Aile hekimleri sürekli iş bırakma eylemleri yaparak kime ne mesaj vermeye çalışıyor? Hak aramak adı altında vatandaşı cezalandırmanın adı ne zamandan beri adalet oldu? Sağlık hizmeti almak için aile sağlığı merkezlerinin kapısını çalan vatandaşlar, eli boş geri dönüyor. Bu insanlar, hastanelere akın edince de zaten yetersiz olan sistem tamamen kilitleniyor. Bunun bedelini kim ödüyor? Yine vatandaş! Acil durumda olan hastalar, bu yoğunluk yüzünden sağlık hizmetine ulaşamıyor. Bu pervasızlık nereye kadar sürecek?

Soruyorum: Vatandaşın suçu ne? Aile hekimleri bir sorun yaşıyorsa, bunu vatandaşa değil, muhataplarına çözüm önerileriyle götürmeli. Sürekli eylem yapıp işi yokuşa sürmek çözüm mü? Sorun her neyse, bu sorun vatandaşın değil. Öyleyse vatandaşın sağlığı üzerinden baskı kurmaya çalışmak, kabul edilebilir bir yöntem değil.

Sağlık gibi hayati bir konuda kimsenin fırsatçılık yapmaya hakkı yok. Hekimler, mesleklerini yaparken yemin ettiler. Şimdi bu yemini unutup hastalarını mağdur ediyorlarsa, bunun adı ne? Vatandaşı cezalandırmak kimsenin haddine değil! Devlet de bu konuda acilen gerekeni yapmalı. Sağlık sistemindeki aksaklıklar çözülmeli, evet; ama bu çözüm, halkı daha da mağdur ederek sağlanamaz.

Bu ülkede herkes haddini bilecek. Sağlık sistemi vatandaşın hizmetinde olmak zorundadır. Eğer birileri bu hizmeti aksatmayı alışkanlık haline getirdiyse, devreye girip bu düzeni sağlayacak olan da devlettir. Sağlık, kimsenin eylem aracı değildir. Kimse unutmasın: Bu milletin sabrı vardır ama sağlığıyla oynayanı asla affetmez!