Bugun...


Tarık Ziya Gücüm

facebook-paylas
ŞAH MESUT VE ABD’NİN KÜRESEL İŞGALİ ÜZERİNE TEFEKKÜR
Tarih: 28-12-2020 00:01:00 Güncelleme: 28-12-2020 10:14:00


Bugün Filistin ve Kudüs nasıl ki Dünya Müslümanların yüreğinde bir ukde ise doksanlı yıllarda Afganistan dünya Müslümanları için bir mücadele ve direniş sembolü idi.

Dünya Müslümanları, hem duaları hem de tüm imkanları ile Afganistan halkının Ruslara karşı şanlı direnişine destek ve ortak oluyordu.

Tabi ki o dönem bizler, Afganistan’ın dünya jeopolitiği ve konumu itibariyle öneminden çok Afgan halkının Müslüman’ca direnişi ve Sovyet Rusya’nın emperyal işgali ekseninde odaklanmıştık.

Ancak Daha sonraları işin jeopolitik kısmı ve Afganistan’ın küresel güçler açısından önemi tüm boyutları ile ön plana çıktı.

İlk önceleri İngiltere’nin egemenlik kurmak istediği Asya’nın kalbi bu belde, sonraları Sovyet Rusya ve en nihayetinde NATO öncülüğünde ABD’nin yemek masasında bugün.

Küresel güçler Afrika, doğu ve İslam coğrafyalarını kan ve gözyaşı ile sömürmek ve her türlü yeraltı ve yeryüzü zenginliklerini transfer etmek için işgal edecekleri yerde öncelikle işgallerine karşı olabilecek direniş unsurları ve direniş liderlerini ya ortadan kaldırıyor veya mevcut hareketleri kendileri için tehlike arz etmeyecek şekilde dönüştürmeye çalışmaktadırlar.

İşte Afganistan’da tamda öyle oldu, Her ne şekilde olursa olsun Afganistan’ın, işgal edilip küresel sömürü çarkına dahil edilmesi gerektiğine inananlar için bir bataklığa dönüşünce ABD ve Nato devreye girdi.

Zira Yıllarca süren savaş ile Afganistan’ın küçük lokma olmadığı anlaşılmıştı, işgalin şiddetini azaltmak ve Rusya’nın düştüğü hataya düşmemek için bedeli ağır olsa da küresel işgalin Afganistan ayağı bir şekilde bitirilmeliydi.

Fakat tek engel vardı, Şah Mesut ve etrafındaki güçler hiçbir şekilde Afganistan’da sömürge güçleri istemiyordu, Afganistan’ı ABD ve Nato için cehenneme çevirecek belki de tek kişive güç buydu.

Küresel güçlerin her türlü müdahalesini sezen Şah Mesut İşid mantalitesinin Afganistan’da ki temsilcisi olan Taliban’la yıllarca savaşmak zorunda kaldı.

Daha 1990’lı yıllarda bu mantalitenin bir gün Dünya’nın başına bela olacağını fark eden ferasete sahip bir entelektüeldi Şah Mesut.

Hiç bir ahlaki/insani değere sahip olmayan İşid ve türevleri gibi yapıların üremesine zemin hazırlayan Taliban zihniyeti, sadece kafir olarak nitelediklerinin değil en çok Müslümanlar için sorun teşkil etmekteydi.

ABD ve Nato’nun Asya’nın kalbine yönelik hedefleri için Şah mesut’un işgal öncesi ortadan kaldırılması gerekiyordu.

Öylede oldu, Şah Mesut 11 eylül saldırılarından iki gün önce suikast ile ortadan kaldırıldı.

Hazırlanan sözde küresel senaryo ile 11 Eylül Saldırısını gerçekleştirenler ‘’radikal İslamcı/fundamentalist’’ olacaktı. Nasıl olsa ABD Taliban’ı da Afganistan’ı radikal İslam’ı besleyen bir merkez haline getirmişti, alın size işgalin gerekçesi.

Asıl amaç elbette ki İkbal’in de şiirinde belirttiği gibi Asya’nın kalbi olan bu beldeye hakim olmaktı.

Küresel kurallar 150 yıldır değişmiyor.

Bugün Irak ve Suriye’de İşid-Ypg güçlerinin, ABD ye aynı gerekçelerle bölgede işgal ve müdahale zemini hazırlaması gibi.

Evet, Dün Şah Mesut öldürülmeseydi ABD/NATO Afganistan’da tutunabilir miydi? Ya da ABD işgalinin daha kolay olmasını sağlamak için mi Şah Mesut gibi kuşatıcı bir komutan öldürüldü?

Taliban’ın ABD öncülüğünde, Pakistan istihbaratı tarafından kurulduğu ve Afganistan’ın başına bela edildiği, Suudi Arabistan ve ABD tarafından da yıllarca lojistik destek aldığı gerçeği hatırlandığında, bugün Suriye ve Irak gerçeği daha iyi anlaşılır sanırım.

İşgal öncesinde bile ABD nin, Pakistan üzerinden Afganistan’dan geçecek boru hatlarının güvenliği için buraya odaklanması Afganistan’ın Taliban elinde harap olması için yetmişti. Afganistan bir yandan Suud destekli modern radikal selefilik için bir mektep işlevi görürken bir yandan da küresel silah ve uyuşturucu baronları için bereketli bir havza haline getirilir.

Zamanla basındaTaliban’ın Virginia kamplarında ABD ile sıcak temaslarına yer veren fotoğraflar yayınlanır. Görünürde kendisiyle savaşılan Taliban arka planda petrol hatları ve uyuşturucu trafiği için işbirliği yapılan bir Partner oldu. En nihayetinde Taliban Afganistan’a yeni bir emperyal müdahalenin gerekçesi olarak rolünü oynamış ve sahadan çekilir.

Zira Küresel mekanizmanın yeni tarz siyaseti tutmuştu. İşid/El-Kailde/Boko Haram gibi isimler altında Dünya’nın farklı yerlerinde İslam adı altında direniş hareketlerinin zemini de Afganistan da Taliban varlığının ortaya çıkması sonrasına dayanır.

Bu yapılar bugün ‘’Öcü İslam’’ algısını beslemekle birlikte iyi mobilize olmalarının sağladığı avantajla gittikleri ülkelerdeki yerli direniş damarını ortadan kaldırarak tıpkı Afganistan da yaptıkları gibi emperyal müdahalelerin imkanını oluşturmaktadırlar.

Boko Haram’ın Afrika’ya, İşid’in Ortadoğu’ya, El Kaide/Taliban’ın ise Asya’ya müdahale zeminlerini meşrulaştırıldığı bugün apaçık görülmektedir.

Şah Mesut, ferasetiyle bu yapıların nasıl bir zihnin ürünü olduğunu görmüş ve ömrü yettiğince mücadele etmiştir. Onun ABD tarafından Taliban taşeronluğunda öldürülmesine bu nedenle belki de şaşırmamak gerekir.

Son iki yüz yıldır Müslümanların yaşadığı beldelerde meydana gelen işgal ve sömürüye karşı koyan tüm direniş hareketlerinin beslendiği İslami kültür ve entelektüel boyutu incelendiğinde Şah Mesut‘un islam dünyası için var olan her türlü saldırıya karşı verdiği mücadele daha iyi anlaşılabilir.

Ömer Muhtar’dan İmam Şamil’e, Hasan el-Benna dan Muhsin Yazıcıoğlu’na, Menderes’ten Erdoğan’a kadar İslam coğrafyalarında dik duran tüm liderler, Evrensel İslam mektebinin mümtaz talebeleridirler. Şayet bugünde Küresel sömürü ve emperyalizme karşı ahlaklı bir direniş sergilenecekse bu, ancak ve ancak Bu mektepten Şahsiyetler öncülüğünde mümkündür.

Vesselam



Bu yazı 6245 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI