Kapitalizm kelimesi, Karl Marx tarafından para ve sermaya kelimelerinin Almanca karşılığı olan ‘’Das’’ ‘’ Kapital’’ kelimelerinden türetilmiştir.

Emek ve Sermayeyi, acımasızca sömüren bu düzen ile tüm Dünyayı, Savaş, açlık ve sefalete sürükleyen Medeni(yetsiz) batı Dünyası, hiçbir alanda kendisine rakip olabilecek hiç kimseye hayat hakkı tanımayan, Ekonomik yasaları, tamamen orman kanunlarına göre şekil almış bir düzen ile dünyayı dizayn etmektedir. Yüz yıldan fazladır bu böyleydi.

Ne zamana kadar? Birileri, Dünya beşten büyüktür diyene kadar.

Kral çıplak misali; Türkiye,çıkışı ve Ayağa kalkışıyla,Yeni bir dünya ya açılan kapıyı araladı.

Bütün Dünyanın, Global bir salgın ve sonuçları ile mücadele ettiği bir dönemde, kendi kendine yeten bir Türkiye gördük.

Daha önce, savunma sanayisi için ürettiği, tamamen yerli yazılımlı ürünlerin yanında, pandemi sürecinde de, çok kısa bir sürede tamamen yerli, hayati öneme sahip solunum cihazları üreterek, Bir taraftan, Kapitalist dünyanın ürettiği sonuçlara mahkum olunamıyacağını dünyaya gösteriyor diğer tarftan, Kapitalizmin, yarattığı mahkum ve mağdur ülkelere el uzatıyor.

Eskiden öylemiydi?…

Tabiki Hayır.

Buyurun, Kısa bir anektod,

Yıl 1993, Türkiye ilk cep telefonu kullanımına geçti. Teknoloji olarak önemli bir gelişme sayılan cep telefonu, üretim ve piyasasını elinde tutan Erikson,Nokia ve motorola, gelecek dünya için, nasıl bir tekelin olacağını en iyi bilen ve gören  firmalardı.

Türkiye bu gelişime kayıtsız kalamazdı,  nihayetinde 1994 sonbaharında ASELSAN, 30 kişilik bir mühendis grubu ile yerli cep telefonu için çalışmaya başlar.

Çok kısa bir sürede yüzde yüz yerli ‘’Aselsan 1919’’ marka cep telefonu üretilir. O dönemde Samsung,İphone vs. markalar yok. Dünyada telefon üreten 9 ülkeden biridir Türkiye.

Piyasaya ilk parti, 500 adet sürülür.Teknik özellikleri sayesinde çok tutulur. Azerbaycan ve kuzey Kıbrıs’ında içinde bulunduğu on ülkeye, ilk üç ay 5000 adetin üzerinde ihraç edilir.

Aynı yıl İngiltere Teknoloji fuarında Aselsan 1919 birinci seçilir. O tarihte ilk titreşim özelliği bu telefondadır.

Aselsan Hemen yeni sürümler 1920 ve 1923  versiyonlarını üretmek için kolları sıvar.

1997 yılında Nokia dan bir mühendis getirtilir, tüm aksilikler o mühendisin gelmesi lle başlar. Rakip firmalar Aselsan ın patent çıkartmadığı gerekçesi ile uluslararası mahkemelere başvururlar ve  davaları kazanırlar.

Dönemin hükümeti Aselsan a sahip çıkmaz. Ç…… Adında yerli bir holding telefon dağıtım pazarına tek başına hakimdir. Erikson ve Nokia nın Türkiye temsilcisi olan bu öz be öz yerli holding, aynı yıl Aselsanın ürettiği 1920 ve 1923 model telefonlarının tümünü satın alarak depolarına kaldırır. O günün şartlarında telefon fiyatları 1000 dolar seviyesinde idi. Ç……. Holding depolarına kaldırdığı binlerce telefonun parasını erikson ve Nokia dan tahsil eder. Rakip firmalar bu parayı seve seve verirler.

Türkiye Kendi öz malı olan 1920 ve 1923 telefonlarını  bir türlü piyasada bulamaz. Zira rakip markalara göre hem özellik, hemde fiyat olarak çok daha avantajlı olan bu telefonların en önemli özelliği teknolojik olarak dinlenemiyor olmaları idi. Bu özelliğinden dolayı Türkiye istihbaratı bu telefonları kullanır.

Artık sahipsizlikmi dersiniz, ilgisizlikmi dersiniz, ihanetmi dersiniz, ne derseniz deyin; Türkiye nin bir Teknolojik hamlesi daha bu şekilde yok edilmiş oldu.

Ama artık tabir yerindeyse; ‘’Ne hamam eski hamam nede Tas eski tas’’ tır

Öte yanda, Kapitalist Dünyanın bir ürünü olan Pandemi’nin yarattığı kırılma ile  Batı ve Avrupa’nın birliği için atılmış mayanın tutmadığı, ciddi bir ayrışma ve hesaplaşmanın yaşanacağı muhakkak.

Daha önce, Türkiyede rahatsızlanan bir kedi ve sahibesi için Stocholm den ambulans uçak kaldıran Batı ve Avaneleri; bugün, huzurevlerinde, ölüme terk edilmiş yaşlıların cesetlerini kamyon kasaları ile topluyor.

Efendiler!

Batının ve kapitalizminin Perdeleri  kapandı, Tiyatro bitti.

Yeni bir Dünyaya MERHABA!

Çocukların, ABD ye rağmen  açlıktan ölmeyeceği bir dünyaya MERHABA!

Yeraltı ve yer üstü zenginliklerine rağmen, artık Çamurlu su içmek zorunda kalmayacak olan Afrikaya MERHABA!

ABD ve Batıda üretilen Elma kokuları ile artık ölmeyecek olan Analara ve evlatlara MERHABA!

Küresel ve Kapitalist  güçlerin yanında Türkiye’nin temsil ettiği medeniyet ve kültür ile 21. Yüzyılın dördüncü bir Küresel gücü olarak  tarihteki yerini alacağı bir gerçektir.

Bu süreçte, Kendi üretim ve tüketim dengesini oluşturup, Tarım, sanayi ve teknoloji de gereken gelişmeyi sağladığında, Ki; bunu çok rahat sağlayacak bir potansiyel mevcuttur. Türkiye yeni Dünyada, çok ciddi küresel bir güç olarak Tüm dünya halkları için Lokomatif Devlet olmaya aday tek ülkedir..

Vesselam.