Bugun...


Tarık Ziya Gücüm

facebook-paylas
Küresel hafıza ve ABD’de ‘’Toplumsal İncelemeler merkezi’’
Tarih: 15-03-2021 00:02:00 Güncelleme: 15-03-2021 00:02:00


Amerika Langley’deki malum merkezin kapısında ‘’Toplumsal incelemeler merkezi’’ yazan bir departman bulunur. Tabi toplumsal inceleme lafı işin maskesidir, bu departmanın asıl görevi ülkelerin kullanılabilecek hassas noktalarını bulmak ve gerektiği zaman nerelerin hangi yöntemlerle kullanılıp, Amerika’nın siyasi çıkarlarına uygun toplumsal patlamalar veya iç savaşlar çıkarılabileceğini araştırmaktır.

ABD 150 yıldır; tüm Dünya’da özellikle Afrika, doğu ve İslam coğrafyalarını kan ve gözyaşı ile sömürmek ve her türlü yeraltı ve yeryüzü zenginliklerini transfer etmek için dolaylı veya dolaysız yollarla her türlü zemini oluşturmaktadır.

Bu departman bünyesinde Amerika’daki farklı üniversitelerde sosyoloji, psikoloji, arkeoloji gibi dallarda akedemisyen kimliği ile görev yapan elemanlar çalışmaktadır. Bu kişiler tüm dünyada bilimsel araştırma görünümü altında çok detaylı araştırmalar yaparlar. Örneğin, arkeolog görüntüsü altında gittikleri ülkelerin kırsal bölgelerinde dolaşarak o bölge insanının profillerini çıkartır daha sonra birkaç arkeolojik veri ile ülkelerine dönerler. Veya sosyal  anropoloji, medeniyet araştırmaları adı altında o ülkede insanların dinsel, etnik ve ekonomik verilerini toplayarak hangi problemlerin çatışma çıkarabileceğini hangi verilerin işlenebilir olduğunu belirlemeye çalışırlar.

Toplumsal incelemeler merkezinde tüm bu veriler toplanarak her ülke hatta en ufak etnik gruplara kadar detaylı incelemeler kaydedilir. Bu veriler göz önüne alınarak operasyon planları hazırlanır ve zamanı geldiğinde kullanılmak üzere küresel hafızada arşivlenir. Bu operasyon planları her sene eklenen yeni bilgiler doğrultusunda güncellenir.

Küresel hafızada kaydedilen bu veriler dışında Operatif birimler o ülkede uygulanacak operasyonlarda kullanabilecekleri kişi veya sivil toplun örgütlerini belirler. Uygun görülen kişi veya örgütler farklı şekillerde devşirilirler. Devşirme işleminde o kişi veya örgütün zaafları kullanılır. Bu zaaflar yerine göre ekonomi, yerine göre ideolojik saplantılar olabiliyor.

Tüm faktörler hazırlandıktan sonra küresel mekanizmanın yürütme erki Amerikan yönetiminin yeşil ışığı beklenir, eğer yeşil ışık yakılırsa hedef ülkeyle ilgili operasyon planı uygulamaya konur.

Hayali bir örnekle konuyu somutlaştıralım. Örneğin Amerika’nın Ortadoğu’da ki çıkarları için yine Ortadoğu’daki çok kritik bir askeri üssün kullanımına o ülkenin bazı unsurları karşı çıktığı için aslında Amerika ile müttefik olan yönetim Amerika’ya vermiş olduğu sözleri yerine getirememiş olsun. Amerika o ülkenin bazı unsurlarını ikna etmek için bir gözdağı vermeye karar vermişse, o ülke ile ilgili bir UYARI operasyon planını raftan indirerek hemen uygulamaya başlar.

Buna göre ülkenin etnik bir sorunu vardır, bu sorunun gündeme gelmesi için konuya sosyolojik olarak en duyarlı iller hedef olarak seçilir. Önce tüm ülkenin en değer verdiği sembollerden birine saldırı gerçekleştirilir. Sembole saldırıya sessiz kalmayacak kesimler doğal olarak tepki gösterirler. Bu saldırının hemen arkasından ülkenin etnik çoğunluğunun yoğun olduğu ve psikolojik olarak hassas oldukları bilinen bölgelere önceden ayarlanmış sivil toplum örgütlerine mensup kişiler gönderilerek tahrik eylemleri yapılır.

Sembollerine saldırılması ile zaten yeterince tahrik edilmiş kitlelerin bu açık davetkar eylemlere sert tepkiler göstereceği sosyolojik bir vakıadır.

Operasyonun birinci aşamasında eğer gerekli sonuç alınmamışsa yani o ülke üs konusunda ikna edilmemişse ikinci aşamaya geçilir. İkinci aşamada aynı tahrikler bu sefer azınlık oldukları söylenen etnik kesime yönelik gerçekleşir. İlgili ülke eğer ikinci aşamayı önceden kestirip tedbir almazsa üçüncü aşamanın iç savaş olduğunu tahmin ederler ve bir anda ikna oluverirler.

Küresel hafıza, yabancısı olmadığımız bu ve benzeri senaryoları bu tür merkezlerin mutfağında pişirip Dünyanın birçok farklı bölgesi ve ülkesinde bu şekilde sayısız operasyona imza atmıştır.

Dünyanın yeni haritalarla yeni bir sürece gireceği düşünülen 21. Yüz yılda da bu tür departmanlar aynı işlevselliği gösterecek mi bilemiyoruz ama bilinen bir şey varsa oda, artık ne tasın eski tas ne de hamamın eski hamam olacağıdır.

Vesselam.  

 

 



Bu yazı 6227 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI