Bugun...


Tarık Ziya Gücüm

facebook-paylas
Ahlâk, siyasetin temel yapı taşlarından biridir
Tarih: 22-03-2021 00:02:00 Güncelleme: 22-03-2021 00:02:00


Siyaset-ahlâk birlikteliği halen ulaşılamamış bir olgu olarak gündemimizde durmaktadır. Başka bir deyişle, siyasetin ahlâk ile yan yana duruşu idealde hep mümkün, realitede ise hep kısıtlı ya da ancak bazı zaman ve yerlerde görülebilir şeklinde ortaya konulmuştur.

Evet, idealde Ahlâk siyasetin temel yapı taşlarından biridir. Siyasetin ahlâkı içine almadan işlemesi ya da siyasette siyasî alanın dışına çıkarılması, siyaseti de ahlâksız bir hale büründürmektedir.

Bilinçli ya da bilinçsiz bir süreç yoluyla, ahlâkı öteleyen ve kendi alanına gömülü bir siyasî faaliyet, kalıtsal olarak özürlüdür.

Ahlâkî temelden yoksun, ahlâkî değer yargılarının süzgecinden geçmeyen bir siyaset, küresel skandallar dizisinde, rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluk uygulamalarındaki çarpıcı artış hızıyla karşılık bulmaktadır.

Bilinenin aksine, Siyaset ve ahlâk birbiriyle örtüşen iki kavram olduğu gibi, Siyasi faaliyet değer ve yargılara göre de pekala icra edilebileceği gibi siyasi meşruiyet çerçevesinde, siyasi temsilde temel kaynak olarak da yerini alabilir.

Zira Siyasette ahlâkı öteleme diye bir tercih mümkün değildir.

Yeryüzündeki ilk topluluklardan günümüze kadar süregelen toplumsal değişim çerçevesinde, ihtiyaçların karşılanması açısından kaynakların yeniden üretimi ve paylaşımı konuları, çok yönlü örgütlenmelere ve kurumsal etkinliklere sahne olmuştur.

Max Weber, kurumsallaşmış bir girişim niteliğiyle siyaset olgusunu, yönetilenleri etkileme, yönetsel anlamdaki gücü ya da iktidarı elde etme, zorla alma, yeniden dağıtma ya da tahsis etme amacıyla yapılan bir toplumsal etkinlik olarak tanımlamaktadır.

Genel olarak devlet ve halk yönetme etkinliği; Batı’da politika, Doğu’da ise siyaset kavramıyla karşılık bulsa da. Hali hazırda siyaset, yaşayan insanlar arasında bir mücadele ve çatışma halidir.

Toplum ve bireyler Arasındaki farklılıklar, eğilimler ve çatışmalar siyasetin varlık sebebini oluşturuyor. Bu çatışma, iktidar gücüne sahip olmak için toplumdaki değerlerin paylaşılması çabasıdır.

İnsanlar fikirlerini ve ideallerini bu yolla uygulayabileceklerini düşünmektedirler. Buna, iktidarın ele geçirilmesi ve onun sağladığı yararların paylaşımı da denilebilir. Şu bir Gerçektir  ki; siyasetin temel özelliği, birbiriyle rekabet eden güçlerin, görüşlerin ve çıkarların varlığıdır. Bu güç, görüş ve çıkarların uzlaşma zemininde yarattığı kayganlık ise bugün siyaset kurumunu ahlâken tartışmalı hale getiren en önemli boyuttur.

Siyaset kavramı konusunda sorun, sadece politika kavramıyla eş anlamlı olarak kullanılması değil, kavramın kendi mecrasında herkes tarafından kabul edilen bir tanımının yapılamamasıdır. Çünkü siyaset kavramı, bireyler arası günlük ilişkilerden, en üst düzeydeki toplumsal örgütlenmelerdeki çok çeşitli ilişkilere kadar geniş bir yelpazede kullanılmaktadır.

Toplumda yaşayan insanlar arasındaki düşünce, çıkar ve eğilim farklılıklarının yarattığı çatışma ve bu çatışmanın yöneldiği amaç, mevcut iktidarın ele geçirilmesi ve onun sağladığı imkânlardan yararlanmaktır.

Asl olan ise, siyasetin salt bir çatışma ve kavga alanı olmadığı, onun temel amacının özel çıkarlara karşı genel çıkarları gözeterek, toplumu oluşturan bireylerin ortak iyiliğini gerçekleştirmek değil midir?

Siyasetin günlük dilde kullanımına baktığımızda ise, siyasetin bulaşılmaması gereken bir olgu olduğu yönündeki bakış açısıdır. Buna göre siyaset, pis, kaygan, kaypak ve bulaşılmaması gereken "kirli bir uğraş alanı" olarak algılanır.

Bugün toplumun siyaset kurumuna “ahlâksızlığın en yaygın alanı” olarak bakmasında, toplumun tüm katmanlarının (siyasi partiler, siyasi örgütlenme, seçmen tabakası, siyasi aktörler vb.) bütünsel bir etkisinin olduğu, bunun sadece kişisel olarak siyasetçilere yüklenebileceğinden daha büyük bir kirlilik içerdiği göz ardı edilemez.

İslam coğrafyalarında Toplumun ahlaki kırılganlığının sağlanması, sömürü ve emperyalizmin işini kolaylaştıracaktır.

Ahlakı ötelemeyen daha doğru bir zeminde siyaset, gelecek kuşaklara bırakacağımız değerler açısından elzemdir.

Vesselam

 



Bu yazı 5958 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI