Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
CUMA YAZILARI
Tarih: 01-09-2023 00:03:00 Güncelleme: 01-09-2023 00:03:00


İslâm dininin nihai hedefinin, mümkün olan en geniş kapsamlı barışı kurmak olduğunu, getirdiği evrensel mesajı bir bütün olarak e le aldığımızda açıkça görmekteyiz.

Toplumun kurtuluşu ancak İslâm ile olur. 

İslam’ın gaye ve amacı insanı yaşatmak, İslâm toplumun refahı için çalışmaktır.

  Barışı, "Sade bir şekilde kişinin ya da toplumun çevresiyle iyi uyum içerisinde olup diğerini rahatsız etmeden yaşamını sürdürmesi" şeklinde tarif etmek mümkündür.

 İslâm Dini  bu konuya azami ölçüde hassasiyet göstermiştir.

İslâm kelimesi, Arapçada “Barış” anlamına gelen “Selâm” kelimesinden türetilmiştir.

 Bu anlamıyla selâm, birçok yerde geçer ve Müslüman toplumlarda, günlük hayatın birçok alanında kullanılır.

Her gün onlarca, belki yüzlerce defa yapılan “Selâmlaşma” bunun en belirgin örneklerindendir.

Ayrıca ebedî olarak kalınacak Cennete “Daru’s-Selâm-Kurtuluş yurdu” denilmiştir.

Bütün semavî dinlerin insanlar arasındaki düşmanlık ve çatışmaları sona erdirmek, emniyet ve sulhu temin etmek için geldiklerini düşünecek olursak, son ve en mükemmel din olan İslâm’ın barışa verdiği önemi anlayabiliriz.

‘’Sizinle din hususunda muharebe etmemiş, sizi yurtlarınızdan çıkarmamış olanlara iyilik, onlara adâletle mu­amele etmenizden Allah sizleri menetmez. Çünkü Allah adâlet yapanları sever. Allah sizi, ancak sizinle din husu­sunda savaşmış, sizi yurtlarınızdan çıkarmış ve çıkarılmanıza yardım etmiş olanlarla dostluk etmenizi yasaklar. Kim onları dost edinirse, onlar zalimlerin ta kendileridir.”

Ayet dikkat edileceği gibi iki ayrı durumda iki ayrı hükmü taşır.

Hz. Peygamber’in (s.a.v ) söz ve fiillerinde de kendini gösterir.

 Zira o, İslâm’ın ilk ortaya çıktığı dönemde, Ara­bistan yarımadasında yaşayıp dahilî ve haricî çatışmalar sebebiyle bir türlü barış ve huzur havası teneffüs edemeyen insan­lara her fırsatta müsamaha ve barış teklifiyle gitmiştir. Medine’ye hicret ettikten sonra, farklı din, ırk ve milletlerden oluşan şehir halkını barış esasları çerçevesinde gerçekleştirilen bir anayasayla birleştirmesi, özellikle Müslüman oldukları halde nesiller boyunca birbirlerinin kanını akıtıp, düşmanlık yapan Evs ve Hazrec kabilelerini kardeş yapması, sulh talebinde bulunan, anlaşma yapmak isteyen herkesle sulha yanaşması, kendini ve diğer Müslümanları öz yurtlarından çıkaran kişilere karşı hiç bir zaman kin gütmeksizin, daima onların kurtuluşu için çalışması ve daha bir çok uygu­lamayla barışın önemi üzerinde durmuştur.

Kısa ve öz ifadeyle İslâm bir barış dinidir.

Esas öncelik barış ve sulhtedir.

 Ana hedef barış ortamının ferd, ülke ve dünya çapında sağlanması ve devamının güvence altına alınmasıdır.

Esas hedef dünya barışını temin etme, temelleri sağlam bir barış dünyası tesis etmektir.

Yeniden bir Cuma Yazısı'nda buluşmak üzere selâm ve dua ile...



Bu yazı 4559 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI