Biraz da Meslektaşlarımıza yönelik geçmişte kalan, Muhasebe Değerini irdeleyelim. Ülkemizde Muhasebe alanında, ticari olarak ilk adımlarını ticaret meslek lisesinden mezun olanların attığına şahidiz. Şöyle bir durumu hatırlıyorum; yetmişli ve seksenli kuşaklarda, Ticaret Meslek Lisesinden mezun olup da, on parmak daktilo yazabilen gençlere “evlenmek için gidilen her kapıda aileye kız verirlerdi.” Misali bir hikayemiz vardı. Hatırladığım kadarı ile “eskiden arzu halciler de vardı” bunlar da on parmak daktilo yazabilenler arasında nasibini almışlardı. O zamanlar, bir nevi yazılı muhasebeyi hayata geçirenler arasında sayılırlardı.

                Dünden bugüne ne değişti derseniz; çok şey değişti. Yevmiye ve kebirleri mürekkep kalem ile elle tutan ellere şahidim,  bu konuda Muhasebenin değerini, artık  dijital sistemlerle elektronik ortamlarda tutulduğunu görüyoruz. 

                Ülkemizde bir de, “E-Devlet” üzerinden sistematik olarak istediğiniz şablonlarda dilekçeler ile derdinize derman bulabilirsiniz. Geçmiş zamanlarda bizim eski muhasebe dediğimiz tekniklerin             ” Muhasebe Teknikleri Dersi” var idi, bir çoğunu kaldırıp yerine çok farklı dijital makineler yerleştirilerek, çağımıza uygun dijital sistemler kurularak, daha hızlı ve kontrollü yapılıyor. Zaten Muhasebenin temel ilkesel hayatına baktığımızda; milattan önce 5.000 yıllarına dayandığı söylenilmekte (danisozcan.@live.com). İlk kayıt olarak “Kushim tabletleri” taşlar üzerine yazılı bir kayıttan söz edilmekte.

                Yaptığımız bir araştırmada bugünkü muhasebeye uygun, dünyada ilk kayıt olarak bir papazın “Luca pacioli” olarak bilinse de, bugünkü Luca programı adı altında Muhasebe programının adını buradan aldığını düşünüyorum.  Luca’dan daha önce yaşamış; Abdullah İbn Muhammed İbn Kiya Almazandarani tarafından 1363 yılında kaleme almış olduğu; Risale-i felekiyye (kitab-us siyakat) adlı  eserinde, bugünkü muhasebenin temel taşlarından söz eden kayıtlı yazılarının mevcut olduğu tespit edilmiştir.

                Bu kitapta bugünlerde kullandığımız tekniklerden örneğin; Yevmiye kayıtları, çift taraflı olarak Defter-i Kebir olmak üzere muhasebe kayıtlarından söz edilmiştir.

                Çağımızın hızlı bir şekilde değişmesi ile muhasebe kayıt ve tekniklerinin gittikçe değiştiğini, dijital ortamları ve yapay zekaları kullanarak, muhasebe sistemini 21.yüzyılın sonlarına doğru, dünya düzeyinde yepyeni bir kayıt düzeni ile karışılacağını, çağımızın gereksinim bulduğu ve ihtiyaçlara binaen, durumların hızlı bir şekilde değişeceğini; insanlık tarihinde “daha önceleri taşlara yazılan kayıtlar” 13.yüzyılda deri ve kağıtlara yazılan kayıtlar olarak günümüze kadar gelmiştir.

                İleriki zamanlarda, yapay zeka ile daha farklı kayıtlar ile tutulacağı kanısındayım. 21. yüzyılın sonunda; şunu açıkça görmekteyiz, “on parmak daktilo yazan arzuhalciler” nasıl tarihe karıştı ise, ilerleyen dönemlerde muhasebe sistemini oluşturan bir çok programın ve kayıt yapan cihazların da tarihe karışarak “MİADI DOLMUŞ CİHAZLAR” olarak görüyorum. Bunu söylerken yakın zamanda gördüğüm; daktilo, hesap makinesi, kartuşlu yazıcılar ve dahi faks makinesinin (akıllı telefonlar sayesinde)  bile şu an işlevini tamamlamış olduklarını görüyoruz.

SMMM  AHMET SICAKYÜZ

MALİ MÜŞAVİR & BAĞIMSIZ DENETÇİ

asicakyuz@ttmail.com