Dünyadaki Organize aklın, Küresel Ahtapot un bir ayağı olan Rockefeller ailesi, daha doğrusu 1800’lerden itibaren Dünyadaki tüm savaş, katliam, açlık, soykırım, hastalık v.s. sorumlusu olan karanlık beynin bir ayağı.

Bu ayağın en önemli organlarından, CFR ”Council on Foreign Relations“ Dış İlişkiler Komitesi.

Yayın organı ‘’Foreign Affairs’’ vasıtasıyla, Dünya kamuoyu üzerinde bir politik yönlendirme yapmaya çalışır. Bu yönüyle 2. Dünya savaşında önemli bir rol oynadı. Görünüşte CFR nin çalışmalarının pek gizli olmadığı ileri sürülse de, gerçekte son derece gizli çalışmaktadır. Sadece yönlendirme amaçlı faaliyetlerini dışa yansıtmakta ve bu yansıtma ile açıktan çalıştığı intibaı vermeye gayret etmektedir.

CFR, Stratejisinin en önemli iki unsurundan biri ”Aculturation” diye bilinen ”Kültürel Yabancılaştırma” diğeri de “De-politizasyon”dur. Yani Siyasetsizleştirme, bu iki unsurda bölgemizde ve Ortadoğu coğrafyasında yabancısı olmadığımız iki unsurdur.

CFR’nin Dünya’nın önemli ülkelerinde çeşitli “ayakları” var. Bu “ayaklar” “Yerel Konseyler” olarak faaliyet yürütmekteydiler. Almanya’da SWP, Arjantin’de CARI, Brezilya’da FGV, Fransa’da IFRI, G.Kore’de EAI, Hindistan’da ORF, Suudi Arabistan’da GRC, Rusya’da ise INSOR…

Bu “Yerel Konseyler” bir araya gelerek “Council of Councils” yani “KONSEYLERİN KONSEYİ”ni oluşturuyor, en tepede ise Council on Foreign Relations yani “CFR” var.

Rockefeller güdümündeki CFR bir tür çatı örgüt, güdümünde birçok örgüt var, Bilderberg, Trilateral gibi.

Küresel Ahtapot, ilmek ilmek ördüğü Büyük Ortadoğu Projesini kararlılık ile uygularken Amerika merkezli bir küresel finans krizinin geleceğini de çok iyi bilmekte buna göre gerekli dizaynı da yapmaktadır.

Büyük Ortadoğu Projesi’nin 2 temel amacı olan Enerji hatlarının ve Verimli Tarım Arazilerinin kontrolü sağlanacak, bunun için tüm yollar denenecekti.

Ve nihayetinde bu küresel Ahtapot Türkiye’yi de bu ağa dahil etmek için harekete geçer.

İşte tam da bu aşamadan sonra kamuoyunda hemen hemen hiç ortaya çıkmadan, medyatiklikten bilinçli olarak uzak tutulan bir “yapılanma” için düğmeye basıldı.

20 Ekim 1999 da İstanbul Koç Müzesinin lüks yemek salonunda, K.. Holding ile 1928 den beri ticari ve ailevi ilişkileri süren David Rockefeller onuruna  verilen yemekte, David Rockefeller davetliler huzurunda K..Holding Yönetim Kurulu Başkanı R.K. nin  CFR’nin “DIŞ İLİŞKİLER ULUSLARARASI GRUP”üyeliğine kabul edildiğini açıklayarak, R.K..’a bir de madalya verecektir.

R.K. çok uzun yıllardır üyesi olduğu CFR içerisinde artık “EN ÜST DÜZEYDE” YÖNETİCİ pozisyonundadır.

Türkiye’de 2008 yılında düğmesine basılan “YEREL KONSEY” kurma çalışmaları kısa sürede meyvesini verecek ve 40 kişiden oluşan “özel ve seçkin” bir grup R…K.. başkanlığında Global İlişkiler Forumu (GİF) temellerini atacaklardı.

Global İlişkiler Forumu (GİF)  11 Mayıs 2009’da Kurulup tüzel kişilik statüsü kazandı ve “Dernek” adını aldı.

Misyonunu “Üyelerini ve tüm ilgili bireyleri, uluslararası ve Global ilişkilere dayalı konuları sorgulayıp, tartışabilecekleri bir platformda buluşturmaK” olarak tanımlayan GİF’in etkisi çok daha geniş ve stratejik alanlara uzanacaktı.

Rockefellerin kontrolündeki Küresel Ahtapotun kontrol ettiği CFR’ye üye olan onlarca isim ABD, IMF, BM, Dünya Bankası gibi kurumları yönetti. Bank of America, Bloomberg, Boeing, BP, Ford Motor, Goldman Sachs, IBM, News Corporation ve dahası Konsey’e üye.

1999’da bu görevi alması ile birlikte CFR’nin Türkiye’deki tek ve yetkili temsilcisi olan K. Holding yönetim kurulu başkanı R.K, Türkiye’ye yönelik alınmış tüm stratejik kararların altına imza atar. Yıl 2008’e geldiğinde ise Dünya ve Türkiye Konjonktürü farklı bir hal alacaktır.

Fakat o günden bu güne köprünün altından çok sular aktı, 21.Yüzyıla çok farklı dengeler ve beşten büyük olan bir Dünya ile giriliyor. Türkiye, kurulacak olan bu yeni Dünyada en önemli güç ve istikrar merkezlerinden biridir bugün.

Küresel Ahtapotun emperyal sömürüye dayalı ayaklarının kesilmesi demek olan bu yeni Dünya’da, Global İlişkiler Forumu GİF in ‘’Türkiye Ekonomi ile devrilecektir’’ yorumu ve beraberinde Türkiye’ye karşı küresel merkezli ekonomik saldırılar her şeyi açıklamak için yetiyor.

‘’Onlar tuzak kurdular, Allah da onların tuzaklarını bozdu. Evet, Allah en iyi tuzak bozucudur.’’(Al-i İmran, 54)

Vesselam