabaha karşı Genelkurmay Başkanı Kenan Evren tarafından televizyonlardan bizzat duyuruldu. 1961 anayasası uygulamadan kaldırıldı ve bütün siyasi partiler kapatıldı.

Türkiye’de 1980 darbesi yaşanırken Avrupa’da, Leo Geurts, Lambert Meertens ve Steven Pemberton tarafından CWI, Hollanda'da geliştirilen zorunlu bir genel amaçlı programlama dili ABC yanı programlama ortamını hazırladı. Buradaki amaç Etkileşimli, yapılandırılmış, üst düzeydir ve BASIC, Pascal veya AWK yerine kullanılması amaçlanmıştır. Bir sistem programlama dili olmaktan ziyade, öğretme veya prototip oluşturma amaçlıdır. ABC dilinin, ilerleyen yıllarda çok daha popüler olan Python programlama dilinin tasarımı üzerinde büyük etkisi bulunmaktadır. Python'u geliştiren Guido van Rossum, 1980'lerin ortalarında birkaç yıl boyunca ABC üzerine çalışmıştır.

 

 

O yıllarda Türkiye de ise Türk Bilim Politikası: (1983-2003) kurulmuş 1980'li yılların başında, dönemin TÜBİTAK ve TAEK’ten sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. M. Nimet Özdaş’ın eşgüdümünde, DPT ve TÜBİTAK’ın yakın işbirliği ve 300 kadar bilim adamı ve uzmanın katılımıyla hazırlanan Türk Bilim Politikası: 1983-2003 dokümanıyla, son derece ayrıntılı bir bilim ve teknoloji politikası tasarımı ortaya konmuştur.

Bu çalışma ile ülkemizde ilk defa Uluslararası normlara uygun olarak Türkiye’nin araştırma ve geliştirmedeki kapasitesi, insan gücü ve harcamaları tespit edilmiş. Bilimsel alanda uzun vadeli hedeflerimiz belirlenmiş. Ekonomik ve sosyal kalkınma hedeflerimize bağlı olarak bilim ve araştırma alanlarındaki önceliklerimiz ortaya konmuş. Bilimsel alandaki hedeflerimize ulaşmak ve aynı zamanda mevcut sistemimizin etkinliğini sağlamak üzere bir Kanun Hükmünde Kararname ile Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu teşkil edilmiş ve Bilim Politikanın uygulanması için gerekli mekanizmalar oluşturulmuştur.

Daha sonraki yıllarda Devlet Bakanı Prof. M. Nimet Özdaş bir yazsında şu ifadelere yer vermiştir:

“Türk Bilim Politikası, 1983’te yayımlandıktan birkaç yıl geçtikten sonra, G. Kore’nin bilim politikası dokümanı elimize geçti; büyük benzerlikler olduğunu gördük. Aramızda sadece çok önemli bir fark vardı. Onlar Japonya’dan adapte ederek hazırladıkları politikaları kararlılıkla uyguladılar. Biz ise uygulamadık ve dünyanın en önemli ve değerli iki kaynağından biri olan zamanı en az on yıl israf ettik.”

Yani bu girişimde Askeri darbelerin ülkemizdeki teknoloji ve sanayi hamlelerini sekteye uğratmış o dönem Kore’nin dahi 47. sırada olduğu ve Türkiye’nin 43. sırada olduğu dönemde Türkiye bir atakta bulunup oluşturduğu Türk Bilim Politikası: (1983-2003)’ün “bilim ve araştırma öncelikleri listesine bakıldığında ise;

Elektronik mühendisliği, bilgisayar bilimi, enstrümantasyon ve telekomünikasyon, birinci öncelikte desteklenecek alanlar listenin en başında yer almaktadır. Ayrıca, “entegre devreli cihaz geliştirme; mikrodonanım yazılım çalışmaları; yarı iletken teknolojisi geliştirme; elektronik malzeme teknolojisi, sayısal haberleşme sistemleri, uzaktan ve uydu haberleşme sistemleri, ISDN’e uygun altyapı ve fiberoptik araştırmaları; entegre devre yapım teknolojisi geliştirme; fiberoptik haberleşme sistemleri ve teknolojisi ve telefon ağlarının optimizasyonu konuları da birinci öncelikte ele alınacak araştırma projeleri” öncelikler arasına alınsa da Özdaş’ın belirttiği gibi, “bir farkla”: G. Kore öngördüğünü yaptı; bizse, öngörülerimizi rafa kaldırdık.

Ne acı değil mi?

Devamı Haftaya…

Teknoloji Haberleri İçin https://www.facebook.com/bysnglr

Youtube Abone Ol : https://www.youtube.com/yasingüler

Facebook Takip Et : https://www.facebook.com/bysnglr21

İnstagram Takip Et : https://www.instagram.com/bysnglr21

Twitter      Takip Et : https://www.twitter.com/bysnglr21

 



Bu yazı 3708 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI