2021 artık geride kaldı. Yeni bir yılın, yeni başlangıcında “ iyisi ile kötüsüyle beraber hayat devam ediyor.” Herkesin merakla beklediği 2021/Aralık ayı Enflasyonu Ne oldu…?, Ne olacak…?
Kimimiz çok yüksek rakam beklerken, kimimiz ise yüksek fiyatlardan dolayı daha yüksek rakamlar bekliyordu. İşin aslı Uzmanlar, Memur ve Emekli maaşlarından dolayı fazla yüksek rakam beklemiyordu. Tahminlerim bu yöndeydi.
03.01.2022 tarihinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2021/Aralık ayı son “Enflasyon” rakamlarını açıkladı.
* 2021 Yılı Enflasyon yüzde 36,08 olarak belirlendi.
* 2021 Aralık ayı TÜFE % 13,58 olarak,
* 2021 Üretici (Yİ-ÜFE) % 79,89 olarak belirlenirken
Dünya çapında bazı ülkelerin Enflasyon oranını geride bıraktık. Yaptığım araştırmada dikkatimi çeken bazı ülkelerin 2021 sonu yıllık Enflasyon oranlarını aktaracağım;
Arjantin % 51,2
Suudi Arabistan % 1,1
Brezilya % 10,74
Japonya % 0,6
Rusya % 8,39
ABD % 6,8
Küresel çapta Kovid-19’un 2021 yılı etkileri sürdürülse dahi
birçok ülkede ekonomik krizlerin yaşandığına şahidiz. Aslında olayı daha da farklı yorumlamak isterdim. Ama bize ayrılan köşe yazısı sınırlı bir oranda olduğu için, her gün yazmaktansa haftada bir gün düşüncelerimiz siz değerli okuyucularımızla paylaşmak, güncel bazı vergi usul kanunları ve uygulamalarını irdelemektir. Konumuza dönersek. Tüketici Fiyat Endeksleri belirlenirken bazı ekonomi kriterleri göz önünde bulundurularak yapılır. Fiyat artışlarının yüksek oranlarda olması “ENFLASYONU” tetikler. Piyasada alım gücüne göre, gereksinim duyulan günlük tüketim ve ihtiyaç maddeleri yüksek oranda artınca, vatandaş ihtiyaçlarını karşılamak için gereksinim duyduğu temel ihtiyaçlar-fiyat dengesizliği ile karşılaştığında, yüksek Enflasyon ile karşılaşmak her daim kaçınılmaz olmuştur.
Benim âcizane kanaatim bir ülkede “ÜRETİM” yükselmekte ise, faizlerin düşmesine olanak sağlayarak “üretime dayalı ve dışa bağımlılığı azaltmak” amacı ile ülke ekonomisi iyiye gider. Tam tersi bir durum ile karşılaşınca yani “ÜRETİM” hak ettiği yeri bulamayınca “ENFLASYON” denen canavar % 80’leri de bulur. Nitekim 2021 yılı ÜFE Enflasyonu % 79,89 olarak belirlendi.
Değerli okurlarım, benim dikkatimi çeken Neden Maaşlar % 79,89 ÜFE Enflasyonuna göre artışı sağlanmadı.? Oysa Reel Piyasa gerçekten Üretici Fiyat Endeksine göre Enflasyonu beslemekte.
Açıklanan rakamlar kamuoyunda epey tartışıldı. Hatta tespit edilen 2022 yılına ait Memur Emeklileri maaşı şöyle olacaktı;
• Emekliler/Bağ-Kur Emeklileri 2022’ de = 2.941,92.-TL.
• Emekli Sandığı 2022’de = 4.176,11.-TL.
• SSK Emeklileri(2000’den ÖNCESİ) =3.292,90.-TL.
• SSK Emeklileri(2000’den SONRASI)= 2.041,25.-TL. olmak
Üzere; Cumhurbaşkanın açıklaması ile “emekli maaşları 2.500.-TL. altında olmayacak” ifadesi, ek farklarla birlikte maaşlara eklenecek, eklenecek farklar hariç olmak üzere bununla birlikte;
• 65 Yaş = 1.055,80.-TL.
• Evde bakım Ücreti= 2.292,02.-TL.
• Engelli Aylığı: %40= 842,81.-TL, %70 üstü=1.262,20.-TL.
olacak şekilde Yıllık TÜFE enflasyon rakamlarına göre yapılmıştır.
Önümüzde kocaman bir yıl var, 365 gün Emekli kara kara düşünmeye başladı… Bu para ile nasıl geçineceğim? Geçinen varsa… Lütfen bir açıklama yapsın…