İstanbul’da gündüz gözüyle dükkân basıp iki kişinin öldürülmesi, gözler Türkiye hukuk sistemine çevirdi.   Olaya katılanların hepsine en ağır cezalar verilmelidir. Eğer burada hukuk hakkıyla işlerse bunlar ömür boyu cezaya yemelidirler. Ama Türk hukuk sistemi Türkiye’nin diğer uygulamalarında olduğu gibi hakkıyla işlenmeyeceğinden dolayı, bundan kaynaklanacak olacak ki vahşice mekânı basıp iki vatandaşı öldürülmesi cesaretini göstermişlerdir. Türkiye Devleti bence bunu sorgulamalıdır. İnsanlar; can güvenliğinin tehlikede hissettiği zaman kendi güvenliğini sağlama mücadelesini vereceklerdir. Kısacası insanlar kendi hukukunu işletecekler buda yine mafya, terör ve devlet üçgenine doğru karanlık günlere düneceğiz. Dün de böyleydi. Güçlüysen sana hukuk işlemez ama güçsüzsen hukuk nokta ve virgülüne kadar işler. Toplumların yok olması, haritadan da silinmesi adaletsizlik ve hukuksuzluğun zirve yaptıkları zamanlara rastlanmaktadır. Bu bir tesadüfi vaka değildir.   Hukukun işlenmemesi toplumun kokuşmuş halıdır.

                  İktidarın birinci ve ikinci dönemlerinde hukuk işlediğinden dolayı mafya babaları gideceği yerleri yoktu. Ancak daha sonraları neler oldu? Neler değişti? Bilemeyiz ancak bilindik bir şey varsa devletin eski konumuna dönmüş olmasıdır. Neden sorusunu sormayı bile sormak istemiyorum. Çünkü para, makam, servet kişiyi ve kurumları bozuyor.   “Ey iman edenler, öldürülenler hakkında size kısas yazıldı (farz kılındı). Özgüre karşı özgür, köleye karşı köle ve dişiye karşı dişi.3

                                                                                                      (Bakara Suresi, 178.ayet)

                 Yüce Allah neden bu ayeti farz kılmıştır? Soruyorum? Allahtan korkmayan, peygamberden utanmayan, insanları yola getirecek, haddini bildirilecek toplumsal adalet ve güveni tesis edecek sosyal bir cezadır. Bu ceza toplumsal güveni sağladığı gibi devlete olan bağlılığını da yeniden tesis edecektir.  İnsanlar güven içinden yaşamlarını sürdürebilecek. Ayrıca hukuk işlediği zaman sorunların mahkemelerde çözüleceğinden dolayı da, sorunlar; insanların birbirini öldürme seviyesine getirmeyecektir. Problemlere haklı bir çözüm getirildiği zaman insanlar daha birbirine karşı daha saygılı ve daha güven içinde yaşamlarını sürdürebileceklerdir. Böylelikle bireyden topluma doğru bir hukuk kültürü yaygınlaşmış olacaktır. İnsanlar tüm problemlerin adresini mahkeme olarak görecekler.

             Gündüz gözüyle işyerini basıp adam öldürme olayı, insanı bilinmez bir hayal âlemine sürüklüyor. Orada hukuk, devlet diye bir nesne yok. Güçlü olan yaşar, güçlü olmayan sürüm sürüm sürünürler. Böyle bilinmez bir ülkeye insanı sürüklüyor.

              Olayın meydana geldiği o mekânın çevresindeki insanlar, onların akrabaları ne halde? İnsan bunları düşünmek bile istemiyor. Ya İnsanlar herkes silahlanacak kendi güvenliğini ve hukukunu kendi sağlayacak ya da devlet; deve kuşu gibi başını koyduğu kumdan başını kaldıracak, gerçeklerle yüzleşerek devletliliğini yapacaktır. Hukuk herkese aynı işlediği zaman böyle olaylarla hemhal olmayacağız ancak bu benim adamımdır, kimse dokunamaz dediğin zaman herkesin gücüne göre bir adamı ortaya çıkar ki İşte burada mafya ürer. Devlete olan güven sıfırlanır. Ülke gayri nizamı düzenin çemberine girer. Böyle bir ortamda kimin eli kimin cebinde belli olmaz. Allah’ın her hükmünde bizim için hayat vardır. O iki kişiyi öldürülenler eğer onlarda öleceğini bilseler. O işi yaparlar mıydı? Yapmazlar veya sorunların devlet tarafından hakkaniyet çerçevesinde çözüleceğini bilseler yine de böyle bir vahşete kalkışacaklarını inanmıyorum.

              Vahşetin sona ermesinin tek adresi; adaletli hukuk sistemin işletilmesidir. Bu olduğu zaman bu olaylar olmayacağı gibi mafya da türemeyecektir. 

              Aynı hükümet yeni başa geldiği zaman mafya babaları ortadan kayıp oldu. Neden bunu sormak bir vatandaşlık hakkım olduğunu inanıyorum. Bugün neden o günler gibi değildir. Soruyorum? Ben bunları biliyorsam devlet baba bunu daha iyi bilir. Yoksa oda onlara benzemeye çalışıyor. Ama bu bir sorundur. Ülkenin bir sorunudur. Dün ekonomi iyi giderken neden bugün çıkmazdayız. Bunlar bir araya getirdiğimizden kalite de düşme var bence, Allah sonumuzu hayır eylesin güvendiğimiz dağlara kar mı yağdı?.

                                                                      Ali lale