Tarih ve Tarihin Yaşanmışlıkları bireysel, toplumsal ve evrensel ölçülerde topluma her zaman fayda sağlar. … Toplumlar geçmişten çıkardıkları derslerle geleceklerine yön verirler.
Tarih bilinci, kör bir bakış ile ortaya gelmez. O, tarihte ve tarihin içinden gelen olaylarda,eserlerde,Kişilerde görülmek istenenleri, toplumu besleyecek şekilde görür.
Zira Tarih bilinci ; Yaşamış kabileler, tarihî şahsiyet, olay ve eserler aralığından günü, geleceğe ışık tutacak şekilde yorumlamayla doğar. Bu konuda yaşanılan zamanın şartları, yönlendirici rol oynar. Çünkü tarihten neyin alınması gerektiğini çoğunlukla bu şartlar gösterir.
Türk Dil Kurumu’na göre aşiret; “Dil ve kültür yönünden büyük bir türdeşlik gösteren, birçok boydan oluşan yapısındaki aileler arasında toplum, ekonomi, din, kan veya evlilik bağları bulunan göçebe veya yerleşik nitelikteki topluluklara” deniyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ise aşiret bir yaşam biçimi, hayatın ta kendisi..
Yaşadığımız coğrafya, yüzyıllardır içinde yaşadıkları her türlü negatifliği kültürel ve doğasından gelen reflekslerle bedeller ödemek pahasına pozitife çevirmeyi başarmış nice olaylarla doludur.
Tarihi kaynaklarda ingiliz ve iskandnav kültüründe, coğrafyamızda ise mezapotamya olarak adlandırılan ortadoğu ve doğu kültüründe hakim olan bir gelenek vardı..
Bu gelenek şöyle idi; Belirli bir bölgede hakim olan prens ,lord veya kralın atadığı en geniş yetkiye sahip şövalye kendi topraklarında yaşayan halkın sahibi sayılır,bu kişi elindeki güç ve yetki ile halk üzerinde her türlü tasarruf hakkına sahipti.
Bu tasarruf hakkı zamanla yozlaşarak prens,lord veya şövalyelerin kendi maiyetlerinde yaşayan ve beğendiği her kadını evli olsun veya olmasın fark etmez kendine alabilir hakkını doğurmuştu..hatta bu okadar kanıksanmış bir gelenektiki; bu durum,kadın için bir asalet ve asiller sınıfına terfi olarak görülürdü. insan fıtratına ve doğasına aykırı bu çirkin gelenek avrupada yüzyıllarca sürmüştür.
Bölgemiz tarihçilerinden sayın Esma Ocak Hanımefendi, bölgemiz tarihini arştırırken bu geleneğin ortadoğu ve mezepotamya kültüründe bazı bölgelerde de yaşatılmış olduğunu anlatır…ortadoğu ve mezepotamyada bu gelenek hakim feodal kültürde mir veya beg ler tarafından yaşatılmıştır. mezepotamyada bu gelenek Diyarbakır bölgesinde çok geniş topraklara sahip bir mir olan Çıplak Haso Lakaplı bir derebeyin Rutan aşireti lideri Dawudı Kalo isminde bir kişi tarafından öldürülmesi ile ortadan kalkmış ve o tarihten itibaren Ortadoğu ve mezepotamya bölgesinde hiç kimse bir daha böyle bir geleneği yaşatamamştır.
Kimdir bu Rutan aşireti veya başka bir değişle mala dawudı kalo ??
Mezepotamyada tarihi yeniden yazacak kadar güçlü fakat her daim vakur duruşları ile Tarihin tozlu sayfalarında duran bu insanlar kimlerdir?…
Zira M.S. 1100 lü yıllarda Dicle Fırat havzasında Rutan Aşireti veya Dawudê Kalo kabilesi olarak bilinen bu kabile bölgede toplumsal yapının en etkin gücü idi.
İç çatışmaların yaşandığı süreler içerisinde bu aşiretin bir kolu İç Anadolu bölgesine, bir kolu da doğu bölgesine göç emişsede aşiretin merkezi Diyarbakır yöresinde, mermer, Têrikan Bölgesi olarak anılan bölgedeki topraklar olmuştur. (DEVAM EDECEK)
başakşehir escort,ikitelli escort,güneşli escort,kayaşehir escort,bağcılar escort,esenler escort,eyüp escort,güneşli escort,kumburgaz escort,topkapı escort
deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler
deneme bonusu bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler
halkalı escort,avrupa yakası escort,şişli escort,avcılar escort,esenyurt escort,beylikdüzü escort,mecidiyeköy escort,istanbul escort,şirinevler escort,avcılar escort