4-d’li işçi arkadaşlarımızın halen taşerondaki gibi sendika tercihlerinde korku yaşadıklarına şahit oluyoruz. Bu korkularından kurtulmaları ve kadrolu 4/d daimi işçi statüsünde çalıştıklarını unutmamalılar. Taşeronda çalıştıkları dönemdeki endişelerini halen üzerlerinden atamadıklarından dolayı, toplu sözleşmede var olan haklarını dahi koruyamayan yetkili sendikalardan istifa etmekten çekiniyorlar. Bazı durumlarda da kurumlarda çalışan yetkili kişiler tarafından baskıya maruz  bırakılmaktalar. Hiç bir kurum yetkilisi veya kendini yetkili gören birisi çalışan işçinin sendika tercihinize müdahil olamaz ve işçilerin sendika tercihleri yasal güvence altındadır. Bunu bilmeyen kişi veya kişiler için belirtmek isterim ki, TCK’nın 118. Maddesinde; Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.  TCK’nın 118. maddesiyle işçi arkadaşlarımızın sendika tercihinin yasal güvence altına alınmış olduğunu görüyoruz.

 Kısacası işçi kardeşlerim, herhangi bir sendikaya üye olup olmamak ve istifa edip etmemek sizlerin takdirinde olup, dayanışma dilekçesi vermek suretiyle hiçbir hak kaybına uğramadan sendika tercihi yapabilirsiniz. Bu sayede  diledikleri sendikada bulunarak kendileri ve kurumları için en iyi sendikada bulunabilirler. Bazen başarılı olmak için üzerinde durduğumuz ve bir türlü vazgeçemediğimiz dalı kesmekten başka çare olmadığını görürüz. Sokrates’in de dediği gibi “Senin almaya cesaret edemediğin riskleri alanlar, senin yaşamak istediğin hayatı yaşarlar”. Bu konuyu güzel bir hikaye ile tamamlamak istiyorum.

 Günlerden bir gün, bir Krala iki harika şahin hediye edilir. Kral, bu zamana kadar böyle ihtişamlı şahin görmemiştir.

Hemen bu değerli kuşları eğitmesi için bir şahin eğiticisi çağırtır.

Aylar geçer, şahinlerden birisi gökyüzünde asil bir şekilde süzülerek uçuyor, ancak diğer şahin, üzerinde bulunduğu daldan geldiği günden beri bir türlü ayrılmıyordur.

Bunun üzerinde Kral, ülkedeki pek çok şahin eğiticisini seferber eder ama kimse bu şahini uçurmayı başaramaz.

Ülkede çağrılmamış tek bir eğitici kalmıştır. Sonunda kralın emriyle o eğitici de saraya getirilir ve çalışmaya koyulur.

Kral ertesi gün uyandığında camdan bakar ve her iki şahinin de muhteşem bir şekilde uçtuğunu görünce gözlerine inanamaz. Koşar adımlarla eğiticinin yanına gider ve sorar;

‘Nasıl başardın bunu? Birçok eğitici geldi ama başaramadı. Sen nasıl yaptın?’

Şahin eğiticisi de cevap verir: ‘Çok basit Kralım. Sadece kuşun üzerinde durduğu dalı kestim…’

Bazen vazgeçmediğimiz alanlarımızın dışına çıkamadığımız için, istediğimiz yönde bir değişim gerçekleştiremeyiz.

Böyle durumlarda, içinde bulunduğumuz alanın  dışına çıkmak için üzerinde durduğumuz dalı kesmek gerekir.

İstediğiniz muhteşem uçuşu gerçekleştirebilmek için, daha fazla beklemeyin. O DALI KESİN!…