Şimdiye kadar Şeytan İmparatorluğu ve Üst Akıl olarak anlamlandırmaya çalıştığımız Küresel  mekanizmayı bundan böyle, üst akıl yerine Organize Akıl deyimi ile açıklamaya çalışacağız. Zira üst ve en üst akıl ancak İlahi olabilir. Şeytani bir akıl, Dünya’yı Terörize eden, beşeri ve Adem’e düşman bir akıl, üst akıl değil ancak Şeytanın emrinde Organize bir Akıl olabilir.

En Üst olan Akıl, ilahi Akıl’dır.İlahi olan Akıl İse  Evvel ve Ahir’dir. Hadi’dir, El Müheymin’dir, Aziz ve Cabbar’dır, Kuddüs’dür. Aynı zamanda Mütekebbir’dir, Kahhar ‘dır vede  El Alim’dir.. Dolayısı ile İlahi akla savaş açmış; kan, savaş ve yıkımdan başka bir şey bilmeyen bu güç üst akıl değildir. Ancak şeytan’ın vehim ve telkinleri ile beslenen, organize bir akıl’dır.

Gökyüzü ile yeryüzünün, Vahiy ile vehim’lerin, Habil ile Kabil’in savaşı,

Evet!,Bir tarafta En üst Aklın ilahi mesajı ile donanımlı bir Habil, Diğer tarafta  ise, şeytani vehim’lerle  hareket eden Kabil.

Hak ile Batıl’ın savaşı.

Rububiyet ile emredilmiş Beşeriyetin, Uluhiyet iddiası ve bu iddianın yeryüzünde bıraktığı tahribat ve yıkım..

Evet,Her alanda olduğu gibi Dünyayı dizayn etmeye çalışan Şeytan İmparatorluğu ve güdümündeki Organize akıl Uluhiyet iddiasında ve tasarrufundadır. İnsanlığın geleceği adına karanlık bir dünya hedefinde olan bu Organize akla karşı, tüm Dünya halkları aydınlık ve daha özgür bir dünya adına bilinçlenmeli ve harekete geçmelidir..

Zira,Organize aklın, bünyesinde oluşturmuş olduğu bazı kodlar vardır. Bu kodlar gelişigüzel oluşturulmuş bir yapı değil; Yüzyıllardır planlı, proğram’lı ve organize’li bir yapılanma ile dünyadaki tüm açlık,savaş, katliam,soykırımların tek müsebbibi ve şifreleri ile işlevselliğini korumaktadır.

İnsanlık,ikinci Dünya savaşından  hemen sonra, üçüncü dünya savaşı ne zaman olacak?  diye düşünürken, Şeytan imparatorluğu ve gölge derin hükümeti, üçüncü dünya savaşının plan ve proğramlarını, Sahada uygulamaya koymuş ve yüz yıldır sonuçları üzerinde yeni bir dünya düzeni kurmak için mücadele etmektedir. Ve ne yazıkki bu düzeni kurmakta bir nebzede başarılı olmuştur.

Organize aklın kendine üs olarak seçtiği, ABD ve çekirdek kadrosu ABD derin devleti, İkinci Dünya Savaşından hemen sonra 50 yıl sürecek olan Soğuk Savaş projesi ile Üçüncü Dünya savaşının ilk aşamasını başlatmış, hedef tahtasına koyduğu kominizm ve doğu bloku’nu 90 lara doğru dağıtarak dizayn etmiş, ve hemen akabinde ikinci aşaması olan Ortadoğu ve enerji bölgeleri ile ilgili hesapları devreye sokmuştur.

Yeni Dünya Düzeni, Büyük Ortadoğu Projesi, en son Arap Baharı ile, uygulamaya sokulan bu Kodlar ile, birinci ve ikinci dünya savaşında kaybedilen insan sayısından daha fazla sayıda insan yok olmuş,binlerce şehir,onlarca ülke Tar u Mar olmuştur.

Son Günlerde, Dünyayı neredeyse kırıp geçiren Korona virüs salgını ; Bize, Organize aklın 3.Dünya Savaşı için Projelendirdiği BİYO-TERÖR konusunu hatırlattı.

2003 yılında Uyanmaya başlayan Çin, ABD’nin ve Organize Aklın dikkatini çekti. Devasa nüfusu ile dünya ekonomisi için sanayi ve ekonomide ciddi gelişmeler Kayd eden, Doların  hakimiyet alanlarındaki güçlü etkisi, Çin’in  Bir sabah kucağında nurtopu gibi bir SARS virüsü ile uyanmasına  neden oldu.

Virüs ün, bulaştığı insanlara konan ilk teşhis Zatürreydi! Sars ın diğer adı ‘’Gizemli Zatürre!’’ olarak kondu.(Van’da kuş gribi virüsündede hastalara ilk teşhis zatürre olarak konmuştu.). Dünya Çin deki sars ile sarsılırken, Rus Bilim adamları ‘’SARS’’ Biyolojik silah olabilir diyerek şok bir iddia ile ortaya çıktı. Moskova’daki Salgın hastalık merkezi başkanı Nikolai Filatov ’’Sars Virüsü; İnsanlar tarafından  Laburatuvar Ortamında üretilmiş genetik bir özellik gösteriyor. Çünkü; Virüs Kabakulak ve Kızılcık hastalıklarından oluşan bir kokteyl’dir.Böyle bir koteyl virüs’ün doğada kendiliğinden oluşmasına İmkan Yoktur’’ Açıklaması, aslında Bilinen in resmi itirafıydı. Uzmanlara göre, Doğada sık görülen uyumlu bir virüs ün aniden öldürücü bir hale gelmesi ancak dış  müdahaleler ile gerçekleşebilirdi.

Sonuçta, SARS yüzünden Çin, ekonomik ve  siyasi olarak derin bir yara aldı. Yani Sars ile Birileri Çin e ciddi bir mesaj vermek istemişti.

Tarih sayfalarını biraz daha geriye doğru çevirelim;

1953 Yılında Organize aklın kontrolündeki ABD ordusu ve CIA nın ortaklaşa gerçekleştirdiği deneylerde Solunum yoluyla bulaşan Sentetik virüslerle hastalık üretildiği ortaya çıkmıştı. 1955 yılında geniş kitlelere biyolojik maddeleri bulaştırabilme yeteneğini ölçmek isteyen CIA, ordunun, biyolojik silah merkezinden alınmış bir bakteriyi, Florida’daki Tampa Körfezine saldı. Sonuç; bir anda bölgede sebebi açıklanamayan ardı ardına gelen yüzlerce yaşlı ve hasta ölümleri. Olay, basına, körfez  atıklarından beslenen balıkların yenilmesinden oluşan zehirlenme vakaları olarak yansıdı. Bu zehirli balıklar ne hikmetse sadece yaşlı ve kronik hastalığı  olanları etkilemişti..

Tevafuk! İşte,1955 teki Tampa Körfezi’ndeki virüs ile  günümüz covit-19  nekadar çok benzeşiyor.

1969 yılında ABD savunma bakanlığı’ndan Dr.Robert MacMahan, 5-10 yıl içerisinde, ‘’insanın bağışıklık sistemine saldıran ve hiçbir ilaçla tedavi edilmeyen sentetik bir virüs geliştirmek için’’ Amerikan kongresinden 10 milyon dolar talep etti.

Bu yönde Bilimsel!! Çalışmalar  Bugün de halen devam ediyor ve Amerika kongresi bunun için milyonlarca dolar bütçe ayırmaktadır..

Dün(27/03/2020) Son 24 saat içinde Korona virüs sebebi ile 879 kişi hayatını kaybetti.Öte yanda, Birleşmiş milletlerin 1 Ocak 2020 tarihi itibariyle açıkladığı bir istatistik’e göre, dünyada Açlık sebebi ile dakikada 21 insan ölmektedir.. bir başka deyişle sizin bu yazıyı 2 dakikada okuduğunuzu varsayarsak, yazıyı okuduğunuz süre içinde 42 kişi açlıktan ölmüş olacak.

Bu küresel mekanizma, sadece Biyo-Terör değil, Her alanda, üçüncü dünya savaşı için belirlediği Farklı farklı Argümanları kullanarak insanlığa ve Dünyaya karşı bütün  coğrafyalarda Savaşını sürdürmektedir.

Vesselam..